Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK 31.maddesindeki hakimin davayı aydınlatma ödevi uyarınca mahkemece davacıya bu yönde süre verilerek hangi seçimlik hakkını tercih ettiği hususu sorularak açıklattırılması gerekmekle birlikte davacı vekilinin 14/06/2021 tarihli ıslah dilekçesinde ayıp oranında indirim bedeli yönünden talebini ıslah ettiği görülmekle, artık davacının seçimlik haklarından ayıp oranında indirim bedelini tercih ettiği kabul edilmelidir. Mahkemece, davacı alıcının seçimlik haklarından sadece birini seçerek kullanabileceği,birden fazla seçimlik hakkını birlikte kullanamayacağı gözetilmeden lehine ücretsiz onarım kapsamında kabul edilen onarım bedeli ile ayıp oranında indirim bedeline birlikte hükmedilmesi isabetli görülmemiştir. 3- İstikrar kazanmış Yargıtay uygulamasında; ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre bilirkişi marifetiyle dava konusu malın satış tarihindeki ayıplı ve ayıpsız değerleri gözetilerek hesaplanıp belirlenmesi gerektiği kabul edilmektedir....

Somut olayda, 818 Sayılı Yasa'nın 360. maddesi hükmünde öngörülen seçimlik haklardan ayıp sebebiyle davacının bedelde indirim isteme hakkı vardır. Nitekim davacı vekili terditli olarak bedelde indirim talebinde de bulunmuştur. Bununla birlikte ayıp sebebi ile bedelde indirim yapılacak miktar teknik inceleme gerektirmekte olup, davacının iddiası ile ilgili bilirkişi tarafından değerlendirme yapılmadan doğrudan mahkemece kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda, bedelde indirim ile hükmedilecek miktar, teknik inceleme gerektirmekte olup, kararlaştırılan bedel ile ayıplı değerin çarpımı sonucu bulunan değerin ayıpsız değere bölünmesi ile bulunabilir. Mahkemece yapılması gereken iş, keşfe katılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen heyetten ek rapor alarak, ayıplı işler sebebiyle iş bedelinden indirilmesi gereken miktarın saptanması ve sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir....

    . - K A R A R - Davacı vekili, davalıya ara dinlendirme ve boston işleme makinesi satıldığını, mal bedeli 17.000,00 TL’nin mahkemenin ayıplı olduğu ileri sürülerek ödenmediğini, sözleşme konusu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, müvekkilinin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği satın aldığı makineyi davacının sağlam ve çalışır vaziyette teslim edeceği, müvekkilinin de mal bedelini taksitler halinde ödeyeceğini, ancak davacının zamanında makineyi teslim etmediğini, daha sonra ayıplı ürün teslim ettiğini, müvekkilinin ayıplı mal nedeniyle bedelde indirim talep ettiğini ve ödemezlik def'ine bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

      Hukuk Dairesi tarafından mahkememiz kararının kaldırıldığı, kaldırma ilamında belirtilen hususlar çerçevesinde davacı vekiline sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp oranında bedelden indirim mi talep ettiğinin sorulduğu, davacı vekili tarafından sunulan 18/03/2021 tarihli dilekçe ile, "ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduklarını " beyan ettiği, bunun üzerine daha önce rapor düzenleyen bilirkişiye dosyanın tevdii ile eserin kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olup olmadığı hususunda ve bedel indirimi gerekecekse nisbi metoda göre değerlendirme yapması hususunda ek rapor talep edildiği, bilirkişinin hazırladığı ek raporda; yapılmış olan imalatların kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olmadığı, sökülüp kaldırılması sonucunda sıva ve boya tamiratı gerektirecek hasarlar oluşacağı, ancak aşırı zarar doğurmayacağı yönünde görüş bildirdiği, ayrıca nisbi metoda göre bedelde indirim miktarını hesapladığı, hazırlanan ek raporun mahkememizce de hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu...

      Yüklenicinin ayıptan sorumlu olabilmesi için eserin iş sahibine teslim edilmesi, eserin ayıplı olması, eserin iş sahibi tarafından kabul edilmemiş olması veya kabul edilmek zorunda olunmaması, eserin iş sahibi tarafından muayene ve ihbar külfetinin yerine getirilmiş olması, eserdeki ayıbın iş sahibinin tutumundan kaynaklanmamış olması ve son olarak ayıplı teslimden doğan hakların süresi içinde kullanılması gerekmektedir....

        İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, 6098 sayılı TBK'nun 217- 231 maddelerinde düzenlenen davacının davalıdan satın aldığı ikinci el aracın kilometresi ile oynanmış gizli ayıplı çıkması sebebine dayalı TBK'nun 227. maddesinde mevcut seçimlik haklardan ayıp sebebiyle bedelde indirim isteğine yönelik alacak talebine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketten aldığı ticari aracın gizli ayıplı çıkması nedeniyle verimli kullanamadığını ileri sürerek, aracın garanti kapsamında değiştirilmesi veya bedelde indirim yapılmasını talep etmiştir. Yargılama süresinde davasını ıslah ederek, bedelde indirim yapılmasını ve ayrıca kazanç kaybını da istemiştir. Davalı vekili, araçta ayıp olmadığı gibi, sorunsuz şekilde davacıya teslim ettiklerini belirterek, davanın reddini istemiştir....

          Ayrıca gerek 4077 sayılı, gerekse 6502 sayılı yasalarda tüketiciye bilerek hatasız veya kusursuz göstererek ayıplı mal satan üreticiye(bayiye) hiç bir taviz verilmemiştir. Ancak özellikle ayıplı malın mislinin temininin veya tamirinin mümkün olmaması veya çok güç olması hallerinde kötü niyetli tüketicinin haklarını suistimal etmesini önlemek için yalnız bedel iadesi veya bedelde indirim isteyebileceği (somut olayda uygulama imkanı olmayan ) 6502 sayılı yasa ile düzenlenmiş ki elimizdeki somut olayda tüketici zaten bedel iadesi istediği için bu yola gidilmesi de mümkün değildir. Diğer yandan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılamaya Hakim Olan İlkeler” başlıklı ikinci bölümü “Taleple bağlılık ilkesi” başlığı altında 26/1.madde ile “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmünü getirmiştir....

            Bu kapsamda taleple bağlılık ilkesi ve kısmi ıslaha göre ve özellikle bilirkişi ek raporunda bedelde indirim konusunun hesabının teknik olarak doğru bulunması gözetilerek 6098 sayılı TBK'nın 219 vd. maddelerinde düzenlenen ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre dosyaya mübrez satış sözleşmesi, noter kanalıyla yapılan ayıp ihbarı, faturalar, ------bilirkişi ek raporu ve sair tüm deliler gözetildiğinde davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve davacının seçimine göre bedelde indirim isteyebileceği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/275 esas sayılı davası ile öğrendiğini, 10/01/2020 tarihinde davacı aracın henüz maliki değil iken 436 bin km muayene işlemlerinin gerçekleştiğinin fark edildiğini, kilometre düşürme fiilinin davalıya ait olduğu bir dönemde gerçekleştiğini, araç davacıya gizli ayıplı olarak satıldığını belirterek, aracın gizli ayıplı olarak davacıya satıldığından indirim yapılması gereken belersiz alacak tutarının tespiti ile şimdilik 5.000TL olmak üzere satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı Zeynep Aybüke Ergün vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, alım-satım akdinden kaynaklanan ayıba dayalı alacak istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu