Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olup, şu şekilde hükme yer verilmiştir:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Dava; ayıplı araç satışı nedeniyle bedelde indirim talebine ilişkindir. Dava dosyası incelendiğinde, davacı ile davalı arasında 29.05.2020 tarihinde araç satışına ilişkin sözleşme yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu edilen ayıpların niteliğinin ne olduğu ve davacının söz konusu ayıpları ihbar yükümlülüğü bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 8. maddesinde yer almaktadır. Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesinde düzenlenmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir....
İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, ürünler teslim alındıktan 2 yıllık zamanaşımı süresinde davanın açıldığını, davalı tarafın ürünlerin ayıplı olmadığına ilişkin olarak dosyaya delil sunamadığını, davacının seçimlik haklarını kullanmakta haklı olduğunu gerekçe göstererek açılan davayı kabul etmiş ve ürün bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar vermiştir. 6502 Sayılı Kanunun 8. Maddesinde ayıplı malın tanımı "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
(3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır....
Dosya kapsamındaki boya kalınlıklarına ilişkin değerler incelendiğinde; aynı boya kalınlığında olması gereken sol ön kapı 230 mikron iken sağ ön kapı 260 mikron olduğu, bunun yanı sıra diğer bölgeler bakımından da aynı boya kalınlıklarında olması gereken yerlerin farklı boya kalınlıklarında olduğu bu haliyle aracın gizli ayıplı olduğu görülmektedir. Davacı vekili her ne kadar aracın ayıpsız misli ile değişimini talep etmiş ise de aracın 1 yıla yakın ve 14.000 kilometreden fazla kullanılmış olması nedeniyle ilk derece mahkemesi tarafından değer kaybına hükmedilmiş olması taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesi ile mevzuata uygundur. Bunun yanı sıra aracın ayıplı olması nedeniyle davacının kişilik haklarının zedelenmeyeceği, hükmedilen değer kaybının davacının mağduriyetini gidereceği anlaşılmakla davacının manevi tazminat istemine ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir....
, değerinin yüksekliği dikkate alındığında bu bedelin makul olduğu, 6502 sayılı yasanın 11/2 maddesi gereği tüketicinin seçimlik haklarından davalı satıcı Özgörkey A.Ş nin ve ithalatçı Borusan A.Ş nin davacıya karşı sorumlu oldukları, davacı tarafından ayıp sebebiyle öncelikle aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde bedelde indirim yönünde terditli olarak seçimlik hak tercihinde bulunulmuş ise de, 6502 sayılı yasanın 11/3 maddesinde, ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değişiminin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelde indirim haklarından birinin kullanılabileceğinin hüküm altına alındığı, dava konusu araçta satıştan önce var olan ayıpların niteliği, ayıpların aracın kullanımını ve konforunu olumsuz etkilemeyen hafif nitelikte ayıplar olması, misli ile değişimin davalılar için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması karşısında davacının seçimlik hak...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıya bir kısım ürün teslimi yaptığını, davacı tarafından teslim edilen ürünlerin sözleşmede kararlaştırılan niteliklere haiz olmadığını, bu nedenle davacıya ödeme yapılmadığını, teslim edilen ürünlerin daha düşük kalite olması nedeniyle davacıdan bedelde indirim talep edildiğini, bedelde indirim talebinin davacı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle taraflar arasında teslim edilen ürünlerin tutarı konusunda anlaşmazlık çıktığını, her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini, davacının kötüniyetli olarak takip başlattığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; tacirler arası ticari satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
-TL) satış bedelinde indirime gidilmesinin orantılı ve hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varılarak bedelde indirime karar verilmiştir. 6502 sayılı Yasanın 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
İş sahibince ayıplı imalât nedeniyle bedelde indirim seçimlik hakkının kullanılması halinde indirimli iş bedeli ya da indirilmesi gereken bedel nispi metoda göre hesaplanmalıdır. Bu metoda göre hesaplamada da kararlaştırılan ücretin ayıplı değeri ile çarpılarak bulunan rakam ayıpsız değere bölünmek suretiyle ödenecek indirilmiş ücret ve bu miktar da kararlaştırılan ücretten çıkartılarak indirilmesi gereken miktar bulunacaktır. Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen ikinci bilirkişi kurulundan az yukarıda açıklanan nispi metoda göre ayıplı imalât nedeniyle indirimi gereken bedel konusunda mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
Mahkemece, " ...Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacının davalı taraftan doğrudan tapudan devir yapılmak üzere 2 adet bağımsız bölüm satın almış olduğu, satılan malın ayıplı olduğu ayıbın davalı tarafça giderilmediği ve bu nedenle davacının zarara uğradığı beyan ve iddiaları neticesinde taşınmazların satış bedelinden indirim ve kiraya verilememe nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebinde bulunduğu dava dilekçesinde belirtilmiştir. Taraflar arasındaki çözüme kavuşması gereken uyuşmazlığın satın alınan taşınmazların ayıplı olup olmadığı, ayıp olduğu kanaatine varılması halinde ayıbın süresinde davalı tarafa ihbar edilip edilmediği, diğer yandan davacı tarafın zarara uğrayıp uğramadığı olduğu müşahade edilmiştir. Diğer yandan davacının ticari saikle taşınmazları satın almış olduğunu beyan etmesi dikkate alınarak işlemin tüketici işlemi olmadığı ve Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılamasının yapılması gerekmediği anlaşılmıştır....