Dava, satın alınan taşınmazın m2'sinin eksik olması sebebi ile ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak bedelde indirim talebine ilişkindir. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 28/06/2012 tarihinde davalı....A.Ş. şirketinden bir adet kamyon satın aldığını, kamyonu aldıktan kısa bir süre sonra aracın arızalanarak 2 kez servise gittiğini, motorun arıza sebebiyle sökülüp onarımın yapıldığını, aracın onarılmasına rağmen artık orjinalliğini kaybettiğini, üretim hatasından kaynaklanan bu ayıp neticesinde bedelden ayıplı mal sebebiyle indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... A.Ş. vekili, ayıptan satıcının sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumlu olmadığını, araçtaki onarım sebebiyle aracın değerinin düşmeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Davalı ......
Birleşen ....ATM ... esas sayılı davada ise; davacı vekilinin malın ayıplı çıkması nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduğu, 18.12.2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile bedelde indirim talebini 50.150,00-TL'ye yükselttiği ve bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilen ayıplı işler tutarının asıl davada davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınarak davacının bedelde indirim talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına öte yandan davacının diğer tazminat kalemleri yönünden davasının somut delillerle ispatlanamamış olduğu değerlendirilmiş olmakla bu talepleri yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olup, şu şekilde hükme yer verilmiştir:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Davacı ıslahla seçimlik hakkını değiştirmemiş olsaydı ödediği satış bedeline ihtarname tarihinden değil, aracı kullanmaya devam ediyor olması nedeniyle aracın teslim tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilecekti. Davacının daha sonra seçimlik hakkını dava sırasında değiştirmesi halinde de artık, talebin değiştirildiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, bedelde indirim talebi içermeyen ihtarnamenin temerrüte esas alınarak, faizin bu tarihte başlatılması, davalı aleyhine hakkaniyete aykırı bir durum oluşturacağından doğru görülmemiştir. Davacı seçimlik hakkını 19.09.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle bedelde indirim olarak değiştirdiğine göre, indirilecek olan bedele de seçimlik hakkın değiştirildiğine ilişkin dilekçesinin verildiği 19/09/2020 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmektedir....
Tüketici Mahkemesi'nin 12/09/2018 tarih ve 2017/971 Esas 2018/661 Esas sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın tümden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir Davalı Honda Türkiye.. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bedelde indirim seçimlik hakkından ithalatçı müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacak olması sebepleriyle davanın müvekkil şirket yönünden usulden reddini, İstanbul Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi'nin 2017/971 Esas ve 2018/661 Karar sayılı ve 16.10.2018 tarihli kararının istinaf incelemesi neticesinde ‘kaldırılmasını’ ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, Sayın Daire aksi kanaatte ise, bedelden indirim yapılacak tutarın fahiş olması ve hangi yöntemlerle belirlendiğinin belirsiz olması sebepleriyle tekraren belirlenmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal nedeniyle açılan alacak istemidir....
Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından bakiye iş bedelinin tahsili talep edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından ise davaya cevap dilekçesinde ayıplı ifa iddiasında bulunulmuş, birleşen dosya da ise ayıplı ifa nedeniyle semenin iadesi talep edilmiştir.TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Birleşen dosya da davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Asıl davada ayıplı ifaya ilişkin itiraz ve birleşen dosyadaki talep dikkate alındığında, eserin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir....
DAVA : Alacak (Ayıplı Araç Nedeniyle Bedelde İndirim) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2022 Mahkememize açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı ... Motor Servis A.Ş.'den 262.460,00TL bedel ödeyerek sıfır kilometre ... marka ... model ... şase, ... motor nolu aracı satın aldığını, aracın fatura tarihi ... olduğunu, aracın davacıya ......
Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....
Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 6502 sayılı Yasanın 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür." Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2018/929 E. 2020/2698 K. sayılı ilamıyla içtihat ettiği üzere ;..6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....