Diğer taraftan 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun'la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Buna göre; satılan maldaki ayıp açık ayıp niteliğinde ise, 4077 sayılı Kanun'un 4.maddesi uyarınca malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde; gizli ayıp niteliğinde ise, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerekmektedir....
(3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır....
Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olup, şu şekilde hükme yer verilmiştir:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Mahkemece, "...Eldeki uyuşmazlığa uygulanması gereken, 6502 sayılı Yasa'nın 11. maddesi gereğince, "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a)Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b)Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c)Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz." hükmü mevcuttur....
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir” hükmü düzenlenmiştir. Kanun’da yapılan bu tanımla ayıplı malın özellikle sözleşmeye aykırı mal olduğundan bahsedilmekle, ayıptan doğan sorumluluğun asıl temelinin sözleşme olduğu kabul edilmiştir. 3. Tüketici işlemi niteliğindeki satım sözleşmesine konu edilen malın ayıplı olması hâlinde, tüketici 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde gösterilen dört seçimlik haktan birini kullanabilir....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; aracın satın alındıktan sonra ön takımından ses geldiği, yetkili servis tarafından sorunun giderilemediği ve sıfır alınan aracın ön takımından sürekli ses gelmesinin ayıp teşkil ettiği anlaşıldığından tüketicinin satış bedelinden indirim seçimlik hakkını kullanabileceği, aracın satış bedelinin 203.362,30 TL olduğu, bilirkişi raporunda aracın ayıplı hali ile rayiç bedelinin 178.750,00 TL olacağının belirtildiği, bu iki bedel arasındaki fark bedelden indirim olarak değerlendirildiği, davacıların ıslah dilekçesinde bedelden indirim talebini 18.000,00 TL olarak belirlediğinden bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, davacıların davasını satış bedelinden indirim seçimlik hakkına yönelttiği anlaşıldığından davalı Mercedes Benz A.Ş.'ye karşı açılmış olan davanın reddine karar verildiği gerekçesiyle, 18.000,00 TL'nin davalı...Motorlu Vasıtalar Ticaret ve Sanayi A.Ş.'...
Dava; asıl ve birleşen davalarda aynı satım sözleşmesinden kaynaklanan, asıl davada bakiye satış bedelinin istemi, birleşen davada ise satış konusu malın ayıplı olması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. Davalı-birleşen dosya davacısı... savunmasında malları teslim aldığını, kısmen çekle ödeme yaptığını, 09.06.2012 tarihli faturaya konu malların ayıplı olması nedeniyle zarara uğradığını, satıcı ise ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirmiştir. Somut olayda bu savunma karşısında davalı ayıplı olduğunu bildirdiği mallar yönünden muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve kısmi ödeme yaptığını kanıtlamak zorundadır. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek ispat yükünün asıl dava davalısı-birleşen dosya davacısında olduğu kabul edilerek delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi ve araç tamir bedeli istemlidir....
Onarımında ortadan kaldıramadığı, dolayısı ile bedeli karşılığında gerçekleştirmiş olduğu onarımın olması gerektiği şekilde tamamlanmamış olduğu, bu nedenle 6502 sayılı yasa 13.maddesinde tanımlanan ayıplı hizmet olarak değerlendirilmesi gerektiği, 24/08/2016 tarihinde 21.734 km'de iken çekici ile servise getirilerek motoru değiştirilen aracın oldukça kısa kullanım mesafesi neticesinde ortaya çıkan arızasının kullanımdan kaynaklanmayan üretime dayalı olması gereken satın alma esnasında makul bir gözlem ile anlaşılamayacak nitelikte gizli ayıp olduğu, aracın 6502 sayılı yasa kapsamında 8.maddesinde tanımlanan gizli ayıplı mal olarak kabul edilmesi şeklinde görüş belirtilmiştir....