Aile Mahkemesinin 2018/118 sayılı dosyasında yasal mal rejiminden kaynaklanan talepleri için dava açıldığını ve şirketin %100 hissesinini sahibi olduğundan davalı şirketin hisselerine ve eski eşin sahibi bulunduğu taşınmazların üzerine ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ihtiyati tedbir kararı verilen taşınmazlardan biri olan İstanbul İli, Mahtepe İlçesi, Gülsuyu Mahallesi, 16158 ada, 226 parseldeki 9 nolu bağımsız bölümün, T3 Şti.'nin sahibi Mehmet Mahsun Dikan tarafından, diğer davalı T6 müvekkili lehine çıkacak tazminat kararlarını etkisiz hale getirmek için muvazaalı bir şekilde devredildiğini iddia ederek, davalı T6 adına devredilen 9 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile T3 Şti. Adına tesciline, tapu iptal ve tescil talebinin kabul görmemesi durumunda davalarının TBK'nın 19. maddesinde tanımlanan şekliyle tasarrufun iptali davası olarak kabul edilerek 18/05/2018 tarih, 11787 yevmiye ile yapılan tasarrufun iptali ile İstanbul Anadolu 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davacının davaya konu taşınmazların tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir uygulanması talebinin reddi kararına karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Dava, boşanma ve eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....
Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu, davacı vekili tarafından davalı aleyhine dava açarak mal rejiminin tasfiyesini istediği, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınır, taşınmaz ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği görülmüştür. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. Yargıtay 8. Hukuk dairesinin 23/01/2014 tarih 2013/23852- 2014/979 Esas Karar sayılı , 2012/1742 esas, 2012/1778 karar sayılı içtihatlarında açıklandığı üzere, "katılma alacağını karşılayacak miktarda mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir talep edilmesi hukuka uygun " bulunmuştur....
Mahkemece 11/11/2020 tarihli tensip tutanağının 7,8,9, bedlerindeki kararı ile "İzmir ili, Bornova İlçesi, Manavkuyu Mah.,40010 ada, 1 Parselinde, 19 numaralı bağımsız bölüm de kayıtlı taşınmazın davalı adına olan kaydına dava süresince üçüncü kişilere rızaen devrinin önlenmesi için HMK 389 ve müteakip maddesi gereğince İhtiyati Tedbir konulması yönünde ilgili Tapu Müdürlüğüne yazı yazılmasına, davacı vekilinin diğer taşınmaz, iş yeri ruhsatları ve banka hesaplarının üzerine konulmasını talep ettiği ihtiyati tedbir talebinin dava değeri göz önünde bulundurularak ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacı vekilinin 34 XX 573 plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir talebinin, aracın davalı adına kayıtlı olmaması sebebi ile reddine, " şeklinde gerekçe oluşturmak suretiyle ihtiyati tedbir talebinin bir kısmının kabulüne bir kısmının reddine karar verilmiştir....
, davalı adına kayıtlı olan ve evlilik birliği içerisinde edinilen taşınır ve taşınmazlar üzerine teminatsız bir şekilde ivedilikle ihtiyati tedbir konulmasına, TMK'nun 218- 241 maddeleri gereğince mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesine, tasfiye sonucunda ortaya çıkacak (gerçek değerinin belirlenmesinden sonra belirli hale getirmek üzere şimdilik belirsiz alacak olmak üzere) 1.000,00....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; mal varlığının müvekkiline ait olduğunu, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir talep edilemeyeceğini, tüzel kişiliğe sahip bulunan şirketlere ve mal varlığına ihtiyati tedbir konulamayacağını ileri sürerek talebin reddine karar verilmesini istemiştir....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Somut olaya gelince; Davacının dava dilekçesinde, Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Anbar Mahallesi, 5073 ada, 4 parselde bulunan 55 numaralı bağımsız bölümün taraflarca satın alınarak davalı T3 adına kaydedildiği bildirerek taşınmazla ilgili katılma ve değer artış payı alacağı talebinde bulunduğu, yerel mahkemece davalı konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olması halinde ve 3.000 TL teminat yatırılması halinde 3.kişilere devrinin önlenmesi amacıyla taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, verilen tedbir kararının isabetli olduğu ve tedbir kararı verildikten sonra da şartlarda herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Somut olaya gelince; Davacının dava dilekçesinde, Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Anbar Mahallesi, 5073 ada, 4 parselde bulunan 55 numaralı bağımsız bölümün taraflarca satın alınarak davalı T3 adına kaydedildiği bildirerek taşınmazla ilgili katılma ve değer artış payı alacağı talebinde bulunduğu, yerel mahkemece davalı konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olması halinde ve 3.000 TL teminat yatırılması halinde 3.kişilere devrinin önlenmesi amacıyla taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, verilen tedbir kararının isabetli olduğu ve tedbir kararı verildikten sonra da şartlarda herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır....
Mal rejiminin tasfiye sebepleri, eşlerden birinin ölümü, başka bir mal rejimine geçilmesi, evliliğin mahkeme kararıyla son bulması yani boşanma veya evliliğin butlanına karar verilmesi ve TMK.nun 206/1. mad.si uyarınca hakim kararı ile mal ayrılığına geçilmesidir. Davacı istinaf başvurusunda talebinin TMK.nun 199. maddesi kapsamında davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına dair olduğunu, davanın yanlış nitelendirdiğini ileri sürmüştür. Davacının tedbir isteminin dava boyunca taşınmazın devir ve temlikini önlemeye ilişkin olması nedeniyle HMK.nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir istemi olduğu, davanın esası yönünden ise talebinin, taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini talep ederken taşınmazın edinilmesindeki katkısından ve taşınmazın evlilik birliği içinde edinilmiş olmasından bahsettiği gözetildiğinde mal rejiminin tasfiyesini talep ettiği anlaşılmaktadır....