Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının boşanmaya ilişkin beyanlarını kabul etmediklerini, davacı boşanma davası ile birlikte mal rejiminin tasfiyesi davası ikame ederek katılma alacağı ve değer artış payı alacağı talep etmiş ise de boşanma davasının sonucunun mal rejiminin tasfiyesi davasının sonucunu etkileyeceğinden, boşanma kararı kesinleşmeden mal rejimi davasında karar verilemeyeceğinden, bu nedenle her iki davanın birlikte görülmesi imkanı bulunmadığından mal rejiminin tasfiyesi davasının tefrikini talep ettiklerini, davacının mal rejiminin tasfiyesi davası için iddiaları somutlaştırma yükümlülüğüne uymadığını, Yargıtay'ın yerleşik kararları gereği davacının her bir mal varlığından ne talep edildiğini açıklaması gerekmekte olup mahkemece verilen bu ara karara ve süreye riayet etmeyen davacının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacının hangi mal varlığından ne talep ettiği hususunun açık olmaması bir yana, talep ettiği katılma...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ölüme Bağlı Mal Rejiminin Tasfiyesi ile Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, davacı ile ... ... Şahin'in 1973 yılında evlendiklerini, murisin 2011 yılında vefat ettiğini, muris adına evlilik birliği içerisinde malvarlığı edinilmediğini açıklayarak, mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tespit edilecek alacağın davalılardan tahsilini talep etmiş, harcını yatırmak suretiyle sundukları 18.06.2014 tarihli dilekçeyle talep miktarını 45.162,00 TL olarak açıklamıştır. Davalılar ..., ..., ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal-tescil isteğinde bulunmuş, usulüne uygun harcını yatırdığı 06.12.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile mal rejiminin tasfiyesi ile alacak talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair Diyarbakır 1. Aile Mahkemesinden verilen 14.02.2012 gün ve 99/259 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar ve araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, davalının TMK.'...
Mahkemece; "4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu 22 AU 710 plakalı 2008 model Caddy marka araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 05.10.2007 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....
Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....
Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel(istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi ilkesi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) sonucunun bekletici sorun yapılması gerekir. Mal rejiminin tafiyesi kapsamında açılan alacak davasında, mal rejimi sona ermemiş veya evliliğin dolayısıyla mal rejiminin sona ermesini sağlayabilecek boşanma/evliliğin iptali davasının açılmamış olması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. .//.....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan yargılama sonucu; her ne kadar davacı tarafından mal rejiminin tasfiyesi talepli dava açılmış ise de, davacı ile davalının 14/08/1999 tarihinde evlendikleri, Büyükçekmece 4. Aile Mahkemesinin 2014/548 Esas 2014/757 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı boşandıkları, söz konusu boşanmanın 26/09/2014 tarihinde kesinleştiği, tarafların yeniden 11/02/2016 tarihinde evlendikleri ve halen evli oldukları, UYAP sistem üzerinden yapılan kontrolde taraflar arasında görülmekte olan derdest bir boşanma davasının bulunmadığı, mal rejimi tasfiyesi istenebilmesi için sona ermiş bu evlilik veya evliliğin sona ermesi için boşanma davası açılmış olması gerektiği dikkate alınarak, mal rejimi davasının görülebilmesi için gerekli özel dava şartı somut olayda bildirilerek davacının davasının dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların Büyükçekmece 4....