Davalı-davacı kadın vekili tahkikat aşamasında 12.05.2015 tarihli celsede 50.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, davacı-davalı erkek ise bu taleplerle ilgili olarak açık bir muvafakat beyanında bulunmamıştır. Davalı-davacı kadın tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır. Durum böyleyken davalı-davacı kadının talep ettiği manevi tazminat talebi ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 3- Mahkemece 2009 doğumlu ortak çocuk Nisa Nur'un velayeti anneye verilmiştir. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocuğun üstün yararıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş....
Kusur ilkesi TMK'nın 174/1 ve 2. maddelerinde düzenlenen ve boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından olan maddi ve manevi tazminat taleplerinin istenmesinde de önemli bir role sahiptir. Anılan Kanunun 174. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği belirtilmiş; ikinci fıkrasında ise boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir para isteyebileceği öngörülmüştür. Bu açıklamalar ışığında somut olayda dinlenen taraf tanıklarının beyanları, dosya içerisine ibraz edilen diğer bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde; davacı-birleşen davalının eşine hakaret ettiği ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu kusur belirlemesinin davacı-birleşen davalı tarafından da temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır....
SAVUNMA Davalı-k. davacı koca vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile kaşrı davanın kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, velayetin babaya tevdiine, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; davacı-k. davalı kadının davasının reddine, davalı-k. davacı kocanın davasının kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, davalı-k. davacı lehine 30.000,00 TL manevi tazminata, müşterek çocuklar Mehmet ve Yusuf 'un velayetlerinin davacı-k. davalı anneye bırakılmasına, velayeti anneye verilen çocuklar ile davalı-k. davacı baba arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuklar lehine 800,00'er TL nafakaya, davacı-k. davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmetmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı-davalı vekili dava dilekçelerinde özetle; tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat taktir edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı-davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda tüm kusurun davacıda olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, birleşen dava dilekçesinde, tarafların boşanmalarına, müvekkili için 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat, 600,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası takdir edilmesine, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 600,00 TL tedbir-iştirak nafakası takdir edilmesine, 154,14 gram altının aynen iadesine veya şimdilik 500,00 TL'sinin davacı-davalıdan alınarak, davalı-davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Maddi-Manevi Tazminat-Tedbir-Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, nafakalar, velayeti kendisine verilen ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının çalışmadığı, herhangi bir geliri ve mal varlığının bulunmadığı, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğü mutlak olmayıp, mali gücü varsa söz konusu olacağı, (TMK m. 182/2)....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Velayetin babaya verilmesini, manevi tazminat talebinin reddini, mahkemenin kusur değerlendirmesini, nafaka ve maddi tazminat miktarını, ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce yetkisizlik kararı verilmesi sebebi ile davalı lehine tam vekalet ücretine hükmedilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince erkeğin bağımsız konut temin etmediği yönüyle verilen kusurun yerinde olduğu, ancak kadının bağımsız konut temini halinde müşterek haneye döneceğini beyan etmesinin af anlamına gelmeyeceği sabittir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * Türk Medeni Kanununun 336/2. maddesi uyarınca velayetin anneye verildiğinin anlaşılmış bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi. 25.06.2008 (Çrş.)...
Velayete ilişkin; Dosya kapsamı ve SİR dikkate alındığında velayetin anneye verilmesinde yanlışlık bulunmamıştır. Fer'i nitelikteki maddi ve manevi tazminata ilişkin; Tarafların ispatlanmış kusurları dikkate alındığında tarafların eşit kusurlu olduğu değerlendirildiğinden mahkemenin bu yöndeki hükmünün kaldırılarak kadın lehine verilen maddi-manevi tazminatın reddine, davalı/davacı erkeğin maddi-manevi tazminat talebinin ret gerekçesinin de eşit kusurdan kaynaklı ret olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan gerekçe ile davalı/davacı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kusurun gerekçede açıklandığı şekilde düzeltilmesine, davacı/davalı kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine, sair istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerekmiştir....
Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması yanında; boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarını zedelemiş olması da gereklidir (TMK md. 174/2)Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Erkeğin müşterek çocuklarla ilgilenmediği, eşi ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamayarak birlik yükümlülüğünü yerine getirmediği, kadının kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 2.HD' nin 17.01.2018 tarih 2016/9231 esas 2018/696 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusuru, davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Bu husus gözetilmeden kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi hatalı olup, erkeğin manevi tazminata yönelik istinaf talebinin kabulü ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, müvekkili için 100.0000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir....