Ayrıca belirtmek gerekir ki; edinilmiş mallara katılma rejiminde kural, mal gruplarının değişmezliğidir. TMK’nın 221. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile açıklanan istisnalar dışında, eşler; mal gruplarını değiştiremezler, aksine ilişkin sözleşmeler geçersizdir. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 222/3). 16. Edinilmiş mallara katılma rejiminde tasfiye davasının görülebilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermiş olması gerekir. TMK’nın 225. maddesi ile “Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer” hükmü düzenleme altına alınmıştır. 17....
TMK'nın 652. maddesine dayanan ölüm halinde ise, mal rfejimî türü ne olursa olsun, konut ve konut eşyası üzerinde sağ kalan eşin ayni hakkı tanınmıştır. TMK'nın 240. maddesinde yer alan benzer hüküm TMK'nın 255 (paylaşmalı mal ayrılığı rejimi) ve 279. (mal ortaklığı rejimi) maddelerinde öngörülen mal rejimlerinde de yer almıştır. Diğer bir deyişle, sağ kalan eşin TMK'nın 240. maddesi gereğince mülkiyet hakkını talep edebilmesi için bu rejimin tasfiyesi sonucunda ölen eşten alacaklı olması koşuluna bağlıdır. Aksi halde bu hakkı talep etmeyecektir. TMK'nın 652. maddesinde, az önce değinildiği gibi böyle bir koşul söz konusu değildir. Miras hakkı karşılığında mülkiyet hakkının tanınması istenilmektedir....
Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında evlilik tarihinden ölüm tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi kocanın öldüğü 4.7.1999 tarihi itibariyle sona ermiştir. Dosya içinde mevcut mirasçılık belgesine göre İbrahim Çam’ın ölümü üzerine davacı-karısı ile davalı-kardeşleri mirasçı olarak kalmıştır. Dava konusu 878 ada 68 parselde bulunan 61 numaralı mesken 12.6.1981, 390 ada 13 parselde bulunan 1 numaralı dükkan ( imar uygulaması ile 7827 ada 4 parsel ) 14.8.1985 tarihinde tarafların miras bırakanı-davacının kocası İbrahim Çam adına satış yoluyla edinilmiş, dava tarihinden önce 1.6.2007 tarihinde davalıların başvurusuyla tapuda verasette iştirak halinde taraflar adına intikal yapılmıştır. Davacı, dava konusu taşınmazların edinilmesine katkıda bulunduğunu ileri sürerek katkı paya alacağı isteğinde bulunmuştur....
TMK.nun 225.maddesinin 2.fıkrasına göre evliliğin boşanma ile sona erdirilmesi durumunda, eşler arasında mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulur. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170.maddesi gereğince mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Temyiz edilen bölümlerle ilgili Karşıyaka’daki 9000 ada 15 parsel üzerindeki binanın 4.kat 8 nolu dairesi 31.8.1998 Burhaniye Orjan sitesindeki 1303 parsel üzerindeki yazlık niteliğinde 12 numaralı dubleks mesken ise 25.12.1989 tarihinde satın alınarak davalı adına tapuya tescil edilmişlerdir. Taşınmazların satın alındıkları tarihte eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlığın, Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava konusu 763 ada 6 parsel üzerindeki 11 nolu bağımsız bölüm 11.12.2003 tarihinde satış yoluyla davalı ... adına tescil edilmiştir. Dava; katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda eklenecek değerlerden (TMK.nun 229. m) ve denkleştirmeden (TMK.nun 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere davalının edinilmiş mallarının (TMK.nun 219.m) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.nun 231.m) yarısı üzerinden (TMK.nun 236/1.m) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurulur. Taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi, boşanma davasının açıldığı 10.04.2006 tarihinde sona ermiştir. (TMK. 225/2 m.)...
Kredinin miktarı, taksit ödemelerinin mal rejimi sona erdikten sonra devam edip etmediği bilinmemektedir. Dosya kapsamında tarafların sundukları dilekçelerinde söz konusu kredi ödemesinde zorluk çektiklerinden bahsedildiği gibi, davalı erkek ödemelerin devam ettiğine dair savunmada da bulunmuştur. Taşınmazın tapu kaydında 22.11.2006 tarihli 23.000,00 TL ... Bankası lehine ipotek şerhi mevcuttur. Davacının katkı payı ve katılma alacağı hesaplanırken sadece ......ye yapılan toplam ödeme üzerinden değerlendirme yapıldığı, ödemelerin mal ayrılığı ve edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde gerçekleştirilen miktarına göre ayrı ayrı oranların tespit edildiği ve bu oranlara göre alacağın hesaplandığı görülmektedir....
mahkemenin 2010/9 Esas sayılı dosyasıyla evlilik birliği içerisinde edinilen malların paylaşımıyla ilgili mal rejimi davası açtıklarını, davanın derdest bulunduğunu açıklayarak 03.01.2011 tarihinde ...’a, ... tarafından yapılan 551 sayılı parselle ilgili muvazaalı satış işlemin iptaliyle eski hale iadesine karar verilmesini istemiştir....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK'nun 225/2.m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202.m). Tasfiyeye konu ... plaka sayılı araç eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 2009 yılında satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir. Dava; 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca katılma alacağı isteğine ilişkindir. Katılma alacağı, eklenecek değerlerden (TMK'nun 229) ve denkleştirmeden (TMK'nun 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malların (TMK'nun 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçları çıktıktan sonra kalan artık degerin yarısı üzerinde (TMK'nun 231) diğer eşin alacak hakkıdır. (TMK'nun 236/1)....
Taraflar 24.09.1986 tarihinde evlenmiş, 24.06.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 12.05.2011 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava konusu taşınmaz, davalı eş tarafından 11.07.1996 tarihinde iktisap edilerek adına tescil edilmiştir. Dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Davacı kadının evlilik birliği içerisinde süreklilik arz etmemekle birlikte yevmiyeli olarak evlere temizliğe gitmek, gündelikçilik yapmak suretiyle çalıştığı tanık beyanlarıyla doğrulanmıştır. Bu durumda davacının dava konusu taşınmazın alımına az da olsa katkısının bulunduğu kabul edilmelidir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir. (TMK 225/son), Tasfiyeye konu edilen araç ise mal rejimi sona erdikten sonraki bir tarih olan 22.06.2010 tarihinde davalı eş adına satın alınmıştır. Edinme tarihi itibariyle mal rejimi sona ermiştir. Mahkemece, talebin Aile Hukuku'ndan kaynaklanan uyuşmazlık olarak nitelendirilip kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Talep, genel hükümlere dayalı olarak alacak niteliğinde olup mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bulunmadığından, anılan istek bakımından 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi görevli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanmadığından görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir....