Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyada bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden önce verilmiş ve Yargıtay temyiz denetiminden geçmiş ziynet eşyasının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan herhangi bir karar mevcut olmayıp bu taleplere ilişkin davanın, boşanma dava dosyasından 04.06.2015 tarihinde tefrik edildiği ve hükmün 06.07.2021 tarihinde verildiği dikkate alındığında kanun yolu inceleme görevi bölge adliye mahkemelerine ait olmakla dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesi için ilk derece mahkemesine İADESİNE, oy birliğiyle karar verildi. 06.06.2022 (Pzt.)...

    Mal rejiminin tasfiyesinin boşanma davasının feri niteliğinde olmamasına, protokolde, duruşmada alınan beyanlarda ve hükümde dava konusu 3045 parsel sayılı taşınmaza yönelik bir düzenleme yapılmamış olmasına, ayrıca davacının mal rejiminden kaynaklı başkaca bir hak talebi olmadığına veyahut feragat edildiğine yönelik bir beyanının da bulunmamasına göre, dava konusu 3045 parsel sayılı taşınmazın anlaşmalı boşanma davasında yapılan tasfiyeye dahil edildiği kabul edilemez. O halde, mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

      Davalı cevap dilekçesinde özetle; ziynetlerin kendisinde olmadığını, bunun ispatının gerektiğini, evlilik birliği içerisinde edinilen mal varlığında davacının katkısının bulunmadığını, bu sebeple davacının tasfiye isteğinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca 20.05.2021 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına hükmolunmuştur. Davacı vekili verilen kararı; mahkemece verilen işlemden kaldırma kararlarının taraflarına tebliğ edilmediğini, oysa karardan haberdar olsalardı dosyanın yenilenme işlemlerini yapabileceklerini belirterek, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını, yargılamaya devam edilmesini talep etmiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma ve değer artış payı istemine ilişkindir....

      Davaya konu hukuki uyuşmazlığın öncelikle ticari dava niteliğinde olup olmadığı, boşanma protokolü hükümlerinin değerlendirilmesi söz konusu olmakla öncelikle Aile Mahkemesinin görev alanına girip girmeyeceği hususları değerlendirme konusu yapılmış olup; anlaşmalı boşanma protokolünün mal rejiminin tasfiyesinden çok tarafların rızası ile mal rejimi hükümlerinin tamamen dışında ve ötesinde hükümler içerebileceği bu hali ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi ve boyutu düşünüldüğünde, mal rejiminin tasfiyesinden çok davaya konu şirket hisselerinin devri konusunda yapılmış bilahare anlaşma protokolü kapsamında mahkeme tasdik edilmiş yazılı sözleşme hükmünde olduğu ve davalının buna dayalı olarak şirket hisselerinin devrini talep etmesinin TTK'nun Anonim Şirket paylarının devrine ilişkin hükümlerinin işletilmesi gerektiği göz önüne alınarak TTK'nun 4. ve 5.maddeleri uyarınca mutlak ticari dava olduğu takdir edilerek mahkememizin bu davaya bakmakla görevli olduğu sonucuna varılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, bilirkişi raporu doğrultusunda davacı lehine 11.655 TL katılma alacağına hükmedilmiş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklı Alacak Talebi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davaların bileştirilmesi kararı verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R Davacı ... vekili, davalının davacıya karşı ... 1. Aile Mahkemesinin 2011/2027 Esas sayılı dosyasında paylaşım davası açtığını, açıklayarak öncelikle dava dosyalarının birleştirilmesini, ...'de 4853 parselde kayıtlı taşınmaz açısından mal rejiminin tasfiye edilerek, şimdilik 10.000 TL katılma alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; eldeki dosyanın ... 1....

            KARAR : Direnme-ret Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede; İlk Derece Mahkemesince, Dairemizin bozma kararına karşı, tarafların anlaşmalı boşanma dava dosyasındaki beyanlarına göre mal rejiminin tasfiyesini gerçekleştirdikleri gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine, asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir....

              Ancak haklarımdan feragat etmedim...” şeklinde beyanda bulunduğu, delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar davacı erkek tarafından düzenlenen dilekçe mal rejiminin tasfiyesine ilişkin açıklamaya içermiyorsa da davacı erkeğin, dilekçe altındaki imzanın kendisine ait olduğu ve dilekçe içeriğini tevil yollu ikrar ettiği, dinlenen tanık beyanlarına, özellikle tarafların ortak çocukları ...’in beyanlarına göre, davacı erkeğin icra borçlarının davalı kadın tarafından ödenmesi nedeniyle davacı erkeğin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan haklarını davalı kadına hibe ettiği, İlk Derece Mahkemesi kabulünün de bu yönde olduğu, söz konusu dilekçenin boşanma dava tarihinden, diğer bir anlatımla; tasfiye alacağı hakkının doğduğu tarihten sonra verildiği, davacı erkeğin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan haklarını davalı kadına bağışlaması sebebiyle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunamayacağı, ancak bağıştan dönme koşullarının varlığı halinde...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava, mal rejiminin tasfiyesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Görülmekte olan dava, evlilik birliği içinde edinilen 2753 ada 17 parsel üzerindeki binanın 3.kat 4 numaralı meskeni ile ilgili mal rejiminin tasfiyesi sebebiyle açılmış alacak isteğine ilişkindir. Tarafların boşanma davasındaki anlaşmaları tümüyle değerlendirildiğinde boşanmanın feri niteliğindeki hususları içerdiği, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebini kapsamadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek uyuşmazlığın esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle boşanmanın feri niteliğindeki hususları içeren boşanma anlaşmasına değer verilerek davanın reddedilmesi doğru olmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu