Çözülmesi gereken ihtilaf, davacının katılma alacağı talebi bakımından zamanaşımı süresinin 1 yıl olarak uygulanıp uygulanamayacağı hususunda toplanmaktadır. 743 sayılı TKM.nin yürürlükte bulunduğu dönemde mal ayrılığı rejimi söz konusu idi. Mal ayrılığı rejimi için 743 sayılı TKM. de mal rejimi konusunda herhangi bir zamanaşımı süresi öngörülmemişti. Ancak, 743 sayılı TKM.nin Borçların Umumi Kaideleri başlığını taşıyan 5. (4721 sayılı TMK. m.5) maddesinde, “Akitlerin in’ikadına ve hükümlerine ve sükutu sebeplerine taalluk edip borçlar kısmında beyan olunan umumi kaideler, medeni hukukun diğer kısımlarında dahi caridir” amir hükmüne yer verilmiştir. Bu durum karşısında anılan madde gereğince BK.nun zamanaşımına ilişkin uygun düşen hükmünün mal rejimleri konusunda da uygulanabileceği kabul edilmektedir. Bu durum karşısında, TKM.nin 5. maddesinin yollamasıyla mal ayrılığı rejimi dönemi bakımından BK.nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi uygun düşmektedir....
Mahkemece, edinilmiş mal rejiminden mal ayrılığına geçiş sözleşmesinin taraflar açısından özgürce yapılabilmesi mümkün ise de bu sözleşme ile taraf dışındaki kişilerin hukukunu olumsuz etkileyen veya ortadan kaldıran sözleşmelerin hiçbir şekilde yapılamacağı gerekçesiyle davalı eşler arasında yapılan mal ayrılığı sözleşmesi davacıların hukukunu etkiler nitelikte olduğundan söz konusu mal ayrılığı sözleşmesinin geçersizliğine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalılar 24.09.1984 tarihinde evlenmiş olup, 21.03.2014 tarihinde Üsküdar 6.Noterliğinde mal ayrılığı sözleşmesi yapmışlardır. Edinilmiş mallara katılma rejimi dışındaki diğer mal rejimlerinin benimsenmesine ilişkin sonradan yapılan sözleşmeler ancak ileriye etkili olarak yapıldığı tarihten sonraki dönem için sonuç doğurur. Dolayısıyla davalılar arasında yapılan mal ayrılığı sözleşmesi yapıldığı tarihten sonrası için geçerlidir....
Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.nun 202) Davacı ..., davalının 1.1.2002 tarihinden sonraki döneme ilişkin bulunan edinilmiş mallarına yönelik olarak katılma alacağı isteğinde bulunduğuna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın edinilmiş mallara katılma rejimi ilkeleri gereğince çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Taraflar İzmir 11. Aile Mahkemesi hükmü ile boşandıklarına göre; TMK.nun 214. maddesi hükmü uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde yetkili ve görevli olan mahkemenin İzmir Aile Mahkemeleri olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). 1-Dava konusu edilen ziynet eşyaları yönünden; Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, tanık ifadelerine, 28.10.2011 havale tarihli kuyumcu bilirkişi raporuna, 15.03.2013 havale tarihli Dairemizcede uygun bulunan hesap bilirkişisi raporuna, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine, hayatın olağan akışına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Davalının kooperatif ödemeleri yönünden temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğine, toplanan delillere, samimi olup somut bilgiye dayanan davacı tanıklarının beyanlarına göre evlililk birliği içerisindeki kooperatif ödemelerinin davacıdan alınan altınlar ile yapılmış olduğunun anlaşılması karşısında; Mahkemece davacının kooperatif ödemelerine...
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava; katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda eklenecek değerlerden (TMK.nun 229. m) ve denkleştirmeden (TMK.nun 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere davalının edinilmiş mallarının (TMK.nun 219.m) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.nun 231.m) yarısı üzerinden (TMK.nun 236/1.m) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurulur....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat, nafakaların miktarı, mal rejimi tasfiyesine ilişkin davası yönünden, davalı erkek tarafından ise, hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında karşılıklı birbirlerine hakaret ettikleri, bu hale göre de evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde boşanma talebinin yanında evlilik birliğinde edinilmiş taşınmaza yönelik mal rejimi tasfiyesine ilişkin talepte bulunmuştur....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 02.09.2009 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu ... tarafından yaptırılan konutun 20.03.2001 tarihinde ödemelerine başlanmış ve taksitleri evlilik birliğinin devamı süresince devam etmiştir. Dava, mal rejiminin tasfiyesi ile katkı payı alacağı ve katılma alacağı isteğine ilişkindir....
Tapu kayıtlarından, dava konusu taşınmazın mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle mevcut olduğu anlaşılmakta ise de Mahkemece bozmada belirtilen şekilde taşınmazın mal rejimi sona erdiği tarihteki durumu (nitelik, seviye, aşama vs) netleştirilmeksizin, yazılı şekilde tamamının (%100) bittiği kabul edilerek karar verilmesi hatalı olmuştur. Edinilmiş mallara katılma rejimi tasfiye edilirken eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK mad. 228/1). Somut olayda dava konusu taşınmazın mal rejimi sona erdiği tarih itibariyle inşaat seviyesi gereği gibi araştırma ve inceleme yapılarak tespit edilmeli, bu seviye durumuna göre taşınmazın tasfiye tarihi itibariyle sürüm değeri üzerinden davacının katılma alacağı hesaplanmalıdır....
TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmazların satın alındığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....