"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi - Kişisel İlişkinin Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 10.08.2010 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince boşanmışlar, karar tarihinde müşterek çocuk dünyaya gelmediği için boşanma kararında velayet düzenlemesi yapılmamış, müşterek çocuk Tarık boşanma kararı kesinleştikten sonra 27.01.2011 tarihinde doğmuştur. Davacı baba, öncelikle velayetin tarafına verilmesini, bu mümkün olmadığı taktirde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, yargılama sırasında ise velayetin nezi veya değiştirilmesi talebinden feragat etmiştir....
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına manevi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının ölçülülükilkesine göre fazla olduğu anlaşıldığından 18.000 TL manevi tazminata karar verilmiş olup, davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Meydana gelen olaylarda kocanın tam kusurlu olduğu ve boşanmaya sebep olan olayların kadının kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğu, kadın yararına manevi tazminatın (TMK md.174/2) şartlarının oluştuğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen 20.000,00 TL manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla davacı kadının manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi TEMYİZ EDEN : Davalı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 13.07.2015 tarihinde açılmış olup, velayetin tedbiren düzenlenmesi istemine ilişkindir. Velayet davaları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda "çekişmesiz yargı" işi olarak kabul edilmiş olup (HMK m. 382/2- b-13), basit yargılama usulüne tabidir. (HMK m.316/l-ç). Basit yargılama usulünde, yapılan ilk duruşmada dava hakkında hüküm verilmeyen durumlarda, mahkeme tahkikata başlar ve tahkikat duruşması için tarafları duruşmaya davet eder. Mahkemece ön inceleme duruşması tamamlanıp, tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde velayetin anneye verilmesine, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için aylık 1.500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için 300.000 TL manevi tazminat, ev eşyalarını elinde bulunduran davacının davalıya verdiği maddi kayıp nedeniyle 50.000 TL maddi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 161 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 400 TL tedbir, aylık 500 TL iştirak nafakası takdirine, tarafların maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece tarafların boşanmalarına velayetin anneye verilmesine, çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş bu hüküm Dairemizin 28.03.2017 tarihli ilamı ile, davalı kadın lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur....
Açıklanan nedenle kadının erkek lehine tazminat takdir edilmesine yönelik istinaf isteminin kabulüne karar verilerek erkek lehine tazminat takdirine ilişkin hükmün kaldırılmasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, eşit kusurlu eş lehine maddi manevi tazminat (TMK 174/1- 2) takdir edilmesine yasal olanak bulunmadığı gibi erkeğin mevcut sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında düzenli bir işi ve geliri bulunduğu anlaşılan kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşme durumu da söz konusu olmadığından kadının maddi manevi tazminat, tedbir - yoksulluk nafakası taleplerinin reddine yönelik istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
SAVUNMA Davalı-k.davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının hakaret, beddua ve tehdit ettiğini belirterek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velayetin tarafına tevdiini, 1.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, 30.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Davalı-k.davacı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, kadına atfı mümkün herhangi bir kusurun ispat edilemediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının boşanma davasının kabulüne, erkeğin boşanma davasının reddine, velayetin anneye tevdiine, 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 1.000,00 TL’ye yükseltilmesine, 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata, ziynet alacağı davasının geri alma sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
Her ne kadar davacı/k.davalı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı karşı davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin yasal dayanaktan yoksun olduğu ve tazminat miktarının fahiş olduğu, davalı/k.davacı erkek vekili tarafından ise hükmedilen manevi tazminat miktarının oldukça düşük olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı kadının tam kusurlu oluşu, evlilikte geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadının güven sarsıcı davranışları ve hakareti nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği anlaşılan davalı erkek yararına TMK 174/2 maddesi gereğince manevi tazminata hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi hükmedilen manevi tazminat miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin manevi tazminata yönelik yapılan istinaf...
Mevcut veya beklenen menfaatleri, kişilik hakları boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebilir.(TMK md.174) Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi ve manevi tazminat isteyen davalı kadının davacı erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı kadının boşanma sonucu en azından davacı erkeğin maddi desteğini yitireceği, kişilik haklarının zedelendiği gözetilerek uygun bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....