Mahkemece; dava konusu taşınmazların mal rejiminin tasfiyesine konu edilebilecek evlilik içinde edinilmiş mal olmayıp kişisel mal niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 07.07.2007 tarihinde evlenmişler, 22.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 29.03.2012 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı firmadan satın aldığı cep telefonun ayıplı çıktığını ve bu nedenle zarara uğradığını belirterek, fatura karşılığı ödediği ücretin iadesini talep etmiştir. 4077 sayılı yasada tanımlanan anlamda, davacı, bir malı ticari olmayan amaçla edinen tüketici; davalı ise ticari faaliyeti kapsamında tüketiciye mal sunan tüzel kişidir....
Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı firmadan satın aldığı ısı sitemi cihazlarının ayıplı çıktığını, ... elektrik faturası gelmesine neden olduğunu ve bu nedenle zarara uğradığını belirterek bedel iadesi ve zararının giderilmesini talep etmiştir. 4077 sayılı yasada tanımlanan anlamda, davacı, bir malı ticari olmayan amaçla edinen tüketici; davalı ise ticari faaliyeti kapsamında tüketiciye mal sunan tüzel kişidir. Taraflar arasındaki ilişki, 4077 sayılı yasa kapsamında düzenlenen tüketici ile satıcı tüzel kişi arasında mal satışına ilişkin bir hukuki işlemdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık ... 'nun İcra ve İflas Kanunu’nun 337/1. maddesi uyarınca 10 gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasına dair, ... 3....
yönden tedbir konulan mal varlığının feragat edilen Denizli 1....
TMK.nun 225. maddesinde ise mal rejiminin ne şekilde sona ereceği ve sona erme tarihi yazılı olup, boşanma sebebi ile evliliğin sona ermesi durumunda mal rejimi boşanma dava tarihi itibarıyla sona erecektir. Bu maddede fiili ayrılık mal rejiminin sona erme sebepleri arasında sayılmamıştır. Fiili ayrılık halinde haklarının zarar göreceğini düşünen eş haklı sebebin de bulunması halinde TMK.nun 206.maddesine göre mal ayrılığına geçilmesi isteğinde bulunabileceği gibi sözleşme ile mal rejiminin değiştirilmesi yoluna da gidebilecektir.TMK.nun 227.maddesine dayanan değer artış payı alacağında eşlerden birinin diğer eşin mal edinmesinde katkısından söz edilmekte ise de, TMK.nun 236. maddesine dayanan katılma alacağında eşlerden birinin herhangi bir katkısı gerekli olmadığı gibi eşlerden birinin diğer eşin edindiği mal üzerindeki hakkı yasadan kaynaklanan şahsi hak niteliğindedir....
Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilm... mal kabul edilir. Aynı Kanun'un 219/5. maddesine göre ise; edinilm... malların yerine geçen değerler edinilm... mal, 220/4. maddeye göre de, k...isel malların yerine geçen değerler de k...isel mal sayılır. Bu durum, kanun koyucunun kabul ettiği, mal rejiminin tasfiyesi davalarında ki ispat ve ikame kurallarıdır. Açıklanan bu kanuni düzenlemelere göre; bireysel emeklilik sonucu yapılan toplu ödeme ya da irat şeklindeki maaş ödemelerinin hangi mal grubundan sayılacağı, bireysel emeklilik için ödenen primlerin ait olduğu mal grubuna göre belirlenir. Bireysel emeklilikte biriken para, primleri edinilm... mal grubundan karşılanmışsa edinilm... mal, k...isel mal grubundan karşılanmışsa da k...isel mal sayılacaktır....
Aynı kanunun 2/1 maddesinde, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacı ile kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaatinin bulunup bulunmadığını mahallin en büyük mal memurluğundan araştıracağı, Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması halinde, mahallin en büyük mal memurunun yönetim kayyımı tayin edileceği düzenlenmiştir. Mal Memurlarının Kayyımlığı Hakkındaki Yönetmeliğin 4 (1) f bendinde ise, mahallin en büyük mal memurundan kastedilenin, illerin merkez ilçeleri ile büyükşehir belediyesi olan illerin büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe merkezlerinde (mal müdürlüğü bünyesinde milli emlak servisi bulunan ilçeler hariç) defterdar, diğer ilçelerde mal müdürü olduğu ifade edilmiştir....
Bu durumda, taraflar arasındaki mal rejiminin yabancı mahkeme ilamına esas boşanma davasının açıldığı tarihte sona ereceğinin kabulü gerekir. Yargıtay ve daire uygulaması da bu yöndedir. Yabancı mahkemece 1993 yılında karar verildiğine göre bu davanın daha önceki bir tarihte açılmış olması gerekir. Mal rejiminin tasfiyesi ve alacak talebine konu taşınmaz ve diğer malvarlığı unsurlarının tamamı 1993 yılından daha sonraki yıllarda davalı koca tarafından iktisap edilmiştir. O halde davaya konu malvarlığının tamamı taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği tarihten sonra 2001, 2005 ve 2007 yıllarında iktisap edildiğinden davalının kişisel malvarlığı olarak kabul edilmesi ve herhangi bir tasfiye işlemine konu edilmemesi gereklidir. Bu malvarlığı değerleri Aile Mahkemesi tarafından bakılan mal rejiminin tasfiyesi davasının konusu olamazlar. Genel hükümler çerçevesinde genel mahkemelerde dava konusu edilebilirler....
Taraflar 16.08.1998 tarihinde evlenmiş, 28.01.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.05.2011 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.) Dava, değer artış payı ve katılma alacağına ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundan hareketle davacı ...'...