TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar aralarında başka bir mal rejimi seçildiğini ileri sürmediklerine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Davacı taraf, dava dilekçesinde nizalı taşınmazın alımına ½ oranında katkısı olduğunu belirtmiş, taşınmazın 1/2 payına ilişkin tapu kaydının iptali ve adına tescilini, aksi halde alacağa hükmedilmesini istemiştir. Dava, tapu iptali ve tescil ile katılma alacağına ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın ve yapılan tespitlerin hukuka, adalete ve hakkaniyete ters düştüğünü, davalı tarafın iddiası ve aynı zamanda mahkemenin tespiti doğrultusunda sözleşme düzenleme şeklinde mal ortaklığı sözleşmesi olarak değerlendirildiği takdirde yerel mahkemenin de belirttiği gibi sözleşmenin geçerliliğini tamamıyla yitireceğini, sözleşme hükümlerinin mal rejimine ilişkin bir hüküm içerdiğinin kabulü halinde; mal rejimi sözleşmesinin ortadan kalktığının kabulü gerekeceğini, zira davalı ile ölen eşi Kadri Yıldız'ın 14/03/1990 tarihinde res'en düzenledikleri noter senedi ile mal ortaklığı rejimini kabul ettiklerini, bu sözleşme ile birinin ölümü halinde ortaklığa dahil malların tamamının sağ kalan eşe ait olacağını kararlaştırdıklarını, halbuki eşler arasındaki mal ortaklığı rejiminin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesiyle, bu yasadaki yasal mal rejimine (edinilmiş mallara katılma) dönüştüğünü...
Aile Mahkemesi TARİHİ : 12/12/2014 NUMARASI : 2013/734-2014/745 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, manevi tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat, nafakalar, ziynet alacağı, vekalet ücreti ve davacının mal rejimine ilişkin talebi hakında hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının mal rejimine ilişkin harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalının bu husustaki ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları ile davacının tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, evlilik birliği içinde mallara katılma rejimine dayalı tespit istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TÜRK MİLLETİ ADINA Gereği görüşülüp düşünüldü: 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin, yalnızca hapis cezalarına ilişkin olduğu, aynı Kanunun adli para cezalarının infaz yöntemini gösteren 106. maddesinde de mükerrirlikle ilgili bir düzenlemeye yer verilmediği ve sanık hakkında tayin edilen sonuç cezanın adli para cezası olması karşısında, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden İstanbul 61....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 10.04.2006 gün, 3865-4129 sayılı, 2.Hukuk Dairesinin 20.11.2006 gün, 8070-15971 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava; boşanmış eşler arasında mal ayrılığı rejimine tabi mallara yönelik alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği, itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 4.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 4.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 21.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/118 sayılı dava dosyasının taraflar arasında mal rejimine yönelik bir dava olup, tanıma kararının sonucuna etkili bulunmamasının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.05.2008...
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, mal rejimine dair talepler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. .......
GEREKÇE: Dava mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad. 229) ve denkleştirmeden (TMK mad. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın ..., TMK 202.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). ...-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...-a....