KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
Ancak bu hesaplamanın yapılabilmesi için öncelikle davaya konu malın edinilmiş mal olması gereklidir. Dosya içinde bulunan dava konusu....... plakalı aracın trafik kaydından aracın boşanma dava tarihinden sonra 25.06.2010 tarihinde davalı adına tescil edildiği saptanmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı 30.06.2009 tarihinde sona ermiş olup bu tarihten sonra edinilen mal varlığının mal rejimi kapsamında tasfiyesi mümkün değildir. Bu halde dava konusu aracın evlilik birliği içinde edinildiği iddia edilmekle öncelikle dava konusu aracın fiilen edinildiği tarihin tespiti gereklidir....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/1. maddesi gereğince ölüm tarihinde sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden ... ölüm tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği, davacının yargılama aşamasındaki beyanları ve taşınmazın edinme tarihine göre dava 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı katılma alacağı isteğine ilişkindir. Eşler 24.07.2005 tarihinde evlenmişler, 07.06.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 28.11.2012 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Temyize konu dava 18.06.2015 tarihinde açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı Kanun'un 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır. Zira, TBK'nun 646.maddesine göre, Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. TBK'nun 146.maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dairemiz uygulamalarında da, mal rejiminin tasfiyesi davalarında on yıllık genel zamanaşımı süresi kabul edilmektedir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği tarihe kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202.m)....
Taraflara uygulanacak yasal mal rejimi; tarafların mal rejimi sözleşmesi yaparak başka bir mal rejimi seçmedikleri dosya kapsamından anlaşılmakla yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimidir. Kural olarak evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar olan süreçte eşlerin edindikleri mallar edinilmiş maldır ve boşanma dava tarihi itibariyle mevcut mal varlığı tasfiyeye konu olmaktadır. Bir malın edinilmiş mal olduğu karine olup, bu malın edinilmiş mal olmadığını iddia eden ispatlamakla mükelleftir. Taşınmazın sürüm değerinin tespitine yönelik talimat mahkemesince keşif yapılmış ve gayri menkul değerleme uzmanı tarafından dosyaya sunulan 14/09/2021 havale tarihli ek raporla taşınmazın güncel sürüm değerinin 107.306,10- TL olduğu bildirilmiştir. Delillerin toplanmasından ve keşif yapılmasından sonra dosya tasfiye bilirkişine gönderilerek rapor aldırılmıştır....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-karşı davalı kadın boşanma davası ve fer'ilerinin yanında mal rejiminin tasfiyesi talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar. Kadının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebi yönünden peşin nispi harcı alınmamıştır. Boşanma kararı temyiz edilmeyerek kesinleşmekle taraflar arasındaki mal rejimi sona erdiğinden davacı kadının mal rejiminin tasfiyesine yönelik davası da görülebilir hale gelmiştir....
Medeni Kanunun, evlilik saymadığı birliktelikler sırasında edinilen mallara yönelik olarak da, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin kurallara ve değerlendirmelere dayanılarak katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı talebinde bulunulamaz. Mal rejiminin tasfiyesi davasına konu edilebilmesi için, malvarlığının mal rejiminin devamı süresince edinilmiş olması veya evlilik öncesi edinmekle birlikte ödemelerinin tamamının ya da bir kısmının mal rejiminin devamı süresince yapılmış olması gerekir. Buna göre, önceden edinilen malvarlığının, mal rejiminin içine sarkan ödemesinin bulunmaması durumunda eşler arasındaki uyuşmazlık mal rejiminin tasfiyesi kurallarına göre değil, Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözüme kavuşturulur. Somut olayda; eşler, 08.08.2008 tarihinde evlenmiş, 26.08.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 10.09.2013 kesinleşmesiyle boşanmışlardır....
Mahkemece asıl dava, taraflar arasındaki evlilik birliğinin devam ettiği ve mal rejiminin sona ermediği dolayısı ile davanın görülebilirlik koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle; birleşen davalar ise, davacının muvazaa istemine dayalı tescil ve bedel davasını açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir....
HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Mal rejimi yurt dışında boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erecektir.(TMK 225/son) Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihi olan 03/08/1989 tarihinden 4721 sayılı TMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m) Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. (TMK 179.m) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer....