Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Usul ve yasaya uygun kök ve ek raporlar hükme esas alınarak davacının maddi ve manevi bir zararı bulunmadığından maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Dava, satın alınan cihazların ve yedek parçaların ayıplı olması nedeniyle malın bedelinin ve uğranılan manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. 6762 sayılı TTK'nun 25/3 (6102 sayılı TTK'nun 23/c) maddesi uyarınca ''emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde Borçlar Kanununun 198 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları tatbik olunur''. denilmektedir....

      Davacı eldeki dava ile satın aldığı ürünlerin leke tutmaz kumaş olarak satıldığını, ancak kirlenmenin olduğunu ve leke tuttuğunu, malların ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malların misli ile değişimine karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, leke tutmaz kumaş olarak beyan edilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Dava, davalı tarafından satışı yapılan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak; misli ile değişim istemine ilişkin olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunu anlaması halinde satıcıdan, ayıpsız misliyle değişim ya da verilen bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını isteyebilir....

        Hukuk Dairesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, malın ayıplı olması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin ... bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Davalılar vekili, aracın teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan bir ayıbın bulunmadığını, bedel iadesine yönelik talebin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, manevi tazminat talebinin kabul edilemeyeceğini, ayıplı olduğu iddia edilen malın iade edilmeden faize hak kazanılamayacağını, davacı tarafın araçtan elde ettiği faydayı iade etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu araç üzerindeki boyaların orijinal olmadığı, bu durumun sadece ehil kimseler tarafından tespit edilebileceği belirtilmekle araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu ve bu husus ağır kusur olmakla davalıların zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı, manevi tazminat talebine ilişkin eksik harcın süresi içerisinde tamamlanmadığından bahisle davanın kabulü ile 32.300,00 TL'nin davalı ... San. A.Ş. açısından temerrüt tarihi olan 20.05.2010, davalı ... Oto San. ve Tic....

            inden 250 ton ham ayçiçek yağı satın alması konusunda tarafların anlaştıklarını, müvekkilinin bedelini ödediği ilk 125 ton malın teslim edildiğini, ancak bu ilk parti malın 28.720 kg'lık kısmının ayıplı olduğunun anlaşıldığını ve durumun davalılara bildirilmesine rağmen malın değiştirilmediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ayıplı mal için davalıya ödenen 25.848 USD ile ayıplı malın müvekkiline ait depoda saklanmasından dolayı bu deponun kiraya verilememesi nedeniyle uğranılan zararın tespiti ile şimdilik 2.000-TL kira kaybının ve müvekkilinin 5.000-TL maddi, 5.000-TL manevi zararının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; müvekkili ...Ltd.Şti.'nin dava konusu ticari ilişkinin tarafı olmaması nedeniyle bu müvekkili ile ilgili olarak husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkili ......

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 22.05.2006 tarihinde 35.969.00.TL’ ya sıfır km araç satın aldığını, 05.09.2006 tarihinde araçtaki klimanın arızalandığını, yetkili servis tarafından tamir edilmesine rağmen aynı arızanın 20.11.2006, 08.05.2007 ve 01.05.2008 tarihlerinde tekrarladığını, en son tamir edilmesinden bir ay sonra klimanın yine arızalandığını ve halen de çalışmadığını belirterek ayıplı malın iadesi ile bedelinin tahsiline ve 5.000.00.TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....

                Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı erkek, 26.12.2011 tarihli karşı dava dilekçesiyle; zina hukuki sebebine (TMK md.161) dayalı olarak boşanma ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabulüne, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile nafakaya, erkeğin manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı erkeğin usulüne uygun olarak açılmış olan boşanma davası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir....

                  Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin herhangi bir somut gerekçe göstermeksizin komşu dairelere verilen zararların ödenmesi taleplerini reddetmiş olmasının hatalı olduğunu, a komşulara yönelik zararlara karşı davayla karşı karşıya kalma ihtimalleri olduğundan davalıya rücuya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutuklarını, dava belirsiz alacak davası olup talep arttırım dilekçesinde ikmal edilen kısımlara talebin arttırıldığı tarihten itibaren faiz yürütülmüş olmasının hatalı olduğunu, yine yasal faiz uygulanmasınında isabetli olmadığını manevi tazminat miktarının oldukça düşük olduğunu manevi tatmini sağlamadığını savunarak kararın kaldırılarak davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

                  Mahkememizce davacı tarafa ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi bakımından dava değerini ve bildirilen değer üzerinden harcını yatırmak üzere süre verilmiş, davacı vekili tarafından mahkememize ibraz edilen ... tarihli dilekçesi ile; ayıplı malın misli ile değiştirilmesi talebi bakımından dava değeri; ...-TL olduğunu, dava konusu yapılan imalatın ayıplı olduğu, dosya kapsamında ispat edildiğini, bu hususun bilirkişi raporları ile de tespit edildiğini, davanın talepleri doğrultusunda kabulü ile; ayıplı malın misli ile değiştirilmesine ve davalı aleyhine maddi manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, harcını yatırdığı anlaşılmıştır. Dava, ayıplı imalattan kaynaklanan zararın tahsili amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır....

                    UYAP Entegrasyonu