Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan aldığı borç para nedeniyle bono tanzim edildiğini, borç ödenmesine rağmen, borca konu bono üzerindeki rakamların önüne "1" sayısı eklenmek suretiyle tahrifat yapıldığını ve müvekkili hakkında bu şekilde haksız olarak takip ve haciz işlemi yapıldığını belirterek, bu nedenle oluşan maddi ve manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması gereklidir. Olayların gelişimi dikkate alındığında, davacının tahrifat ile eklenen miktar dışında kabulünde olan bir miktar için borçlu olduğu anlaşılmasına göre, davalının iş bu takipte kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu söylenemez....

    İhtiyat-i haciz talebinde bulunan davacı vekilinin talep dilekçesinde özetle; Bartın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/87 Esas - 2020/94 E sayılı dosyaları ile ihtiyat-i haciz taleplerinde bulunduklarını ve haciz taleplerinin her iki dosyadan da kabulüne karar verildiğini, fakat içinde bulunduğumuz pandemi süreci nedeniyle müvekkili şirketin yaşadığı mali sıkıntılar sebebiyle taraflarınca teminat miktarı yatırılmadığındın ihtiyat-i haciz kararlarının infazının yapılamadığını, iş bu nedenlerle borçluların borcu yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3 , şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. Bartın 2....

    İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada delil olarak dayanılan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyası içeriğinden,trafik kaza tespit tutanağındana göre davacıların maddi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. Yasal mevzuat uyarınca davacının maddi veya manevi zararları yönünden ihtiyati haciz kararı verilebileceği yönünden bir ayrım yoktur.Bu halde davacı gerek maddi gerekse manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez....

      İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada delil olarak dayanılan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyası içeriğinden,trafik kaza tespit tutanağındana göre davacıların maddi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. Yasal mevzuat uyarınca davacının maddi veya manevi zararları yönünden ihtiyati haciz kararı verilebileceği yönünden bir ayrım yoktur.Bu halde davacı gerek maddi gerekse manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez....

      Asiye Ticaret Mahkemesi'nin 21/05/2018 tarih 2017/457 esas 2018/329 karar sayılı ilamında hükmedilen manevi tazminat alacağı ve yargılama giderlerine ilişkin takip başlattığı, davacıların borçlu olduğu Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2017/28343 esas sayılı takip dosyasındaki alacaklının talebi ile Ankara 30. İcra Müdürlüğü'nün 2018/7461 esas sayılı takip dosyasındaki manevi tazminat alacağının üzerine haciz konulduğu, hüküm altına alınan ve haczedilen alacağın manevi tazminat alacağı olduğu görülmüştür. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 82/11. maddesi uyarınca; vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar haczedilemez. İlgili maddede bahsi geçen tazminat maddi tazminata ilişkin olup, manevi tazminatın haczine engel teşkil etmediği açıktır (Yargıtay 12 Hukuk 2019/940 Esas 2019/3535 Karar )....

      Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyat haciz istenebilir....

      A.Ş aleyhine 08/06/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur....

        Somut olayda, ceza dosyası kapsamından tazminat alacağının 6098 sayılı TBK 117. maddesi gereğince olay tarihi olan 12/11/2019 tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez....

        Davalı T8 T9 istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyaten haciz kararı verilmesi için davacının öncelikle vadesi gelmiş bir para alacağının olması gerektiğini, söz konusu dava dosyasına bakıldığında davacının bir alacağının olduğuna dair delil bulunmadığını, dava dilekçesinde belirtilen dava değerinin 450.000,00- TL'lik kısmı ise manevi tazminat istemine dayalı olması nedeni ile bu talebinin başlı başına soyut olduğunu, manevi tazminat taleplerinin 200.000,00- TL'lik kısmının ise manevi tazminat talebe hakkı dahi olmayan , delil sunmayan davacının kızlarına ait olduğunu, TBK ya göre manevi tazminat istemek hakkı nın yalnızca doğrudan cismani zarar görene ait olduğunu, davacının soyut kriterler üzerinden belirlediği bu rakamlar esas alınarak ihtiyaten hacze karar verilmesinin davalı şirketin ticari hayatını zedeleyeceğini, belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        Yukarıda belirtilen belgeler de nazara alındığında davacıların maddi - manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacıların tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edildiği davanın ilk açıldığı aşamada, zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. Açıklanan nedenlerle, İİK-257- 264. maddeleri uyarınca mahkemece şartları gerçekleştiği gerekçesiyle kısmen verilen ihtiyati haciz kararı usul ve esas bakımından hukuka uygundur....

        UYAP Entegrasyonu