Hâl ve şartlarda değişiklik bakımından o anda kanun yoluna başvurulamaması, daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun incelenmeyeceği anlamına da gelmez.” ifadesi karşısında, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği kabul edilemez. 7251 sayılı yasayla değişik HMK.nun 341. maddesinin 1. fıkrası da HMK.nun 391 ve 394. maddelerine paralel bir düzenleme getirmiş ve “ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara" karşı başvurulabileceğini düzenlemiştir. Sonuç itibarıyla kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....
Dosyada mevcut bilgi ve belgeler, istinaf talep dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davanın mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olup dava konusu vinçler davalı eş adına kayıtlı olmadığına göre, yerel mahkemece davanın tarafları adına kayıtlı olmayan mal varlığına ihtiyati tedbir konulamayacağı, mahkemece davalı adına lan şirket hisselerinin 1/2'si üzerine tedbir konulduğu, ileride durum ve koşullar değiştiğinde tedbir konusunun yeniden değerlendirilebilmesinin mümkün olduğu, sırf ihtiyati tedbir kararı verilmemesi sebebiyle hakkın elde edilemeyeceğinin de söylenemeyeceği nazara alınarak, yazılı gerekçe ile vinçler üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : 1- İstanbul Anadolu 18....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından her ne kadar mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava İstanbul Anadolu Mahkemesi'nde açılmış ise de yetkili mahkeme Antalya Mahkemeleri olduğunu, İstanbul Anadolu 21.Aile Mahkemesi TMK.nun 214 ve HMK.nun 5. maddeleri uyarınca taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi davasında yetkili mahkeme olmayıp ihtiyati tedbir kararı veremeyeceğini, bu sebeple mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi ve müvekkil aleyhine konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, davacı tarafın, müvekkilin evlilik birliği öncesi ve evlilik birliği içinde edindiği mal varlığı üzerinde alacak talep etmekte, dava sonuna kadar da müvekkilinin tüm mal varlığı üzerine tedbir konulmasını talep ettiğini, davacı eşin müvekkilinin mal varlığında herhangi bir katkısı bulunmadığı gibi İlk Derece Mahkemesi tarafından tedbir konulan taşınmaz ve araçlar müvekkilinin kök ailesinden kalan miras hisseleri ile alınmış olup davacının bu malvarlığı...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Mal Rejiminin Tasfiyesi (İhtiyati Tedbir) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından 24.09.2013 tarihli tedbir talebinin reddine yönelik arar karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 04.12.2013 (Çrş)...
no lu ara kararının tamamen kaldırılmasını, bütün deliller toplandıktan sonra ihtiyati tedbir kararının değerlendirilmesini, esas davada talep ettikleri kadının mallarına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını ve karar kesinleşinceye dek aleyhine tedbir kararı verilen tarafın bunları devretmesi engellenmesini talep etmiştir....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....
T5 vekili 27/07/2023 tarihli dilekçesiyle; müvekkili banka tarafından, davalı T3 aleyhine Burdur İcra Müdürlüğünün 2022/4422 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, dava konusu taşınmazın ipotekli olduğunu, taşınmazın cebri icra yoluyla satış aşamasına geldiğini, 12.04.2023 tarihinde Kozlucalılar Seyahat Nakliye Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ihale edildiğini ileri sürmek suretiyle, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 25/09/2023 tarihli ara kararı ile T5 vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine" karar verilmiştir. T5 vekili, 25.09.2023 tarihli, ihtiyati tedbirin talebinin reddi kararına yönelik istinaf yoluna başvurmuştur. Dava; mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır....
Maddesinde belirtilen hususlara uymadığından ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar verilmiş, davalının bu ara kararına itiraz etmesi üzerine; mahkemece 15.12.2020 tarihinde yapılan duruşma sonunda verilen ara kararıyla, kabulüne karar verilen tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen ret ara kararına karşı davalı tarafından süresinde istinaf yoluna başvurularak mahkemece verilen bu ara kararının kaldırılarak tedbir talebinin reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Dava, mal rejiminin boşanmayla sona erecek olması nedeniyle bir kısım mal varlıklarının tasfiyesi ile alacağa karar verilmesi isteğine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessessi 389....
Somut olaya gelince; mahkemece boşanma ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin karşı davada 20/05/2022 tarihli tensip kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile davalının bir kısım mal varlığı üzerine tedbir konulmasına, "davalının kendi banka hesapları ve varsa şirketine ait banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulması talebinin mevcut delil durumu itibariyle reddine" karar verildiği, 13/12/2022 tarihinde mal rejiminin tasfiyesi davasının boşanma davasından tefrik edildiği, tefrik kararı sonrası davacı vekilinin 24/04/2023 tarihli dilekçesi ile yeniden davalının sahibi olduğu şirket üzerine kayıtlı olan araç ve banka hesaplarına ve davalı adına kayıtlı banka hesaplarına tedbir konulmasının talep edildiği, davacı vekilinin bu talebi üzerine mahkemece 24/04/2023 tarihinde muhtelif bankalara müzekkere yazılarak davalının maaş hesabı ve kredi kartı dışında kayıtlı hesaplarının üzerine tedbir konulmasının bildirildiği, bu işleme karşı davalı vekilince itiraz edildiği...
Öncelikle tarafların son 6 aydır birlikte yaşadığı yer ve davalının adresi Şereflikoçhisar olduğundan yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili yer olan Şereflikoçhisar Aile Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, mal paylaşımı davasının ön koşulu mal rejiminin sona ermesidir. Taraflar arasında mal rejiminin sona ermesi hususu henüz hükme bağlanmamış olduğundan, mal rejiminin tasfiyesi davası da açılamayacaktır. Davacı, boşanma davası ile aynı gün mal paylaşımı davasını açmış olup huzurdaki davada hukuki yarar da bulunmaması sebebiyle davanın reddi gerekmektedir. Davanın reddinin mümkün olmaması halinde, boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını ve ihtiyati tedbir talebinin kaldırılmasını talep ettiklerini belirtmiştir....