na bildirilerek görüşme sağlandığı ve Acentenin 84.800- USD daha indirim sağladığı beyan edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez veya şubesi bulunmayan yabancı tacirler ad ve hesabına ülke içinde işlemlerde bulunanlar hakkında da olay tarihi itibariyle 6762 sayılı Kanun'nun 117/3 maddesi uyarınca Acentelik hükümlerinin uygulanması gerekir.Somut olayda ...'nun Davacı yabancı menşeili şirket için sürekli olarak ticari işletmesini ilgilendiren konularda aracılık ettiğini gösterir veya bedelde indirim yapabileceğine ilişkin özel ve yazılı izni bulunduğuna ilişkin somut delil bulunmadığı, yapılan işleme Davacının icazet verdiği kanıtlanamamış olmasına göre Davalı vekilinin dava dışı ...'nun acente olduğu ve onun aracılığıyla bedelde indirim yapıldığına yönelik istinaf sebebinin yerinde görülmemiştir....
, bedelde indirim yapılması gereken tutar olan belirsiz alacağın tespiti ve müvekkil davacıya ödenmesi için işbu davayı açma gereği hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle bedelde indirim yapılması gereken tutar olan belirsiz alacağın tespiti ve şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ......
Maddesinde düzenlenen '' Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir.'' hükmünden kaynaklı olarak ayıp oranında bedelde indirim incelemesi yapıldığı bu sebeple davanın ilk talep yönünden reddi ile terditli talebe geçilmesi şeklinde uygulama yapılmadan, davacının ayıp oranında bedelde indirim bedeli talebi olarak dosya ele alınarak delillerin toplanması ile devamla bilirkişi tarafından hazırlanan teknik rapor ile belirlenen davacının onarım(araç boyama) bedeline konu 15.00,00 TL'nin ve ayrıca 6502 Sy. Kn. 11....
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir” hükmü düzenlenmiştir. Kanun’da yapılan bu tanımla ayıplı malın özellikle sözleşmeye aykırı mal olduğundan bahsedilmekle, ayıptan doğan sorumluluğun asıl temelinin sözleşme olduğu kabul edilmiştir. 3. Tüketici işlemi niteliğindeki satım sözleşmesine konu edilen malın ayıplı olması hâlinde, tüketici 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde gösterilen dört seçimlik haktan birini kullanabilir....
Ancak Dairemiz eserin ayıplı olarak imal edilmiş olması halinde hangi seçimlik hakkın uygun olduğunu belirlemek mahkemeye ait olduğundan eserin reddini gerektirir nitelikte ayıplı olmaması halinde seçimlik hakkın dönme olarak kullanılmasına rağmen bedelde indirim seçimlik hakkının uygulanması gerektiğini kabul etmektedir (Yargıtay 15. H.D.'nin 18.02.2015 gün 2014/5389 Esas, 2015/801 Karar sayılı ilâmı). Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen inşaat mühendisi bilirkişi raporundan, davalının gerçekleştirdiği iş ve imalâtların delil tespitinden sonra sökülüp kaldırıldığı ve zeminde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak dosyada çeşitli fotoğraf ve deliller bulunduğu gibi, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/2 D. iş sayılı tespit dosyasında mahallinde saptanan bulgular bilirkişi raporunda belirtilmiştir....
Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 6502 sayılı Yasanın 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür."...
Fıkranın c bendinde ise malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesinin gerektiği, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu diğer durumlarda ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağının vazedildiği, 6098 sayılı TBK'nın 223....
Mahkememizce, dava konusu aracın ayıplı olması sebebiyle ayıp oranında bedelden indirim yapılması gereken alacak tutarının hesaplanması amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. İ.T.Ü ' de görevli Yüksek Makine Mühendisi bilirkişi 05/05/2024 tarihli raporunda, nispi metod yöntemine göre ayıp nedeniyle bedelden indirim istenebilecek tutarın 7.900.00 TL olduğunu hesaplamıştır. Yargıtay 13....
Niteliği itibariyle bağlantısız birleşik ikrarın söz konusu olduğu bu durumda, ayıplı ifaya ilişkin ispat yükümlülüğü davalıdadır. Yargılama süresince satış konusunun ayıplı olduğu, ayıp ihbarında bulunulduğu, bedelde indirim talep edildiği hususunda herhangi bir somut delil dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır. Diğer taraftan, davacının alacağı faturaya dayandığından İİK'nın 67/2. maddesi anlamında likit (bilinebilir, hesaplanabilir) bir alacak söz konusu olup, açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın kabulüne; İstanbul Anadolu----....
Yine kanun gerekçesinde açıkça vurgulandığı üzere, ayıplı malda tüketicinin seçimlik haklarından faydalanabilmesi için ayıbı belirli bir süre içinde ihbar etmesi yükümlülüğü kaldırılmıştır. Nitekim tüketicinin seçimlik haklarından birini kullandığı yönünde satıcıya her halükarda bildirimde bulunması gereğinin olması, bunun öncesinde ayrıca bir de ayıbı ihbar etmesi zorunluluğunu anlamsız kılmaktadır. O halde tüketici taşınır mallarda iki yıllık, taşınmaz mallarda 5 yılllık zamanaşımı süresi içinde ayıbı tespit ettiği sürece seçimlik haklarını da kullanabilecektir. Bu durumda, 10. madde gereğince ayıbın açık ya da gizli olduğu hususunun bir öneminin bulunmadığı, malın teslim tarihinden itibaren zamanaşımı süreleri içinde 6 ay içinde bildirilen ya da dava açılan uyuşmazlıklarda malın ayıplı olmadığının ispat yükünün satıcıda, 6 ay sonra bildirilen ya da açılan davalarda da malın ayıplı olduğunun ispatının alıcıda olduğunun kabulü gerekmiştir....