"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak Davacı-birleşen dosya davalısı ..... ile davalı-birleşen dosya davacısı .... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Mersin 2....
Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kapkı payı alacağı ve katılma alacağı S..... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kabulüne ve 14.02.2012 tarihli tavzih kararının reddine dair Balıkesir 1....
Maddeleri gereği açılacak olan davalar ve de terekenin diğer kısmına ilişkin açılacak olan mal rejiminin tasfiyesine dair davalara murisin 3. Kişilerdeki hak ve alacakları nedeni ile açılan davalardan elde edilecek olan alacaklara ilişkin katılma payı alacağına ilişkin haklar ve yasal haklarının saklı kalmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada mal rejiminin tasfiyesinin istenilmediğini, sadece bankalarda bulunan ve mal rejiminden kaynaklandığı belirtilen katılma payı alacağının davaya konu edildiğini, ölen eşin aktif ve pasiflerinin edinilmiş mallarının belirlenmeden tek başına söz konusu paranın mal rejimine yönelik olarak alacak davasına konu edilmesinin hukuka uyarlı olmayacağını, açılan katkı payı alacağı davasının bir paylaşım davası olmadığını, davaya konu taşınmazın aile konutu olduğu yönünde verilen karara bağlı olarak davacı TMK.'nun 240....
Maddeleri gereği açılacak olan davalar ve de terekenin diğer kısmına ilişkin açılacak olan mal rejiminin tasfiyesine dair davalara murisin 3. Kişilerdeki hak ve alacakları nedeni ile açılan davalardan elde edilecek olan alacaklara ilişkin katılma payı alacağına ilişkin haklar ve yasal haklarının saklı kalmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada mal rejiminin tasfiyesinin istenilmediğini, sadece bankalarda bulunan ve mal rejiminden kaynaklandığı belirtilen katılma payı alacağının davaya konu edildiğini, ölen eşin aktif ve pasiflerinin edinilmiş mallarının belirlenmeden tek başına söz konusu paranın mal rejimine yönelik olarak alacak davasına konu edilmesinin hukuka uyarlı olmayacağını, açılan katkı payı alacağı davasının bir paylaşım davası olmadığını, davaya konu taşınmazın aile konutu olduğu yönünde verilen karara bağlı olarak davacı TMK.'nun 240....
bakımı, yemek, ev temizliği, çamaşır yıkama, ütü vb hususlarda davacının katkısı olduğunu, bu katkı paylarının da bilirkişi marifetiyle hesaplanarak katkı payından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili de talep ettiğini, ayrıca davacının davalıya taşınmazlar üzerinde TMK'nin 218 vd maddelerinde düzenlenmiş bulunan ve başka bir mal rejimi seçmemiş olmalarından dolayı taraflar arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejimi hükümlerinden kaynaklanan taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değerinin yarısı (TMK m. 236/1) üzerinde katılma alacağının mevcut olduğunu, katkı payı, değer artış payı ve katılma alacaklarının gerçek miktarının hesaplanabilmesi için dava konusu taşınmazların değerlerinin belirlenmesi ve bunun için de bilirkişi incelemesine ihtiyaç olduğunu, değer artış payı alacağının belirlenmesi için de bilirkişi incelemesinin gerektiğini, gerçek miktarın şu anda tespit edilemediğinden davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, davacının işsiz...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2021 NUMARASI : 2021/117- 2021/708 DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflar istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında Şarkışla asliye hukuk mahkemesinin 2020/342 esas sayılı dosyası ile taraflar arasındaki boşanma davasının devam ettiğini, şimdilik 10.000,00- TL katılma alacağı, katkı alacağı ve değer artış payı alacağının tasfiyenin sona ermesinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı adına kayıtlı 2574 ada, 22 parsel sayılı taşınmaz, T.C....
Davacı Türkiye'de bulunan evlilik birliği içerisinde iktisap edilen taşınmaz, araç ve banka mevduatı üzerinde mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacak talep ettiğine göre mal rejiminin tasfiyesine ilişkin 5718 sayılı MÖHUK'un 15.maddesi gözetilerek hangi hukukun uygulanacağının tespiti gerekir. Buna göre tarafların her ikisinin de Türkiye'de evlendikleri sırada Türk vatandaşı oldukları anlaşıldığından uygulanacak hukuk müşterek milli hukuk olarak Türk Hukuku'dur. Türk Hukukuna göre evlilik mal rejiminden doğan tasfiyesi için gerek katkı payı alacağı gerekse katılma alacağı talep edilebilmesi için evliliğin sona ermesi gerekir. (TMK'nun 225.md.) Taraflar Almanya'da boşanmışlar ancak bu ilam Türkiye'de tanınmadığından Türk Hukuku'na göre evli gözükmektedirler. Hukuki yarar olması koşuluyla Türk vatandaşlığından çıkanlar hatta yabancılar için verilmiş yabancı mahkeme boşanma kararlarının bile Türkiye'de tanınması mümkündür....
TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri malvarlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı Kanun'un 5. maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK mad. 544, TBK mad. 646). Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM mad. 186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM mad. 189). Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği malvarlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; mal rejiminden kaynaklanan davalar (katılma alacağı) isteminden ibarettir. Davacı kadın tarafından açılan davada, 1.000,00.-TL dava değeri belirtilerek; mal rejiminin tasfiyesi kapsamında katılma alacağı istenmiş olup; davalı adına kayıtlı taşınmaz ve taşınırlara ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....