Hukuk Dairesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, malın ayıplı olması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin ... bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin herhangi bir somut gerekçe göstermeksizin komşu dairelere verilen zararların ödenmesi taleplerini reddetmiş olmasının hatalı olduğunu, a komşulara yönelik zararlara karşı davayla karşı karşıya kalma ihtimalleri olduğundan davalıya rücuya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutuklarını, dava belirsiz alacak davası olup talep arttırım dilekçesinde ikmal edilen kısımlara talebin arttırıldığı tarihten itibaren faiz yürütülmüş olmasının hatalı olduğunu, yine yasal faiz uygulanmasınında isabetli olmadığını manevi tazminat miktarının oldukça düşük olduğunu manevi tatmini sağlamadığını savunarak kararın kaldırılarak davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 22.05.2006 tarihinde 35.969.00.TL’ ya sıfır km araç satın aldığını, 05.09.2006 tarihinde araçtaki klimanın arızalandığını, yetkili servis tarafından tamir edilmesine rağmen aynı arızanın 20.11.2006, 08.05.2007 ve 01.05.2008 tarihlerinde tekrarladığını, en son tamir edilmesinden bir ay sonra klimanın yine arızalandığını ve halen de çalışmadığını belirterek ayıplı malın iadesi ile bedelinin tahsiline ve 5.000.00.TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....
Mahkememizce davacı tarafa ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi bakımından dava değerini ve bildirilen değer üzerinden harcını yatırmak üzere süre verilmiş, davacı vekili tarafından mahkememize ibraz edilen ... tarihli dilekçesi ile; ayıplı malın misli ile değiştirilmesi talebi bakımından dava değeri; ...-TL olduğunu, dava konusu yapılan imalatın ayıplı olduğu, dosya kapsamında ispat edildiğini, bu hususun bilirkişi raporları ile de tespit edildiğini, davanın talepleri doğrultusunda kabulü ile; ayıplı malın misli ile değiştirilmesine ve davalı aleyhine maddi manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, harcını yatırdığı anlaşılmıştır. Dava, ayıplı imalattan kaynaklanan zararın tahsili amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilleri istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Davalılara karşı açmış olduğu vekil edenin aracına yanlış akaryakıt konulmasından kaynaklı maddi-manevi tazminat davası ile ilgili olarak mahkemece davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden ise reddine karar verildiğini, -Manevi tazminatın reddi ve vekil edenin aracında meydana gelen değer kaybı ile ilgili uzman bilirkişi vasıtasıyla araştırma yapılmamış olması ve aracın tamir süresi içerisinde vekil edenin uğramış olduğu zararla ilgili talebimizinde değerlendirilmemiş olması nedeniyle veriler karar usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılması gerektiğini, -Yerel Mahkeme her ne kadar gerekçesinde; "dosya kapsamında manevi zararın oluştuğuna dair, bilgi, belge ve delil olmadığı, manevi tazminat şartlarının dosyada oluşmadığı kanaatine ulaşıldığı" belirtildiğini, bu gerekçeye katılmak mümkün olmadığını, -Vekil edenin eşi ve çocukları ile birlikte...
tazminat takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı asil 25/01/2019 tarihli dilekçesi ile delil tespiti masrafı, 1.500,00 TL vekalet ücreti , 5.000,00 TL manevi tazminat, 13.404,19 TL araçtaki değer kaybı, yedek parçanın parasal değerini talep ettiklerini bildirmiştir....
Sigorta tarafından karşılandığını, aracı yeni aldığını, bu kadar kısa sürede böyle bir olayın meydana gelmesinin, lastiğin sahip olması gereken asgari özellikleri taşımadığı, ayıplı olduğu anlamına geldiğini ileri sürerek; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklanan seçimlik haklarından ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bunun kabul edilmemesi halinde tespit edilecek değer kaybı bedelinin ve bunun yanında 15.000 TL de manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Mahkemece; tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacının davalıdan aldığı faturalar karşılığında çeklerin verildiği, davacı tarafından da fatura içeriğindeki malların teslim alındığı hususunun kabul edildiği, böylelikle davacının davasını ispat edemediği, ayrıca davacının ayıplı ve eksik mal nedeniyle uğradığı zararı ispatlayacak delilleri sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava konusu malların eksik ve ayıplı teslim edildiği iddiasında bulunmuş, davalı taraf ise malın tamamının teslim edildiğini ve malların ayıpsız olduğunu savunmuştur. Açıklanan iddia ve savunma gözetildiğinde malın ayıplı olduğu iddiasının davacı yanca, malın tam olarak teslim edildiği savunmasının ise davalı tarafça kanıtlanması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2022/43 ESAS 2022/364 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan Manevi Tazminat(Malın Ayıplı Olmasından KARAR : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/43 Esas 2022/364 Karar sayılı ilamı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı erkek, 26.12.2011 tarihli karşı dava dilekçesiyle; zina hukuki sebebine (TMK md.161) dayalı olarak boşanma ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabulüne, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile nafakaya, erkeğin manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı erkeğin usulüne uygun olarak açılmış olan boşanma davası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir....