Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A R A R Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile evlilik birliği içerisinde edinilen iki adet taşınmaza ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 07.12.1991 tarihinde evlenmiş, 24.03.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 14.09.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m)....

    Oysa Mahkeme içi ikrar niteliğinde olup, kesin delil teşkil eden boşanma davasındaki davacı vekilinin ve davacı asılın imzalı beyanlarında açıkça "mal talepleri" olmadıklarını bildirmişler, davalı tarafın da mutabık kalması üzerine anlaşmalı boşanma gerçekleşmiştir. Davacı yan bu konuda irade fesadına uğratıldıklarını da ileri sürmemiştir. Karara esas teşkil eden "...mal talebim yoktur..." biçimindeki beyanda yer verilen "mal" tabirinin, Türk Medeni Yasası'nın konu ile ilgili başlık ya da Kanun maddelerindeki "mal" kavramını ifade ettiği izahtan varestedir. Ezcümle buradaki "mal" tabiri, eşlerin sahip oldukları mal rejiminin tasfiyesi davalarına konu edilebilecek ve ekonomik değeri bulunan taşınır - taşınmaz varlıkların tamamını kapsamaktadır....

      Dava konusu ortaklığın giderilebilmesi için öncelikle ortaklığın olması gerektiği, davacının dava konusu üzerinde herhangi bir hissesinin bulunmadığı, mal rejiminin tasfiyesi halinde bulunma ihtimaline binaen dava açıldığı, ancak mal rejimi tasfiyesi davasının alacak hakkı verdiği, mülkiyet hakkı vermediği, her ne kadar mal rejiminin tasfiyesi davası işbu dava ile birlikte açılmış ise de bu dava sonunda ortaklık kurulamayacağından mal rejiminin tasfiyesi davasının sonucunun beklenmesinde bir fayda bulunmadığı anlaşılmakla davacının aktif husumetinin bulunmadığı kanaatine varılmış, araç malikinin Göltur isimli şirket oluşu karşısında davalının da araç üzerinde bir payı olmadığından pasif husumetin de bulunmadığı anlaşılmış, dava dilekçesi, taraf beyanları, dava konusu 34 XX 493 araç kaydı, toplanan delillerin tetkiki ve tüm dosya kapsamına göre Mahkememizce yapılan yargılama sonunda davacının davasının husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş, her ne kadar aktif husumet öncelikle...

      Aile Mahkemesi ise, eldeki davanın davacı ile dahili davalının evliliklerinin devamı sırasında ve eşler arasındaki mallara yönelik katılma rejiminin tasfiyesi veya katkı payı alacağı olmadığı, muvazaa nedeni ile Tapu İptali ve Tescil davası olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davacının boşandığı eski eşi...'in taşınmazdaki 1/10 payını çocuğunu mağdur etmek amacı ile davalı kardeşi ...'e tapuda devir ettiğini ileri sürerek, 1/10 pay satışına dair 02.09.2008 tarihli akdin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespiti ile eski eş... adına tapuya tescili istemine ilişkin dava olduğu , dava konusu taşınmazın, aile konutu niteliğinde olmadığı,isteğin aralarındaki edinilmiş mallara Katılma rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir istek mevcut olmadığı anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair 09.10.2009 gün ve 90/194 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda taraflar arasındaki tasfiye şartlarının gerçekleşmediği sebebiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          P.. vekili tarafından davalı... aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda taraflar arasındaki tasfiye şartlarının gerçekleşmediği sebebiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre dava, mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. 01.06.2001 tarihinde evlenen tarafların halen evliliklerini sürdürdükleri toplanan deliller ve dosya kapsamıyla anlaşıldığına, tasfiye şartları oluşmadığına göre mahkemece dava ön şartının bulunmaması nedeniyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında, aşağıda belirtilen husus dışında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından hükmün esasının ONANMASINA, Ancak, mahkemece davanın reddiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği davalı için takdir edilen 22.400 TL. vekalet ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmiştir....

            Davacının mal rejiminin tasfiyesi yönündeki talebi ile ilgili nispi peşin harç alınmamıştır. Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz. Davacı kadın tarafından dava açılırken adli yardım talebinde bulunulmuş olup mahkemece bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. O halde davacı kadının adli yardım talebinin değerlendirilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi halinde yargılamaya harç alınmadan devam edilmesi, adli yardım talebinin reddine karar verilmesi halinde ise davacı kadına, mal rejimi tasfiyesine yönelik talebi yönünden nispi peşin harcı yatırması için süre verilmesi gerekir (Harçlar Kanunu m.30-32)....

              Aile Mahkemesinin 2013/105 Esas 2013/192 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, TMK.nun 225. maddesinin "mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer." hükmüne göre mal rejiminin sona erdiği tarihin 10.09.2013 olduğunu, TMK.nun 235. maddesine göre de "mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar.", İstanbul Anadolu 17....

              Aile Mahkemesi' nin 2009/84 Esas sayılı dava dosyasında açılan boşanma, 20.000.00.TL maddi ve 30.000.00.TL manevi tazminat, 1.000.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 1.580.00.TL bedelli ziynet eşyası ve 15.000.00.TL değerli mal rejiminin tasfiyesi davasında davalıyı temsil ettiğini, tazminat, yıllık nafaka yönünden kurtardığı miktarların %15'i ve mal rejiminin tasfiye talebi yönünden tespit edilecek dava değerinin %15'i oranında vekalet ücretinin ödenmesi hususunda şifahi olarak davalı ile anlaştığını, davalının açtığı boşanma davasının reddine, karşı açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı aleyhine 4.000.00.TL maddi tazminat aylık 200.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, aylık 150.00.TL iştirak nafakası, 730.00.TL ziynet eşyası bedelinin tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine, mal rejimi talebinin ayrılmasına karar verildiğini, davalıyı toplam 66.650.00.TL bedel ödemekten kurtardığını, ayrılan mal rejimi davası devam ederken davalının 23.06.2011 tarihinde...

                Katılma alacağının, katılma alacağı borçlusu eşin mal varlığından veya terekesinden elde edilip edilmeyeceği tasfiye sonunda katılma alacağının doğduğu, belirlendiği ve elde edilemeyeceğinin anlaşıldığı andan itibaren üçüncü kişiden istenilebilecektir. 6-Eşler Arasındaki Mal Rejiminin Sona Ermesi Anı ile Mal Rejiminin Tasfiyesi Anı TMK. 225. maddesine göre, mal rejimi; eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulü durumunda ölüm ve sözleşme tarihlerinde sona erdiği gibi, mahkemece, evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Evlilik boşanmayla sona ermiş ise, boşanma kararı kesinleşmeden eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesinin yapılması olanaklı görülmemektedir....

                  UYAP Entegrasyonu