WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. Bu açıklamalarla birlikte somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde, 26/03/2020 tarihinde evlenen taraflara ilişkin boşanma davasının derdest olduğunun beyan edildiği, davacının talebi üzerine davalı adına kayıtlı iki adet vadeli banka hesabı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, davalının maaş hesabı üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin duruşmalı inceleme ile yazılı gerekçeyle reddolunduğu, Garanti Bankasından gelen yazı cevabına göre davalının vadeli hesabı bulunmadığından bloke konulamadığının bildirildiği anlaşılmaktadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: KİT rejimine tabi bulunan ...Genel Müdürlüğünde 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında istihdam edilen personelin 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11/b maddesi uyarınca, “ifa ettikleri görevlerinden doğan suçlardan dolayı” kamu görevlisi sayıldıkları, TCK'nın 6/1-c maddesinin gerekçesinde kamusal faaliyetin Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesi olduğu, kamusal faaliyetin yürütülmesinin ihaleye dayalı olarak özel hukuk kişilerince üstlenilmesi durumunda ise bu kişilerin kamu görevlisi sayılamayacağı, sanığın ...personeli olmayıp yüklenici firma elemanı olarak istihdam edildiği ve kamu görevlisi tarafından işlenebilen görevi kötüye kullanma suçunun faili olamayacağının anlaşılması, ayrıca zilyetliği...

    Taraflar arasında “seçilebilir mal rejimlerinden” (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa Göre Mal Rejimine İlişkin Genel Hükümler ve Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi, Yetkin Yayınevi, (818 sayfa) Ankara 2002, Kısaltma: GENÇCAN-Mal Rejimi, s. 55) birinin seçildiği ileri sürülmediğine göre eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) geçerli olduğu duraksamasızdır. Değer artış payı (Mehrwertanteil) alacağına (TMK. m. 227, ZGB. Art 206) ilişkin davanın normatif dayanağı olan 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 227 f....

      Somut olayda; davacı kadın eldeki davada davalı adına kayıtlı bir kısım taşınmaz ve araçtan kaynaklanan alacak talebinde bulunmuş, Serik Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2019/218 esas sayılı dava dosyasından tefrik edilen davada ise 2 taşınmaz ve 3 adet araç için mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunmuştur. Her iki davanın tarafları aynı kişiler ise de, dosya kapsamından iki ayrı davada dava konusu edilen mal varlıklarının aynı olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Derdestlik koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin mevcut dosya kapsamı ile değerlendirilmesi mümkün değildir....

      GEREKÇE : Dava mal rejimine dayalı alacak-kişisel eşyanın iadesi/bedelinin tahsili taleplerinden ibarettir. HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen inceleme yapılması gerekir. Tüm dosya kapsamı ile; Taraflar, 26.01.2005 tarihinde evlenmiş, 27.09.2013 ve 28.10.2013 tarihinde açılan boşanma-birleşen boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 24.11.2015 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179)....

      Somut uyuşmazlıkta; davacı şirketin, davalıdan satın aldığı aracın, şirket yetkilisi tarafından kullanılması sırasında ithalatçı firmanın yanlış beyanı ve ithalat rejimine aykırılık nedeniyle kamu tarafından el konularak müsadere edildiğini ileri sürerek davalıya ödenen araç bedelinin iadesi istemiyle dava açtığı, taraflar arasındaki ilişkinin, 6502 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen tüketici ile satıcı arasında mal satışına ilişkin bir hukukî işlem olmadığı, aracın şirket yetkilisi tarafından kullanıldığı, dolayısıyla, davacının kanunun aradığı anlamda tüketici sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tüketici Kanunu ile güdülen amaç tüketicinin tüketime yönelik satışlarda mal ve hizmetlerdeki ayıplara karşı korunması olduğundan, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/04/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ....... ile...... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 05.12.2013 gün ve 65/175 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteği pul yokluğundan reddedilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davac.....l vekili; davalı adına kayıtlı 820 ada 1 parsel ve 826 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiye edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 10.000,00-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, talebini 182.586,00-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı Hüdadan vekili; davanın reddini savunmuştur....

          GEREKÇE: Dava kadının davasında mal rejimine dayalı alacak ve kişisel eşyanın iadesi-bedel tahsili,erkeğin karşı davasında mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK 355.md.gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren konularda re'sen inceleme yapılmıştır. Davacı-davalı kadın kendi davasındaki araç ve tekne ile ilgili hükümlere yönelik istinaf başvurusunda bulunmamaktadır. Mal rejimi ile ilgili genel hukuki bilgiler ilk derece mahkemesi gerekçesinde yeterince belirtilmekle tekrarına gerek görülmemiştir. Taraflar 15.02.2003 tarihinde evlenmiş,16.01.2014 tarihinde boşanma davası açılmış ve tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm 08.09.2015 tarihinde kesinleşmiştir....

          Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler." şeklindeki 202. maddesi uyarınca diğer mal rejimlerinden biri tercih edilmediği takdirde eşler arasında "edinilmiş mallara katılma rejimi" uygulanacağı ve bu durumun diğer eşe alacak hakkı vermekle birlikte mal üzerinde ayni bir hak (mülkiyet hakkı) vermeyeceği, evlilik süresince eşlerin kendi mal varlıkları üzerindeki mülkiyet haklarının ayrı ayrı devam edeceği, ancak eşlerin "Mal ortaklığı rejimini" seçmeleri durumunda kişisel mallar ve ortak mallar üzerinde eşlerin mülkiyet hakları bulunduğu gözetilerek, sanığın borçlu eşiyle arasındaki mal rejimi araştırılmak suretiyle tâbi olduğu mal rejimine göre mahcuz malların ortak maliki olduğunun saptanması hâlinde, hakkında muhafaza görevini kötüye kullanmak suçundan verilen cezada 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 289. maddesi 1. fıkrası son cümlesi uyarınca indirim uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile hüküm kurulması, Kabule...

            Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 21.01.1995 tarihinde evlendikleri, 24.12.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 10.02.2009 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, eldeki davanın ise 22.03.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu