İLK DERECE MAHKEMESİNİN 13/02/2023 TARİHLİ ARA KARARI: İlk derece mahkemesince; "...Davada manevi tazminat açısından alacağın muaccel olduğu addi tazminat açısından da muaccel olduğu, ancak kusuru nisbetinde davalıların sorumlu olmalarının yanısıra, cismani zarar ve fer'ilerine dair alacak kalemlerin yargılama ve hesaplamayı gerektirdiği, münhasıran manevi tazminat talebinin her 3 davacı bakımından da davalılara ayrı ayrı taleplerin mevcut olduğu, Manevi tazminat alacak kalemi olarak davalı aracına dair ihtiyati haciz talep şartlarının mevcut olduğu, ancak bu anlamda da ihtiyati haciz talebine konu değer ile hakkında ihtiyati haciz talep edilen malvarlığı değerleri arasında orantılılık bulunması gerektiği, keza maddi tazminat kısmı da dahil edildiğinde ihtiyati haciz talebinin dava değeri 61.200.00 tl ile mahdut olarak tatbikinin gerekeceği, ilave olarak davalı açısından kaçma, saklanma , mevcudu noksan kılmaya matuf fiil ve emarelerin bulunmaması, bu yönü ile kararın infaz ve tahsilini...
Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür. Bu nedenle davacı vekilinin tazminat istemlerinin tamamı üzerinden fakat davalının üzerine kayıtlı olması koşuluyla taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinin hakkaniyete uygun olduğu sonucuna varılmıştır....
bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder." şeklinde düzenleme yapılmıştır....
Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür. İhtiyati haciz talebi, davalının, davacıyı kasten yaralaması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığı iddiasıyla açılan tazminat davası dilekçesi ile birlikte yapılmıştır....
Davalı T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada kusurun müteveffa Mehmet'te olduğunu, müvekkilden istenen manevi tazminatın fahiş miktarda olduğunu, mahkemece davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan davacılar vekili dilekçesinde özetle; davalı T8'nın kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Talep, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle açılan manevi tazminat davasında istenen ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yapılan itiraza ilişkindir....
Bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz talebinin koşullarının oluşup oluşmadığı hakkında bir karar verilmesi gerekir. Davacı, HMK m. 107/1 uyarınca asgari bir miktar belirtmek suretiyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Diğer taraftan, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş görüşü de bu doğrultudadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
ettiklerini, amaçlarının manevi tazminat alacaklarını garanti altına almak olduğunu, Yerel Mahkeme ara kararının hatalı olup yerleşik Yüksek Mahkeme içtihatlarına aykırı olduğundan ihtiyati haciz taleplerinin reddine, dair ara kararının kaldırılarak,ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmiştir....
Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkündür" şeklindedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; Yargıtay'ın birçok kararında gerek maddi gereksi maddi tazminat yönünden ihtiyati hacze hükmedilmesi gerektiğine işaret edildiğini, mahkemece manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz kararı verilmemiş olmasının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin manevi tazminat yönünden ihtiyati haczin reddine dair kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Talep ise manevi tazminat yönünden reddedilen ihtiyati haciz talebine karşı yapılan istinaf talebidir....