paylaşımına dahil edileceğini, mal, üçüncü kişilere devredilmiş olsa bile malın değeri mal paylaşımı hesabına katılacağını, bu sebeple "boşanmada mal paylaşımı davasında borçlu çıkan eşin malvarlığı diğer eşin alacak hakkını karşılamazsa, alacaklı eş, karşılıksız kazandırmalardan faydalanarak malı devralan üçüncü şahıslardan eksik kalan alacak miktarını isteyebileceğini", 3. kişinin maliki olduğu dava konusu dairenin mal paylaşımına konu edilmesini ve bu daireye yapılan tüm masraflarıyla birlikte bedelinin toplanarak taraflara eşit olarak dağıtılmasını ve davacı müvekkilinin tahmini 50.000,00 TL alacağının hesaplanarak davacı müvekkiline davalı yanca verilmesini talep ettiklerini bildirerek 3. kişi elinde bulunan dava konusu dairenin mal paylaşımına konu edilmesini ve bu daireye yapılan tüm masraflarıyla birlikte bedelinin toplanarak hesaplanmasına ve taraflara eşit olarak dağıtılmasına, müvekkilinin tahmini 45.000,00 TL alacağının hesaplanarak davacı müvekkiline davalı yanca verilmesine...
"; "Tesis paylaşımı yükümlülüğü" başlıklı 9. maddesinde, "(1) Tesislerini kamuya veya üçüncü şahıslara ait bir arazinin üzerine veya altına yerleştirebilen veya bu tür arazileri kullanabilen veya kamulaştırma müessesesinden yararlanabilen işletmeciler tesis paylaşımı yükümlüsüdür. (2) Tesis paylaşımı talebine ilişkin olarak; teknik imkânsızlığın mevcut olduğu ya da kapasite yetersizliğinin bulunduğu ve kapasite artırım imkânının olmadığı hususlarından birinin tesis paylaşımı yükümlüsü tarafından objektif kriterlerle kanıtlanması halinde Kurum, söz konusu talebe özgü olmak kaydıyla tesis paylaşımı yükümlülüğünü kısmen veya tamamen kaldırabilir." kuralları yer almıştır....
Nafaka, tazminat ve mal paylaşımı talebinde bulunmuyorum" diye söz konusu tazminat taleplerinden feragat ettiğini beyan ettiğini, bu nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın HMK 307.maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davanın feragat nedeniyle reddini istinaf etmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların yabancı mahkeme kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma sırasında mal paylaşımı yaptıkları, mal paylaşımı sırasında dava konusu kooperatif üyeliğinin gündeme getirilmediği, boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının Türk mahkemelerince de tenfizine karar verildiği, davacı ile davalının Türkiye'de birlikte tatil yaptıkları, davacının hisse devrini davalı ... tarafından korkutmaya bağlı olarak yaptığı iddiasının tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamına göre ispatlanamadığı, devrin aşırı yararlanma ile sakat olduğu iddiasının ise devrin boşanma karşılığı davalıya verildiği sonucuna varıldığı, davacının hisse devir sözleşmesini tehdit ve korku altında yaptığı iddiasını ispat edemediği gibi gabin şartlarının da bulunmadığı, devir sözleşmesinin tarafların birlikte başvurusu ile diğer davalı kooperatifçe kabul edildiği ve bunda da bir eksiklik bulunmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal paylaşımı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı mal paylaşımı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, düğünde davacıya 99 adet çeyrek altın, 16 adet 22 ayar burma bilezik takıldığını, bunların tamamının müvekkilinin rızası hilafına davalı tarafından alınarak önce ablasına borç olarak verildiğini, daha sonra geri alınınca kendisine araba aldığını, arabayı da ablasına sattığını bildirerek bedellerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/371 Esas 2013/60 Karar sayılı dosyası ile temliklerin muvazaalı olduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığını, paylaştırma ve denkleştirme kastıyla hareket ederek sağlığında mirasçıları arasında mal paylaşımı yaptığını, davacıya da bir çok kazandırmada bulunduğunu, dava dışı mirasçı kız kardeş Saime’ye mal paylaşımından az yer verildiği için onun açtığı davanın kabulüne karar verildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. İlk derece Mahkemesince, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabülüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinafı üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babası ...’ın 122 ve 197 parsel sayılı taşınmazları ile 205 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payını 28.03.2007 tarihinde satış göstermek suretiyle oğlu olan davalı ...’e devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalı ile birlikte yaşayan mirasbırakanın yaşlı, özürlü ve bakıma muhtaç olmasından faydalanıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, davacı kız kardeşine de başkaca taşınmazlar verildiğini, babasının tüm bakım ve ihtiyaçları ile ilgilendiğini, mirasbırakanın mirasçıları arasında mal paylaşımı yaptığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında davalının ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir....
ile mal paylaşımı davasının Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/66 esas sayılı dosyasında devam ettiğini ancak T6'in mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu belirterek, mal kaçırma davasının kabulü ile Bayramiç İcra Dairesi 2018/693 Esas sayılı icra takibinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı; davalıların kardeşleri olduğunu, miras bırakanları olan anneleri ...' in ölüm tarihinin 10.06.1992 olduğunu, mirasçılar arasında taşınmazların paylaşımı için tapuya gittiğinde murisin sahip olduğu bir kısım taşınmazları oğulları olan davalılara temlik ettiğini öğrendiğini, diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla bu işlemlerin yapıldığını, bu nedenlerle muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil olmazsa tenkise karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın yasal süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazların da mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla temlik edilmediğini, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda dava konusu 1300, 4132 ve 4134 sayılı parseller hakkında açılan tenkis davasının kabulüne, diğer taşınmazlar hakkında açılan tenkis davasının ve tapu iptali, tescil davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı muris ... ile 2005 yılında evlendiklerini,evlendikleri tarihte murisin tamamen bakıma muhtaç halde olduğunu, kızları tarafından bakılmadığını, kendisinin varlıklı bir kişi olduğunu, muristen satın aldığı taşınmaz dışında da taşınmazlarının bulunduğunu, bu nedenle muris ile mal edinme amaçlı evlenmediğini, murisin ölmeden önce mal paylaşımı yaptığını ve 4017 ada 2 parseldeki 3 ve 4 nolu bağımsız bölümleri davacılara temlik ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların temyiz itirazları yerinde değildir....