GEREKÇE :Dava mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki"başlıklı 214 ncü maddesi "Eşler veya mirasçılar arasında bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda aşağıdaki mahkemeler yetkilidir: 1. Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi, 2. Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme, 3. Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi"hükmünü içermektedir. Buna göre;Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmelidir....
Dava ve karşı dava eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. İhtiyati tedbir öğretide "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir....
KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine, 6.264-Euro, 87.621,73 USD, 25XAU'nun ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının, 757,48-TL nın tasfiye tarihinden (karar tarihinden) itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının bunun dışında kalan taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 194. maddesi gereğince nizalı taşınmazın aile konutu olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik istekte bulunulmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 21.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 194.maddesine dayalı aile konutu konulması isteğine ilişkin olup mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir istekte bulunulmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Dava, şahsi hakka dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talep içermediğine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....
Eşler arasında 1.1.2002 tarihinden itibaren yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. ( TMK. md. 218 – 241 ) Mahkemece, evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. ( TMK. md. 225/2 ) Davacı kocanın talebi, edinilmiş mallar yönünden de tasfiyeyi amaçlamaktadır. Açılmış olan boşanma davası reddedildiğine göre yasal mal rejimi (edinilmiş mallara katılma) devam etmektedir. Davacı kocanın yasal rejimin mal ayrılığına dönüştürülmesi yönünde bir talebi de bulunmamaktadır. Bu yönler nazara alınarak evlilik içinde ortak alınan eşyalar hakkındaki davada dava şartı oluşmadığında “ hüküm verilmesine yer olmadığına ” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu kooperatif hissesi, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 21.09.1998 tarihinde davalı eş adına satın alınarak, 25.04.2008 tarihinde 3. şahısa devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179). Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir....
SAVUNMA Davalı-k.davacı cevap-k.dava dilekçesinde özetle; dava konusu aracın babası tarafından miras hakkına mahsuben verilen para ile satın alındığını, kişisel malı olduğunu, bu nedenle mal rejimine tabi olmadığını ayrıca boşanma sürecinde davacı tarafta kalan bir kısım ev eşyası ve kişisel eşyalarının olduğunu ileri sürerek, eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Dava konusu aracın tescil belgeleri incelendiğinde aracın evlilik birliği içerisinde alındığı ve mal rejiminin tasfiyesine tabi olduğu ve bu nedenle edinilmiş malların dahilinde olan aracın yarı oranında eşler arasında paylaştırılması gerektiği anlaşılmıştır....
Dosyanın incelenmesinde, uyuşmazlığın mal ayrılığı alacağına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak isteğinin ise 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanunun 4. maddesinde yazılı; 4721 sayılı TMK'nın ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK'nın 118 - 395) maddelerinden kaynaklanan bütün davaların aile mahkemesinde (veya aile mahkemesi sıfatı ile) bakılacağına ilişkin olan düzenleme nedeniyle uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 9. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/10/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....