Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden davalının kötü niyetli veya ağır kusurlu olması ve zarar koşullarının oluşması gerekir.----- Somut olayda; davacı şirket aleyhine alınan ihtiyati haciz kararının, ------ sayılı dosyasında takibe konularak davacı aleyhine banka ve ilgili kurumlara kayden haciz ihbarnameleri gönderildiği, ---- taşınmazlarına ve ------------ kaydi haciz uygulandığı, muhafaza işleminin yani fiili haczin yapılmadığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı bankanın kusurlu bir davranışı bulunmadığından, davalı bankanın salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerini yaptığına ve takibin yapılmasında kötüniyetinin ile ağır kusurunun bulunduğuna dair dosyada somut delil bulunmadığından ve eldeki davada manevi tazminat koşulları oluşmadığı değerlendirilmekle, açıklanan nedenle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden davalının kötü niyetli veya ağır kusurlu olması ve zarar koşullarının oluşması gerekir.----- Somut olayda; davacı şirket aleyhine alınan ihtiyati haciz kararının, ------ sayılı dosyasında takibe konularak davacı aleyhine banka ve ilgili kurumlara kayden haciz ihbarnameleri gönderildiği, ---- taşınmazlarına ve ------------ kaydi haciz uygulandığı, muhafaza işleminin yani fiili haczin yapılmadığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı bankanın kusurlu bir davranışı bulunmadığından, davalı bankanın salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerini yaptığına ve takibin yapılmasında kötüniyetinin ile ağır kusurunun bulunduğuna dair dosyada somut delil bulunmadığından ve eldeki davada manevi tazminat koşulları oluşmadığı değerlendirilmekle, açıklanan nedenle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
Davacı özetle; davalılar tarafından bedelsiz kalmış senede dayanılarak, hakkında icra takibi ve 15/01/2007 tarihinde haksız olarak haciz işlemi yapıldığını beyan ederek manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar özetle; açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, haksız haciz nedeniyle davacının kişilik haklarının zedelendiği gerekçesi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. a) Dosya kapsamından davacının talebinin bir kısmının reddedildiği, davalılardan ...’un davasını vekille takip ettiği anlaşıldığı halde, reddedilen kısım yönünden anılan davalı ... yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. b) Haksız fiilde; zarar, eylemin gerçekleştiği tarihte meydana gelmiş olup, faiz başlangıcı da haksız fiil tarihi olmalıdır. Eldeki davada haksız eylem tarihi haciz tarihi olan 15/01/2007 olup, faiz başlangıç tarihi bu tarih olmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, öncelikle manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştu ise kapsamı ve tayin edilecek miktar tümü ile toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı, dolayısı ile de İİK'nun 257. maddesi uyarınca ''muaccel bir alacak'' bulunmadığı ve ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı, yine, maddi tazminat talebi ile ilgili ihtiyati haciz talebinin de dava konusu alacağın varlığı ve miktarının bu aşamada muaccelliyet koşulunu taşımadığından ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
T.A.Ş. aleyhine 16/12/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin esastan reddine dair verilen 11/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız ihtiyati haciz ve icra takibi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, maddi tazminat istemi feragat nedeniyle, manevi tazminat istemi esastan reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, dava dışı .... Ltd....
İlk derece mahkemesince, 27/09/2021 tarihli tensip zaptı 27 nolu ara karar doğrultusunda yazılan 29/09/2021 tarihli gerekçeli ara karar ile; uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, maddi ve manevi tazminat istemli davada ihtiyati tedbire yönelik geçici hukuki koruma talep edilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir istemi, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, manevi tazminatın hakimin takdirine göre belirlendiği, alacağı muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar koşulu sağlanamadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz istemi reddedilmiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası sırasında talep edilen ihtiyati haciz isteğine ilişkindir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir....
Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden davalının kötü niyetli veya ağır kusurlu olması ve zarar koşullarının oluşması gerekir . Manevi tazminat istemi yönünden; haksız ihtiyati haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olduğundan , manevi tazminat yönünden TBK 58, (BK’nın 49) maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/11350 E 2018/7319K). Haksız hacizde kötü niyet olgusunu belirlerken yalnızca takip talebi anındaki iradeyi değerlendirmekle yetinmeyip, süreç içerisindeki genel tutum ve davranışa bakarak, alacaklının haksız yere haciz uygulayıp uygulamadığını tespit etmek gerekmektedir....
Bu itibarla mahkemenin ihtiyati haczin reddine ilişkin ara kararı usul ve esas yönünden yasaya aykırı olduğundan esas hakkında yeniden karar verilerek ihtiyati haciz talebinin kabulüne, takdiren eş için 20.000,00 TL çocuklar için toplam 30.000,00 TL kardeşler için toplam 2.000,00TL torun için 3.000,00TL olmak üzere genel toplam 55.000,00TL manevi tazminat ve 200,00TL maddi tazminat olmak üzere 55.200,00TL tazminatın % 15 oranında 8.280,00 TL teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği için ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve HMK'nın 353/1-b,2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Gaziantep 2....
Buradaki "muaccel alacak" kavramı, alacaklı tarafından belli durumlarda bir ekonomik değer veya icrası mümkün bir alacak iddiasını elde etmeye yönelik, makul bir şekilde ortaya konulmuş icra edilebilir bir iddianın doğurduğu, ulusal mevzuatta bir kanun hükmüne veya yerleşik içtihatlara dayalı başarılı olma şansı yüksek, yeterli somutluğa sahip nitelikteki talep ve dava edilebilir hale gelmiş alacakları ifade etmektedir.Davacıların manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz uygulanması mümkün görülmemiştir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati haciz taleplerinin 200.000 TL üzerinden kabul edildiğini,tüm talep tutarları yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava,davacıların iki çocuğunun vefatı nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkeme,davacıların manevi tazminat talebi bakımından yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu gerekçesiyle toplam 200.000,00 TL yönünden davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı vermiştir. Olayın oluş şekli ile davanın halen derdest olduğu değerlendirildiğinde,davacılar lehine 200.000,00 TL yönünden verilen ihtiyati haciz kararında usul ve hukuka aykırılık görülmemiştir....