WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihi olan 11.10.1967 tarihinden TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 17.08.2006 tarihine kadar yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Hemen belirtmek gerekirki; taraflar arasında TMK'nun 170. maddesi gereğince mal ayrılığının geçerli olduğu tarihte edinilen taşınmazlara ilişkin olarak ......

    Yukarıda anılan yönetmelik ve tebliğ hükümlerine göre, ihracatçıların veya ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak katma değer vergisi iadelerinin, kendilerinin veya kendilerine mal veya hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunun talep edilebileceği, dolayısıyla, aralarında mal alım ve satım ilişkisi olmayanların birbirleri lehine mahsup talebinde bulunamayacakları anlaşılmaktadır. Zira, ihracatta katma değer vergisi iadesi ile mahsup uygulamasının esas amacı, ihraca konu malın vergiden arındırılmasıdır....

      Medeni Kanunun, evlilik saymadığı birliktelikler sırasında edinilen mallara yönelik olarak da, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin kurallara ve değerlendirmelere dayanılarak katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı talebinde bulunulamaz. Mal rejiminin tasfiyesi davasına konu edilebilmesi için, malvarlığının mal rejiminin devamı süresince edinilmiş olması veya evlilik öncesi edinmekle birlikte ödemelerinin tamamının ya da bir kısmının mal rejiminin devamı süresince yapılmış olması gerekir. Buna göre, önceden edinilen malvarlığının, mal rejiminin içine sarkan ödemesinin bulunmaması durumunda eşler arasındaki uyuşmazlık mal rejiminin tasfiyesi kurallarına göre değil, Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözüme kavuşturulur. Somut olayda; eşler, 08.08.2008 tarihinde evlenmiş, 26.08.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 10.09.2013 kesinleşmesiyle boşanmışlardır....

        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Haksız mal edinme, 3628 sayılı Kanun'un 4. maddesinde; "Kanuna veya genel ahlaka uygun olarak sağlandığı ispat edilmeyen mallar veya ilgilinin sosyal yaşantısı bakımından geliriyle uygun olduğu kabul edilemeyecek harcamalar şeklinde ortaya çıkan artışlar, bu Kanun'un uygulanmasında haksız mal edinme sayılır" şeklinde tanımlanmıştır. Haksız mal edinmenin belirtilen tanımından yola çıkarak, sanık ...'nın 1992 ve 2010 yılları arasındaki dönemde haksız mal edinip edinmediği hususunda kendisinin, eşinin, velayeti altındaki çocuklarının sahip oldukları taşınır ve taşınmaz malları edinmek maksadıyla yaptığı harcama miktarı ile kendisinin ve eşinin elde ettiği gelirlerinden yaptığı tasarruf miktarının mukayese edilmesi suretiyle belirlenmelidir....

          Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad.179). Mahkemece, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz tahsil edilmemiş olan dolayısıyla aktif olarak edinilmiş mal olmayan alacağın davalı eşin mal varlığında yer almadığı, dolayısıyla davacının katılma alacağının söz konusu olmadığı gerekçesiyle konut ön biriktirme fonundaki paraya ilişkin katılma alacağı talebinin reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi yapılan değerlendirme de usul ve yasaya aykırıdır....

            Hukuk Dairesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ : Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptal tescil istemi ile açılmış olup yargılama sırasında davacı erkek tarafından verilen 31.5.2016 tarihli dilekçeyle, mal rejiminin tasfiyesi ve tapu iptal tescil istemiyle dava ıslah edilmiştir. Mahkemece 19.9.2018 tarihli celsede tapu iptal tescil davasının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davadan tefriki ile mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, incleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 23.01.2020 tarihli 2020/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir....

              Mal Memurlarının Kayyımlığı Hakkında Yönetmeliğin 4/f maddesi gereğince " Mahallin en büyük mal memuru; illerin merkez ilçeleri ile Büyükşehir Belediyesi olan illerin Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeki ilçe merkezlerinde (mal müdürlüğü bünyesinde milli emlak servisi bulunan ilçeler hariç) defterdarı; diğer ilçelerde mal müdürünü" ifade eder. 20/07/2018 tarihli resmi gazetede yayınlanan 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı hakkındaki kararnamenin 99.maddesi ile Milli Emlak Müdürlüğü' nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' na bağlanmış olduğu, ilçelerde yer alan Milli Emlak Servislerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' nın hizmet birimi haline getirildiği, bu durumda Büyükşehir Belediye sınırları içinde mal memurlarının kayyımlığı hakkında yönetmelik 4F maddesinin uygulama yerinin kalmadığı, Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde kalan tüm ilçeler dahil mahallin en büyük mal memurunun il defterdarı olduğu anlaşılmıştır....

              Mal Memurlarının Kayyımlığı Hakkında Yönetmeliğin 4/f maddesi gereğince " Mahallin en büyük mal memuru; illerin merkez ilçeleri ile Büyükşehir Belediyesi olan illerin Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeki ilçe merkezlerinde (mal müdürlüğü bünyesinde milli emlak servisi bulunan ilçeler hariç) defterdarı; diğer ilçelerde mal müdürünü" ifade eder. 20/07/2018 tarihli resmi gazetede yayınlanan 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı hakkındaki kararnamenin 99.maddesi ile Milli Emlak Müdürlüğü' nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' na bağlanmış olduğu, ilçelerde yer alan Milli Emlak Servislerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' nın hizmet birimi haline getirildiği, bu durumda Büyükşehir Belediye sınırları içinde mal memurlarının kayyımlığı hakkında yönetmelik 4F maddesinin uygulama yerinin kalmadığı, Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde kalan tüm ilçeler dahil mahallin en büyük mal memurunun il defterdarı olduğu anlaşılmıştır....

              Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). 1- Davacı vekilinin araca yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır....

                Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda; davacılar, davalı firmadan satın aldığı cep telefonun ayıplı çıktığını ve bu nedenle zarara uğradığını belirterek, fatura karşılığı ödediği ücretin iadesini talep etmiştir. 4077 sayılı Kanunda tanımlanan anlamda, davacı, bir malı ticari olmayan amaçla edinen tüketici; davalı ise ticari faaliyeti kapsamında tüketiciye mal sunan tüzel kişidir....

                  UYAP Entegrasyonu