Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyaya sunulan anlaşmalı boşanma protokolü ve ek protokolde taraflar, mal paylaşımı ve ev eşyaları ile ilgili düzenlemeler yapmışlardır. Tarafların anlaşmalı olarak (TMK m. 166/3) boşanmaları halinde, tarafların anlaşmalarına ilişkin protokol ya da tarafların duruşmadaki karşılıklı anlaşmaya dair beyanları hükme aynen geçirilir. Somut olayda ise taraflar mahkemece dinlenmiş ancak, protokol ve ek protokol hükümleri konusunda anlaşıp anlaşmadıklarına ilişkin tarafların beyanları alınmadığı gibi anlaşmalı boşanma protokolü ve ek protokol hükme geçirilmemiş, bu protokol ve ek protokolün uygun bulunduğuna dair bir belirleme de hükümde yer almamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş, tarafların boşanma ve ek protokole ilişkin beyanlarını alarak protokole uygun infazda şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde ayrı ayrı hüküm vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına-kısmen onanmasına dair Dairemizin 24.11.2015 gün ve 5442-22117 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

      Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen mal paylaşımı davası sırasında davalı tarafından 20.11.2014 havale tarihli dilekçe ile özetle; "...tarafların ... vatandaşı olması nedeniyle davada ... hukukunun uygulanması gerektiği, hâkimin bu hukuk hakkında hiçbir araştırma yapmadan aleyhine kararlar verdiği, deliller toplanmadan, tanıklar dinlenmeden yalnızca davacı beyanları ile malvarlığına tedbir konulduğu, şirketlerdeki oy hakkının elinden alındığı, hâkim hakkında .... şikayette bulunulduğu..." gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur....

        Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; istinaf eden taraf ve istinaf sebepleri ile bağlı inceleme sonucu; davacı vekilinin dava dilekçesinde davanın konusu ortak gayrımenkullerin paylaşımı, banka hesaplarının paylaşımı olarak bildirdiği, yine dava dilekçesinin açıklamalar bölümünde tarafların evliliğinden sonra alınan davalı eşin üzerine kayıtlı Samandıra'daki ev, davalı eş ve babası üzerine kayıtlı Çekmeköy'deki evdeki yasal payında mal paylaşımı talepleri içerisinde olduğunu belirttiği, ancak dava dilekçesinin talep bölümünde bu konuda herhangi bir talebi olmadığı, buna göre her ne kadar davacı vekili 02/05/2012 tarihli dilekçesinin ıslah dilekçesi olduğunu bildirerek harcı ikmal etmiş ise de dava dilekçesinin istem bölümünde talep miktarını açıkça belirtmediğinden sonradan sunulan 02/05/2012 tarihli dilekçe ıslah niteliğinde olmayıp dava dilekçesinin açıklanması niteliğinde olduğu, dava konusu taşınmazların edinim tarihleri itibarıyla edinilmiş mal oldukları, sürüm değeri üzerinden...

        Şirketi nezdinde doğacak kazanç paylaşımı konusunda mutabakat sağlandığını, ancak sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren müvekkillerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, dilekçede açıklanan tüm sebeplerle müvekkillerine ait şimdilik 25.000-TL kazanç payının yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, davalıların yargılama aşamasında mal kaçırması ihtimaline binaen ... A.Ş. Üzerine kayıtlı taşınmaz ve motorlu taşıtlar ile ürünlere ve diğer mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          e tapuda şatış suretiyle devrettiğini, yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı, İsmet murisin sağlığında mal paylaşımı yapıldığını, anneleri adına kayıtlı bulunan zeytinliğin davacıya verildiğini, davalı ... ise, temliklerin gerçek satış olduğu belirtip davanın davanın reddini savunmuşlardır. Davalı ...'in yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiş, dahili davalılar davayı takip etmemişlerdir. III. MAHKEME KARARI Mahkemenin 18/07/2012 tarihli ve 2007/190 E., 2012/278 K. sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ 1. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

            Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....

              Alacaklısından mal kaçırmak amacında olan borçlu bu durumda amacına uygun bir mahkeme kararı elde edebilecektir. Somut olayda, davalı borçlu ile diğer davalı eşi, boşanma davasına esas olmak üzere bir protokol hazırlamış ve bunu mahkemeye sunmuşlardır. Davacı alacaklı, anılan protokol ile borçlu tarafından eşine devredilen taşınmazlar hakkındaki tasarrufların iptalini istemiştir. Davacının asıl amacı, boşanmaya ilişkin mahkeme hükmünün iptali değil, taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptalidir. Tasarrufun tarafları, karı-kocadır. Boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmiş değildir. Tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlenmiştir. Bu gibi hallerde borçlunun alacaklısından mal kaçırabilme imkânı vardır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı Yerel Mahkemece verilen hüküm davalı ... ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosyada yer alan, ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI - Bağlı ve İlgili Kuruluşlar Dairesi Başkanlığının, müsteşar yardımcısı ... imzasıyla, mahkemeye gönderilen B.15.0.BİK.01 (090-99) 2504 sayı ve taşınmaz mal paylaşımı konulu 11/09/02007 tarih 1189 (11590) sayılı yazısında, ......

                  Davalı Nedim Uçak’a gelince, adı geçenin ilk haczi aynı cadde üzerinde fakat 26 no.lu yerde 06.01.2004 günü infaz edilmiş olup, bu şekilde haczedilen malların aynı mal olduğunu kabule imkan bulunmamaktadır. Davalının yediemindeki malları haciz tarihi 24.02.2004 olup, bu haciz de davacının haczinden sonradır. Sıra cetveli aynı mal üzerine konulan hacizlerin tarih sıralarına göre düzenlenir. Bunun için bedeli paylaşıma konu malların taraflarca müştereken haczedilip edilmediği araştırılmalı, eğer böyle ise, haciz tarihlerine göre sıralama yapılmalıdır. Yukarıda açıklanan olgular çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, hükümde kararın eki niteliğinde olmayan bilirkişi raporuna atıf yapılması da usule aykırıdır. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 30.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu