Asıl dava da, dava dilekçesinin kapsamı ve davalı koca vekilinin 06.06.2012 tarihli yargılama oturumundaki açıklamasına göre istek, taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunmadığına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Davalı birleşen dava davacısı vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince; dava dilekçesinin kapsamı, araçların 15.10.1992 ve 07.10.1999 tarihinde edinilmiş olmasına göre istek 721 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen araçlara yapılan katkıdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. TMK'nun 179. maddesi hükmüne göre, mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır....
rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacağı bulunduğunu ileri sürmüş ise de, bahsi geçen taşınır ve taşınmazların mal rejiminin tasfiyesine konu olamayacağı, nitekim emsal nitelikli Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Davalı T6 vekili, davacının katılma yolu ile istinaf başvurusuna cevap vererek, reddini talep etmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi davasını açan alacaklı eşe tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 tarihli ve 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK mad. 227/1, 231, 236/1)....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde mal rejiminden kaynaklanan alacak .... ile .... aralarındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair .... .......
Her ne kadar dava konusu 257 ada 6 parselin tedavül kaydı olmadığından hangi tarihte davalı Hamdi adına tescil edildiği belirlenememiş ise de taşınmazlar evlilik birliği içerisinde mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde alınarak taraflar adına tescil edilmiş, dava konusu otomobil ise, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 29.03.2002 tarihinde satın alınmıştır. Asıl dava; 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen taşınmazlardan kaynaklanan katkı payı ve 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca katılma alacağı, karşı dava ise; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde alınan taşınmazdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Mahkemece, yazılı şekilde asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında mahkemenin yetkisizliğine dair ... ... .... Aile Mahkemesi'nden verilen 28.02.2012 gün ve 736/176 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... ..... vekili, mal rejiminin tasfiyesiyle evlilik birliği içinde davalı adına edinilen taşınmaz nedeniyle ....000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...'nın yurtdışı adresine usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiş, davayı takip etmemiştir....
Tasfiye konusu ... üyeliğinin davalı-karşı davacı erkek tarafından 30.10.2001 tarihinde dava dışı üçüncü şahıstan satın alarak devralındığı, 2003 yılında yapılan kura ile 7 nolu meskenin davalı-karşı davacının kooperatif hissesine isabet ettiği, kooperatife yapılan ödemelerin eşler arasında mal ayrılığı ve edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönem ile mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden sonraki dönem devam ettiği sabittir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....
(TMK m.180, 206, 208, 225) Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu olması için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Ön koşul gerçekleşmeden mal rejimine ilişkin davaların görülmesi ve sonuçlandırılması mümkün değildir. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK m.30) bekletici mesele yapılmalıdır. Aynı koşul yurtdışında verilmiş boşanmaya ilişkin mahkeme kararları hakkında Türkiye'de verilecek tanıma tenfiz kararları için de aranmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı KARAR Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteği olarak açılmış ise de mahkemenin de kabulünde olduğu üzere mal rejiminden kaynaklanan alacak isteği yönünden 14.07.2010 tarihinde tefrikine ve ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiğine, davaya boşanma davası olarak devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğuna göre, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). iddianın ileri sürülüş şekline göre dava, TMK 241. maddesi gereğince eksik kalan katılma alacağının 3. kişiden tahsili isteğine ilişkindir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken "eklenecek değerler" göz önünde bulundurulur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir. Mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir....