Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve deliller, gerek boşanma gerekse eldeki dosya kapsamı karşısında, tarafların Silivri Aile Mahkemesinin 17/06/2019 tarihinde kesinleşen kararıyla boşanma konusunda anlaştıkları, birbirlerinden eşya, katkı payı, katılma alacağı, değer artış payı ve sair talepleri olmadığını bildirdikleri, mahkeme içi ikrarla taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili düzenleme yapıldığı, bu beyanların kendilerini bağlayacağı, tek taraflı bu beyanlardan dönülemeyeceği, TMK.nun 2. maddesine göre "herkesin, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı", HMK.nun 29/1. maddesine göre de “tarafların, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorunda oldukları”, bu düzenlemeler karşısında, davacının imzalı beyanının mal rejiminden kaynaklanan haklardan feragat anlamına gelecek şekilde yorumlanmaması gerektiği şeklindeki iddiasının...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı ve katılma alacağı ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki katkı payı ve katılma alacağı davasının kabulüne dair ... ... Aile Mahkemesi'nden verilen ....02.2013 gün ve 983/98 sayılı hükmün ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne dair ... 8. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar ve araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....

      Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından mal rejiminin tasfiyesi ile katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağının tahsili için dava açıldığı, davalı cevap dilekçesi ile davacı adına kayıtlı motosiklet ve varsa diğer araçların tasfiyeye dahil edilerek, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkemece davalının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, davalı her ne kadar takas-mahsup talebinde bulunmuş ise de, usulüne uygun olarak açılmış bir karşı dava bulunmadığı, dolayısıyla yargılama sonunda takas-mahsup yapılsa bile karşı dava bulunmadığından, davalı lehine alacağa hükmedilemeyeceğinden, davalının usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesi ara kararına yönelik istinaf talebinin esastan reddi ile, aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm değer artış payı oranında alacağa ilişkin olup, mal rejiminden kaynaklanmaktadır. Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay *8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.07.07.2009 (Salı)...

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, taşınmaz nedeniyle katkı payı alacağı; araç nedeniyle artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 239/3.maddesi hükmüne göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir. Katkı payı alacağına da dava ve ıslah tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi ile davacı lehine hüküm altına alınan katılma alacağı ve katkı payı alacağının toplam miktarına göre karar tarihinden itibaren faiz hükmedildiği, alacağın 5.958.52 TL'sinin katkı payı alacağı kalan 11.500,00 TL'sinin de katılma alacağı olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde talep edilen 3.000,00 TL nin hangi kalem için ne kadar olduğu açıklanmamamış ve Mahkemece davacının talepleri açık olmadığı halde açıklatma da yapılmamıştır....

          Öncelikle davacının (...) 12.12.2005 tarihinde açtığı davasında davanın niteliği tam anlaşılamamakta ise de 11.10.2011 tarihli dilekçesinde açıkça bu miktarı (100.000 TL'yi) katkı payı alacağına özgülediklerini bildirdiğine göre mahkemenin taleple bağlı olması kuralı da gözetilerek davacının isteğinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteği olmakla birlikte 100.000 TL miktarındaki harcı yatırılan talebinin tamamının katkı payı alacağı olarak kabul edilmesi gerekir. Bunun dışında davacının ıslah dilekçesinde ayrıntılarını açıkladığı katılma alacağı isteği de bulunmaktadır. Diğer yandan birleşen dosyadaki Sinan’ın talebinin 34 VA 3390 plakalı araç bakımından katkı payı, ... plakalı araç yönünden ise katılma alacağı olduğu hususunda tereddüt yoktur....

            Mahkemece, TMK.nun 225 maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinin istenebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesinin gerektiği, bu şartın gerçekleşmediğinden talep hakkının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Eldeki dava, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra 10.9.2009 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasındaki boşanmaya ilişkin dava dosyası Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2009/429 Esasında derdest bulunmaktadır. Katkı payı alacağının istenebilmesi için eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK. 218-241.md) sona ermesi gerekmektedir. (TMK.nun 225.maddesi). Tarafların evliliği hukuken devam ettiğine göre, mal rejimi sona ermemiş ve davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmemiştir....

              İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; mal rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. 1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentte gösterilen nedenler dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; temyiz edenin sıfatına, temyiz nedenlerine ve mahkemece taleple bağlı olarak davanın kabulüne karar verildiğine, dava; katkı payı alacağı davası olup, taşınmazların dava tarihindeki değeri esas alınarak katkı payı alacağının belirlenmesi gerekirken, keşif tarihindeki değerin esas alınması doğru değil ise de, mahkemece talep miktarı göz önünde bulundurularak davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu anlaşıldığına göre bu husus ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır....

                nundaki tasarrufun iptali istemine ilişkin olmadığı, mal rejiminden doğan ve mahkemece eksik hesaplanan katılma payı alacağına yönelik olduğu, buna ilişkin davanın Ankara 4. Aile Mahkemesinin 2010/402 esas sayılı dosyasında incelenip karara bağlandığı, davacı lehine 12.891,00 TL. Katkı payı alacağına hükmedildiği, davacının 22.05.2013 günlü celsede de belirtiği şekilde katkı payının eksik hesaplandığından bahisle yeniden hak talebine esas olmak üzere tasarrufun iptali talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle tasarrufun muvazaalı olup olmadığı değerlendirilmeye alınmaksızın davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalı eşinin boşanma ve katkı payı davaları sonunda hükmedilecek tazminatı ödememek amacıyla dava konusu taşınmazın danışıklı olarak davalı 3.kişiye, onun da diğer davalıya danışıklı olarak devir ettiği iddiası ile eldeki bu davayı açmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu