"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3367 SAYILI YASAYA DAYALI -KARAR- Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, tescil tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TMK.nun 225/1 fıkrasında; “mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka mal rejiminin kabulüyle sona ereceği” öngörülmüştür. TMK.nun 178. maddesinde ölümden söz edilmediğine göre, TMK.nun 5. maddesi yoluyla somut olayda Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinin kabulü gerekir. BK.125. maddesinde “bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava 10 yıllık müruru zamana tabidir” hükmündeki her dava sözcüklerini “bütün alacaklar” şeklinde anlamak gerekir. Diğer bir deyişle, mal rejiminin ölüm sebebiyle sona ermesi halinde, taşınmazın hangi mal rejimine tabi olduğu nazara alınmaksızın 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır....
SÖZLEŞMEYE DAYALI FAİZ ALACAĞI 3065 S....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : BEDEL, ECRİMİSİL (MURİS MUVAZAASI HN DAYALI), TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları...ın 718 ada 6 parseldeki 6 nolu bağımsız bölümünün intifa hakkını uhdesinde bırakarak çıplak mülkiyetini davalı torunu ...’ya satış suretiyle temlik ettiğini, ...’nın da taşınmazı dava dışı ...’e devrettiğini, temliklerin bedelsiz, muvazaalı ve mal kaçırma amacıyla yapıldığını, ayrıca davalıların mirasbırakan ve eşine ait maddi ve manevi değeri yüksek olan ev eşyaları ve kişisel eşyalarını kendilerinin rızası olmadan aldıklarını, bir kısmını da çöpe attıklarını , bu durumun hırsızlık ve güveni kötüye kullanma olduğunu ileri sürerek, 6 nolu bağımsız bölüm yönünden payları oranında bedel ve ecrimisilin davalı ...’dan tahsiline, hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçlarına dayalı 6.000,00 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminatın ise her iki davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : BEDEL, ECRİMİSİL (MURİS MUVAZAASI HN DAYALI), TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...ın 718 ada 6 parseldeki 6 nolu bağımsız bölümünün intifa hakkını uhdesinde bırakarak çıplak mülkiyetini davalı torunu ...ya satış suretiyle temlik ettiğini, ...nın da taşınmazı dava dışı ...’e devrettiğini, temliklerin bedelsiz, muvazaalı ve mal kaçırma amacıyla yapıldığını, ayrıca davalıların mirasbırakan ve eşine ait maddi ve manevi değeri yüksek olan ev eşyaları ve kişisel eşyalarını kendilerinin rızası olmadan aldıklarını, bir kısmını da çöpe attıklarını , bu durumun hırsızlık ve güveni kötüye kullanma olduğunu ileri sürerek, 6 nolu bağımsız bölüm yönünden payları oranında bedel ve ecrimisilin davalı ...’dan tahsiline, hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçlarına dayalı 6.000,00 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminatın ise her iki davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir....
Taraflar arasında “seçilebilir mal rejimlerinden” (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa Göre Mal Rejimine İlişkin Genel Hükümler ve Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi, Yetkin Yayınevi, (818 sayfa) Ankara 2002, Kısaltma: GENÇCAN-Mal Rejimi, s. 55) birinin seçildiği ileri sürülmediğine göre eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) geçerli olduğu duraksamasızdır. Değer artış payı (Mehrwertanteil) alacağına (TMK. m. 227, ZGB. Art 206) ilişkin davanın normatif dayanağı olan 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 227 f....
Somut olayda; davacı kadın eldeki davada davalı adına kayıtlı bir kısım taşınmaz ve araçtan kaynaklanan alacak talebinde bulunmuş, Serik Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2019/218 esas sayılı dava dosyasından tefrik edilen davada ise 2 taşınmaz ve 3 adet araç için mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunmuştur. Her iki davanın tarafları aynı kişiler ise de, dosya kapsamından iki ayrı davada dava konusu edilen mal varlıklarının aynı olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Derdestlik koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin mevcut dosya kapsamı ile değerlendirilmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ....... ile...... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 05.12.2013 gün ve 65/175 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteği pul yokluğundan reddedilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davac.....l vekili; davalı adına kayıtlı 820 ada 1 parsel ve 826 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiye edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 10.000,00-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, talebini 182.586,00-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı Hüdadan vekili; davanın reddini savunmuştur....
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler." şeklindeki 202. maddesi uyarınca diğer mal rejimlerinden biri tercih edilmediği takdirde eşler arasında "edinilmiş mallara katılma rejimi" uygulanacağı ve bu durumun diğer eşe alacak hakkı vermekle birlikte mal üzerinde ayni bir hak (mülkiyet hakkı) vermeyeceği, evlilik süresince eşlerin kendi mal varlıkları üzerindeki mülkiyet haklarının ayrı ayrı devam edeceği, ancak eşlerin "Mal ortaklığı rejimini" seçmeleri durumunda kişisel mallar ve ortak mallar üzerinde eşlerin mülkiyet hakları bulunduğu gözetilerek, sanığın borçlu eşiyle arasındaki mal rejimi araştırılmak suretiyle tâbi olduğu mal rejimine göre mahcuz malların ortak maliki olduğunun saptanması hâlinde, hakkında muhafaza görevini kötüye kullanmak suçundan verilen cezada 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 289. maddesi 1. fıkrası son cümlesi uyarınca indirim uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile hüküm kurulması, Kabule...
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 21.01.1995 tarihinde evlendikleri, 24.12.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 10.02.2009 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, eldeki davanın ise 22.03.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....