Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... Gül vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte mal paylaşımı talebinde bulunmuş, bu talep birinci celse tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiştir. Mahkemece, davacı tarafa dava değeri bildirmek ve bu değer üzerinden 27,70 başvuru harcı ve nispi harcı yatırmak konusunda bir haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içinde sadece dava değerinin bildirildiği, verilen sürenin de kesin olduğu ve bahse konu harçların yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı Yerel Mahkemece verilen hüküm davalı ... ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosyada yer alan, ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI - Bağlı ve İlgili Kuruluşlar Dairesi Başkanlığının, müsteşar yardımcısı ... imzasıyla, mahkemeye gönderilen B.15.0.BİK.01 (090-99) 2504 sayı ve taşınmaz mal paylaşımı konulu 11/09/02007 tarih 1189 (11590) sayılı yazısında, ......
Davalı Nedim Uçak’a gelince, adı geçenin ilk haczi aynı cadde üzerinde fakat 26 no.lu yerde 06.01.2004 günü infaz edilmiş olup, bu şekilde haczedilen malların aynı mal olduğunu kabule imkan bulunmamaktadır. Davalının yediemindeki malları haciz tarihi 24.02.2004 olup, bu haciz de davacının haczinden sonradır. Sıra cetveli aynı mal üzerine konulan hacizlerin tarih sıralarına göre düzenlenir. Bunun için bedeli paylaşıma konu malların taraflarca müştereken haczedilip edilmediği araştırılmalı, eğer böyle ise, haciz tarihlerine göre sıralama yapılmalıdır. Yukarıda açıklanan olgular çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, hükümde kararın eki niteliğinde olmayan bilirkişi raporuna atıf yapılması da usule aykırıdır. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 30.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
hakkında açılan boşanma ve mal paylaşımı davası sırasında mali haklara, borçlunun dava konusu taşınmazını 07.07.2015 tarihinde kardeşi Halil ...'e sattığını belirterek, bu muvazaalı işlemin iptaline ... verilmesini istemiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazın evlilik birliği içinde edinilmediğini, 1/2 hissesinin zaten davalı kardeşine ait olduğunu, arsaya bina yaparken kardeşinden aldığı borca karşılık taşınmazı devrettiğini mal kaçırma amaçlarının olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davalının boşanma davası devam ederken, davaya konu taşınmazı devretmesi davacının muhtemel katılma alacağını azaltma kastıyla hareket ettiğinin kabulünü gerektirdiğinden bahisle davanın kabulü ile İİK'nun 283....
nin mirasbırakanın mal paylaşımı yapmak için taşınmazları davalıya sattığını, davalının murise bedel ödediğini, tüm kızkardeşlere de para verildiğini, mirasbırakana hastalığı ve yaşlılığında davalı oğlu Ferhan'ın baktığını beyan ederek davalı savunmalarını doğruladıkları ve satış bedeli ile gerçek değer arasındaki farkın tek başına muvazaanın ispatı için yeterli olmayacağı açıktır. Hal böyle olunca, iddianın kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir....
Davalılar; çekişme konusu taşınmazın boş arsa iken taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaat yapıldığını, murisin kendilerine 1/5 oranındaki payını temlik ettiğini,tenkis isteği yönünden hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu,annelerine düşecek miras payına ilişkin istek yönünden ise muristen sonra ölen annelerinin böyle bir istekte bulunmadığı için davacının da talepte bulunamayacağını, murisin ve annelerinin ölmeden önce çocukları arasında makul bir mal paylaşımı yaptığını, muris ile annelerinin amacının davacıdan mal kaçırmak olmayıp paylaştırmaya yönelik olduğunu,davacının da 554 parsel sayılı taşınmazı yükleniciye vermek suretiyle daire ve dükkan edindiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı....
Davalı, süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış, ilk duruşma sonrası 15.01.2012 havale tarihli dilekçesinde, 12.200 m2'lik kısmı kardeşler arasında mal paylaşımı yapmadan önce davacıdan haricen satın aldığını, taksim sonrasında tapu müdürlüğünde yapılan resmi işlem ile mirasbırakanın payına isabet eden 50.000 m2 lik bölüm ile 12.200 m2'lik kısmı davacı ve diğer pay sahiplerinden satış yoluyla devraldığını, zamanla söz konusu taşınmazın değerlendiğini, davacının satış işleminden pişmanlık duyması üzerine bu haksız davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kendisi için davalıdan herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, davalı kendisi için davacıdan herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, taraflarca imzalanmış 09/11/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı 04/12/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının kendisini iki kez aldattığını öğrendiğini, kendisini anlaşmalı olarak boşanmaya zorladıklarını, kararı kabul etmediğini bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2022 NUMARASI : 2021/1174 ESAS 2022/737 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....