Ve haklı olup olmadığı, miktarı tümü ile toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı, bütün bu hususların yargılamayı gerektirdiği ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı öte yandan davalı tarafın kaçma ya da mallarını kaçırma veya bu yönde bir hazırlık içinde olduklarına dair bir iddianın da söz konusu olmadığı mevcut dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olsa dahi ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından davacının dava dilekçesinde şimdilik istediği maddi tazminat miktarının esas alınması gerekir....
İSTİNAF NEDENLERİ: İhtiyati haciz talep edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemede açılan maddi ve manevi tazminat davasının sonucunda verilebilecek tazminatın karşılıksız kalmaması için davalı sürücü ........... ve davalı araç işleten ................ adına kayıtlı olan taşınır ve taşınmaz malvarlığı üzerine ihtiyati haciz şerhi konulmasına karar verilmesi talep edildi ise de yerel mahkemece talebin reddedildiğini, yerel mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddi kararının haksız ve hukuka aykırı olduğu nedenleri ile haciz talebinin reddi kararının kaldırılması, sigorta şirketi haricindeki davalıların taşınır ve taşınmaz malvarığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, öncelikle manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştu ise kapsamı ve tayin edilecek miktar tümü ile toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı, dolayısı ile de İİK'nun 257. maddesi uyarınca ''muaccel bir alacak'' bulunmadığı ve ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı, yine, maddi tazminat talebi ile ilgili ihtiyati haciz talebinin de dava konusu alacağın varlığı ve miktarının bu aşamada muaccelliyet koşulunu taşımadığından ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Mahkemece, ihtiyati hacze dayanak dava dosyasında davalı lehine verilen hükmün Yargıtay tarafından davacı lehine bozulduğu, yeniden yapılan yargılama sonucunda davacı ... hakkındaki davanın reddedildiği, bu nedenle de tüm haciz işlemlerinin haksız hale geldiği, davalının haksız fiili nedeniyle davacının uğradığı tüm zararları karşılamak zorunda olduğu gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 2004 sayılı .. 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz kararı olan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden .. 49'ncu maddesindeki koşulların oluşması gerekir....
Bu durumda manevi tazminat istemine ilişkin ihtiyati haciz istemi, açıklanan ölçülere göre hakimin takdir edeceği miktara ilişkin olduğundan ihtiyati haczin kabulü için gerekli yasal koşullardan olan belirli veya belirlenebilir bir miktarın mevcut olması koşulunu sağlamadığından manevi tazminat istemlerine ilişkin olarak talep edilen ihtiyati haciz isteminin reddine... Şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Şahıslara devrini önlemek maksadıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinin talep edildiği halde mahkemece bu talebin reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığına ilişkindir. 1- Davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde; Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminat taleplerinin tamamını kapsar mahiyette ihtiyati haciz kararı verilmesi yasaya aykırı olduğu gibi maddi ve manevi tazminat taleplerinin tamamı sigorta poliçesi ile kasko poliçesi kapsamında teminat altına alındığı, teminat altına alınmış olan davadaki taleplerin ihtiyati haciz ile bir kez daha teminat altına alınmasında hukuki gereklilik olmadığını, müvekkillerimin mülkiyet hakları açıkça ihlal edildiğinden öncelikle ihtiyati haczin kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davanın ölümlü/yaralanmalı trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı vekili manevi tazminat alacağını karşılayacak şekilde davalının taşınırları, taşınmazları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulması talebinde bulunduğu, İİK'nın 257....
Davacıların, iş bu davada şimdilik maddi tazminat olarak talep ettiği 1.000,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalılar tarafından da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen maddi tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla somut olayda maddi tazminat talebi bakımından da ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış, maddi tazminat bakımından da ihtiyati haciz uygulanması mümkün görülmemiştir....
Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat istemi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacı yanın manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....