AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/396 ESAS, DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Mal Rejimin KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davalının banka hesaplarına, evlilik birliği içerisinde edinilen 34 XX 677 plakalı 2004 model Hyundai Getz 1.3 GLS markalı otomobile ve tapu kayıtlarının celbi ile varsa taşınmazların üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 10.02.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, bonoya dayalı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine itirazdan kaynaklanan itirazın iptali isteğine ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir istek bulunmadığına göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (19.)...
Mahkeme 15/09/2020 tarihli celsede davalı vekilinin tedbire itirazlarının reddine karar vermiş, 22/09/2020 tarihli gerekçeli kararında Mal rejimin tasfiyesine ilişkin olarak açılan davada HMK.nun 389. maddesi hükmü gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden somut olayda dava konusu olan evlilik birliği içerisinde edinilen mallara koyulan ihtiyati tedbirin devamına, davalı vekilinin tedbirin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine karar verildiğini bildirmiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK'nun m. 227/1, 231, 236/1). TMK'nun 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3. madde de ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....
Bozmadan sonra mahkemece, iddianın ileri sürüş biçimine göre davanın yasal dayanağının Borçlar Kanunu'nun 19.maddesi olduğu muvazaya dayalı tapu iptali tescil davasının Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, davacının ıslah dilekçesiyle terditli olarak talep edilen ve tefrik edilerek Mahkemenin 2017/286 esas sırasına kayıt edilen mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak talebine ilişkin davada da bu davanın sonucu bekleneceğinden direnme kararı verilmiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava ön şart yokluğundan reddedildiğine göre, davalı yararına kararın verildiği tarihte yürülükte bulunan AAÜT 7/2. maddesi gereğince maktu 1.500,00 TL'yi geçmeyecek şekilde avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken 7.450,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
MK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında sözleşmeyle başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (MK.nun 170.m.) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler (4722 s.yür.K.m.10)....
Değerlendirme 1.Davacı erkek vekilinin dava dilekçesindeki talebi, eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkindir. 4721 sayılı Kanun`un 179 uncu maddesinde mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiş, 202 nci ve devamı maddelerinde ise eşler arasındaki mal rejimine ilişkin hükümler yer almıştır. 2.4787 sayılı Kanun`un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında 22.11.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin aile mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu belirlenmiştir. 6100 sayılı Kanun`un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde ise mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğu kabul edilmiştir. 3.Tüm bu açıklamalar kapsamında İlk Derece Mahkemesince davacı vekilinin talebinin eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesine yönelik olduğu ve görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken...
Mal rejiminin tasfiyesine yönelik talebin incelenebilir hale gelmesi için mal rejiminin sona ermesi gerektiği ( TMK. md.225/2) dikkate alınıp bu talep yönünden davanın tefriki ile boşanma davasının sonucunun beklenilmesi gerekmekte ise de; tarafların boşanmalarına ilişkin hükmün temyiz edilmemek suretiyle kesinleştiği, bu durumda kadının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebinin incelenebilir hale geldiği gözetilerek, bu hususta taraflara delil ibraz etmeleri için mehil verilip, gösterdikleri taktirde delilleri toplanıp sonucuna göre bu talebin esası hakkında karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 25.06.2014 gün ve 155/362 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... Şahin vekili, evlilik birliği içinde oluşan malların tasfiyesine, davalı adına ruhsatlı olduğu bildirilen ... Börek Salonundaki malların değerinin tespitine ve tasfiyesine, tespit edilecek malların (menkul-gayrimenkul-nakit vs.) davacının payına düşecek olan miktarın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....