İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ve tazminat ... ile Orhan Gökdağ ve müşterekleri aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi ve tazminat davasının ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına dair Isparta Aile Mahkemesinden verilen 14.04.2012 (Ara karar tarihi 17.04.2012) gün ve 211 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili dava dilekçesinde; vekil edeni ile davalı Orhan arasındaki boşanma davasının devam ettiğini, tarafların evlikik birliği içinde 2003 yılında edindikleri 8254 ada 30 parselin 5/42 payının davalı adına tescil edildiğini, ayrıca vekil edeninin babası tarafından kredi çekilerek tarafların ev almaları için davalının hesabına havale edildiğini, davalının ise davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanacak hakkını azaltmak amacı...
kayıtlı tüm malvarlığı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Maksude Bayraktar ile evli olduklarını, boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davasının derdest olduğunu, evlilik boyunca edinilen bir kısım taşınmaz ve araçların bulunduğunu, Maksude'nin kardeşi olan davalı T3 taşınmazlara ve araçlara ilişkin muvazaalı satış yaptığını belirterek ihtiyati tedbir konulmasını ve tapunun iptali ve adına tescilini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemenin 06/04/2021 tarihli ara kararı neticesinde; Davalı adına kayıtlı Mersin İli Silifke İlçesi Kapızlı Mahallesi 1788 Ada 4 Nolu bağımsız bölümdeki taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına, davaya konu diğer taşınmazlar ve 34 XX 332 plaka sayılı aracın davalı adına kayıtlı olmaması sebebi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
verilmesini, taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....
Davacı - karşı davalı istinaf dilekçesinde özetle; itiraz dilekçesindeki beyanlarını tekrarla müvekkili adına kayıtlı 34 XX 706 plakalı araç için verilen ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddedilmesi kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ve davalı - karşı davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine kararı verilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava ve karşı dava mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Karşı davada davalı - karşı davacı vekilinin talebi üzerine davacı - karşı davalı adına kayıtlı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmuş, bu tedbire davacı - karşı davalı vekilince itiraz edilmiş, mahkemece de söz konusu itirazın itirazın reddine karar verilmiş, bu karar davacı - karşı davalı vekilince istinaf edilmiştir....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....
Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu, davacı vekili tarafından davalı aleyhine dava açarak mal rejiminin tasfiyesini istediği, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınır, taşınmaz ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği görülmüştür. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. Yargıtay 8. Hukuk dairesinin 23/01/2014 tarih 2013/23852- 2014/979 Esas Karar sayılı , 2012/1742 esas, 2012/1778 karar sayılı içtihatlarında açıklandığı üzere, "katılma alacağını karşılayacak miktarda mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir talep edilmesi hukuka uygun " bulunmuştur....
otomobil üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karşın Sigorta Yatırım Fonu’nda yer alan 27.000,00 USD’ye ihtiyati tedbir konulmaması, hayatın olağan akışına ve hukuk mantığına da aykırılık teşkil ettiğini, oysaki, uygulamada da sıkça görüldüğü üzere, mal rejiminin tasfiyesi davalarında mal varlıklarının değerleri, ancak ve ancak uzman bir bilirkişi tarafından yapılacak kıymet takdiri neticesinde belli olmakta ve bundan ötürü, mal rejiminin tasfiyesi davaları belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğini, söz konusu davada bilirkişi tarafından kıymet takdiri yapıldığında harca esas değer ıslah yolu ile taraflarınca artırılacağı aşikar olduğunu, ara kararda ihtiyati tedbir taleplerinin hukuka aykırı biçimde reddedilmesi sebebiyle, davacı / birleşen dosya davalısı adına kayıtlı Sigorta Yatırım Fonu’nda bulunan 27.000,00 USD’ye ihtiyati tedbir konulması ve müvekkilin katılma alacağı açısından oluşması muhtemel hak kaybının önüne geçilmesi gerektiğini, ara karar kapsamında ihtiyati tedbir konulan...
Somut olaya gelince, tarafların 21/10/2005 tarihinde evlendikleri, boşanma davasının derdest olduğunun bildirildiği, davacı vekilinin mal rejiminin tasfiyesi ile tasfiye talebine konu malvarlığına ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin mahkemesince değerlendirildiği ve davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, sair tedbir isteminin reddine karar verildiği, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin bölümünün davacı vekili tarafından istinaf edildiği, tarafların iddia ve savunma doğrultusunda delillerinin yargılama aşamasında değerlendirileceği, kişisel mal, edinilmiş mal ve denkleştirme hususlarının yargılama sonucu belirleneceği, ihtiyati tedbirin kısmen kabulü, kısmen reddi kararı verilirken tarafların menfaat dengesi, ölçülülük ve orantılılık ilkelerinin gözetildiği, durum ve koşulların değişmesi halinde ihtiyati tedbirde yeniden düzenleme yapılmasının da talep edilebileceği anlaşılmakla, yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....