İtiraz Hakem Heyetince kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri doğrultusunda rapor tanzimi gerektiği yönündeki değerlendirme isabetli olmakla birlikte ; Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan 18/01/2018 tarihli maluliyet raporunda psikiyatrik sekelin maluliyet oranı %16, İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan 24/10/2018 tarihli maluliyet raporunda; psikiyatrik sekelin maluliyet oranı %20 olarak belirlendiği, ancak söz konusu raporlarda psikiyatrik maluliyet oranının devamlılığı yönünde bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.Bu durumda itiraz hakem heyetince; davacıda kaza nedeniyle oluşan psikiyatrik rahatsızlığın hayatı boyunca mı yoksa belirli bir süre için mi devam edeceği yönünde muayenesi de yapılarak tedavi evraklarıyla birlikte yapılacak değerlendirme ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz...
Yapılacak iş; davacının maluliyet oranı ve maluliyet başlangıç tarihinin saptanması açısından, 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesi ile " Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğindeki" hükümler çerçevesinde Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor alınması ve davacının maluliyet aylığına hak kazanıp kazanmadığı 2/3 oranındaki maluliyetin kesin olarak hangi tarihte oluştuğu saptandıktan ve davacının maluliyet aylığı tahsis talep dilekçesi örneği davalı Kurumdan getirtildikten sonra çıkacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 1.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan hüküm uyarınca; çalışma gücünü belirli oranlarda kaybettiği halde, maluliyet aylığına hak kazanamayan sigortalılara yaş koşulu aranmaksızın diğer yasal koşulların varlığı halinde yaşlılık aylığı bağlanacağı öngörülmüştür. Ancak çalışma gücü kayıp oranının maluliyet aylığında olduğu gibi 5510 sayılı Kanunun 95’inci maddesinde açıklanan prosedür uyarınca belirlenmesi gerekeceği açıktır. Buna göre; davacının dava dilekçesinde açıkça “malulen veya yaştan emekli olmasına” karar verilmesini istediği nazara alınıp, davacının çalışma gücünü kayıp oranı belirlenerek yaşlılık aylığı yönünden de tahsis koşullarının değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Davacı tarafından gelişen durum iddiası ile başvuruya eklenen 25/12/2017 tarihli olay tarihinde yürürlükte olmayan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre düzenlenen raporda davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranı % 34 olarak saptanmıştır. 2017/E. 52982 sayılı feragat edilen hakem dosyasında İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 07/07/2017 tarihli hangi yönetmeliğe göre düzenlendiği belli olmayan engelli sağlık kurulu raporunda davacının maluliyet oranının % 23 olduğu belirtilmiştir. Maluliyet oranları bakımından fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılmış bir araştırma da yoktur. Davacıya % 23 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, maluliyette gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir....
Davacının Kurumca belirlenen veya itiraz üzerine Yüksek Sağlık Kurulu ve giderek Adli Tıp Kurumunca tespit edilen maluliyet oranına göre hesaplanan gerçek maddi zararından davanın niteliği gereği hüküm tarihine en yakın Sosyal Güvenlik Kurumunca bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin ve geçici iş göremezlik gelirinin düşülerek karşılanmayan maddi zararın belirleneceği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık gerçek maddi zararın hesabında esas alınması gereken sürekli işgöremezlik oranının ne olduğu, daha doğrusu davacının maddi zararının % 6,2 mi yoksa, % 5,3 oranına göremi hesaplanacağı noktasındadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden iş kazası geçiren davacının sürekli iş göremezlik oranı SGK....
Adı geçen rapor Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tanzim edilmiş, maluliyet oranı %75,53 olarak belirlenmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından çelişkinin giderilmesi için yeniden rapor alınmasına karar verilmiş, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Başkanlığı Adli Tıp raporuna göre davacının maluliyet oranı Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %50,98 olarak belirlenmiştir. Her ne kadar dosyaya birden çok maluliyet raporu sunulmuşsa da kaza tarihi itibariyle uygun yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen bir rapor dosyada mevcut değildir....
İHH'nin itiraz üzerine incelediği UHH kararına esas kabul edilen ... Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'nın 18.05.2018 tarihli raporuyla, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranı % 42 olarak saptanmıştır. Her ne kadar dosyada mevcut değilse de hakem kararı içeriğine göre, davalının 2014 yılındaki ödemesine esas aldığı maluliyet oranının % 32 olduğu anlaşılmaktadır. Her iki rapor arasında maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılmış bir araştırma da yoktur. Davacıya % 32 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, maluliyette gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir....
Davacıya %3 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik uyarınca alınacak yeni bir raporda, artan maluliyet ile gelişen yeni bir durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerekmektedir....
Anılan maluliyet raporunun kaza tarihine uygun yönetmeliğe göre düzenlenmediği gibi dosya içerisindeki maluliyet raporlarının da irdelenmediği anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz....
Adli Tıp İhtisas Kurulu'nca 10/12/2014 tarih ve 16289 sayılı ve de yine itiraz üzerine Adli Tıp Genel Kurulu'nun 19/10/2015 tarih, 1701 karar no.lu kararı ile %19,2 olarak belirlendiği, maluliyet oranının bu şekilde kesinleştiği, belirlenen kusur oranları ve maluliyet oranına göre aktüerya bilirkişisinden alınan hesap bilirkişi raporunda davacının %19,2 maluliyet oranına göre maddi zararının 83.854,16 TL olduğu , hesaplamalarda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından %14,2 maluliyet oranına göre bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin mahsup edildiği anlaşılmıştır. Ancak, aktüerya bilirkişi raporunda hesaplamaların %19,2 maluliyet oranına göre yapılıp, % 14,2 maluliyet oranına göre bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerli gelir kısmının mahsup edilmesi hatalı olmuştur. Zira bu yöntemle yapılan hesaplama ile ileride davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açılabilir....