Davacının dava dilekçesinde 100,00 TL, 25/09/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle 13.484,15- TL "bedelden indirim" talebinde bulunduğu ve miktarı da belirttiğinden, 100,00- TL'ye dava tarihinden, 13.384,15- TL ye de ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Ayrıca dava konusu bağımsız bölümdeki ayıbın kullanıma engel teşkil etmediği, davacının satın aldığı tarihten itibaren taşınmazı kullandığı anlaşılmakla Davacının, "satış tarihinden itibaren faiz" talebinin REDDİNE karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı "avans" faize hükmedilmesini talep etmiş ise de; Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere davalı TOKİ Başkanlığı tacir olmadığından yasal faize hükmedilmiştir. (Yargıtay 13....
Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur....
Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olmakla,buna göre:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Bu itibarla hükmedilen bedelden mahkemece belirlenecek davacı idare kusuru oranında indirim yapılması zorunludur. Mahkemece olayda davacı idarenin de müterafik kusurlu olduğu, kamulaştırma evraklarının tebliğini sağlayan noter işleminin davacının kusurunu bertaraf etmeyeceği kabul edilerek, davacının takdir ve tayin edilerek kusuru oranında bedelden indirime karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 20.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır...(4.fıkra menkuller yönünden) (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır....
(5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. 6502 sayılı kanunun 3/1- h maddesinde mal kavramı “Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddî mallar” olarak tanımlanmıştır....
Hukuk Dairesi tarafından " keşfen belirlenen bedelden daha üst düzeyde indirim yapılması ve ıslah edilen tutara ilişkin istemin tümden reddi gerektiği" gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile 14.400,00 TL. maddi tazminatın taşınmazın tapuda terkininden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin ve ıslah edilen tutara ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir. Karar, davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı Hazinenin temyiz itirazı yerinde değildir....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, ayıbın çok az bir maliyetle giderilmesinin mümkün olduğu, misli ile değiştirilmesi veya bedelini talebin hukuken korunması gereken bir hak olmadığı, bedelden de indirim talebi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece eserdeki ayıp %50 olarak belirlenip sonuca gidilmiş ise de ilk raporu düzenleyen mobilyacı bilirkişi yataklardaki imalât hatasının %30 oranında olduğunu bildirdiği halde sonradan hükme esas alınan raporu düzenleyen kişinin imalât hatasının %50 oranında olduğu görüşü kabul edilerek bedelden %50 oranında indirim yapılmıştır. Halbuki ikinci raporu düzenleyen “Gürel Eriş” emekli Sayıştay denetçisi olup yatak imalâtında uzman olmadığı ortadadır. Bu durumda mahkemece ilk rapor yeterli bulunmamış ise dava konusu işte uzman kişiden rapor alınarak karar oluşturulmalıdır. Mahkemece yapılacak iş konusunda uzman kişiden alınacak raporla davanın sonuçlandırılmasından ibarettir. Eksik inceleme ile verilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 19.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı, davalı firmadan 01.07.2013 tarihinde 88.800 TL bedel ile 2012 model iki araç satın aldığını, araçların broşür ve internet sitesinde gösterilen donanımda olmadığını, dış ısı göstergesinin bulunmadığını ileri sürerek, ayıp nedeni ile bedelden indirim yapılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının ihbar ve muayene yükümlülüğünü süresi içinde yerine getirmediğini, müvekkili şirketin üretici olmadığını, broşürde farklılıklar olabileceğine ilişkin uyarıların bulunduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir....