Dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (TKHK) kapsamında ayıplı olduğu ileri sürülen ürünle ilgili olarak seçimlik hakların kullanılmasına ilişkin olup anılan Kanun'un üçüncü kısmının ayıplı mallara ilişkin bölümünün: 8. maddesinde; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Davalı taraf, 25.454 -USD fatura iskontosunun yeterli gelmemesi nedeniyle durumun Davacının acentesi olan ...'na bildirilerek görüşme sağlandığı ve Acentenin 84.800- USD daha indirim sağladığı beyan edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez veya şubesi bulunmayan yabancı tacirler ad ve hesabına ülke içinde işlemlerde bulunanlar hakkında da olay tarihi itibariyle 6762 sayılı Kanun'nun 117/3 maddesi uyarınca Acentelik hükümlerinin uygulanması gerekir.Somut olayda ...'nun Davacı yabancı menşeili şirket için sürekli olarak ticari işletmesini ilgilendiren konularda aracılık ettiğini gösterir veya bedelde indirim yapabileceğine ilişkin özel ve yazılı izni bulunduğuna ilişkin somut delil bulunmadığı, yapılan işleme Davacının icazet verdiği kanıtlanamamış olmasına göre Davalı vekilinin dava dışı ...'nun acente olduğu ve onun aracılığıyla bedelde indirim yapıldığına yönelik istinaf sebebinin yerinde görülmemiştir....
Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır." düzenlemesi vardır. TKHK'nın tüketicinin seçimlik hakları başlıklı 11. maddesinde "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Maddesi "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur" şeklinde olup imalatçı ve üreticinin de ayıplı maldan müteselsilen sorumlu olduğunu düzenlenmiştir. Dava konusu olayda davalı TOKİ Başkanlığının üretici- imalatçı konumunda olması nedeniyle davacıya karşı sorumludur....
- K A R A R - Davacı vekili,müvekkilinin,... çalışanlarının aileleriyle birlikte tüketmek amaçlı davalıdan ramazan erzak kolisi aldığını, bedelinin ödendiğini,çalışanlar tarafından kolilerde bulunan erzakların böceklenmiş ve bozulmuş olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin her ne kadar tüzel kişi de olsa dava konusu ürünleri ticari amaç dışında almış olması nedeniyle,6502 sayılı Yasanın 3/1-k maddesi uyarınca tüketici sıfatını taşıdığını, 6502 sayılı Kanunun 11/1-b maddesine göre satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme seçimlik hakkı bulunduğunu, ürünlerin ayıplı olduğunu belirterek, ayıplı malın satış bedelinden indirim yapılmasını, ödenen fazla bedelin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz.” şeklindeki hükmü gereği malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren ilk 6 ay içinde meydana gelen ayıplar için ihbar yükümlülüğü yoktur. Teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkan ayıpların teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. 19. Tüketici işlemi niteliğindeki satım sözleşmesine konu edilen malın ayıplı olması hâlinde, tüketici TKHK’nın 11. maddesinde gösterilen dört seçimlik haktan birini kullanabilir. Bunlar; malı iadeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep etmek, yenisi ile değişimi talep etmek, bedelde indirim talep etmek ve ücretsiz onarım isteme hakkıdır. Tüketici bu seçimlik haklarını kural olarak bir sınırlamaya tabi olmadan dilediği gibi kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
in ayıplı ve eksik ifa savunmasını kanıtlayamadığı, iş bedelinin KDV dahil 188.000,00 TL olduğu, davacının iş bedelinin daha yüksek olduğunu iddiasını kanıtlar delil sunamadığı, davacıya ödenen 100.000,00 TL'nin mahsubundan sonra davacının 88.000,00 TL asıl alacak ve 773,65 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu belirtilmiştir. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı). Davalı taraf, davacının edimini eksik ve ayıplı ifa ettiğini ve süresinde ayıp ihbarında da bulunduklarını savunmaktadır....
(2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır....
Öte yandan davalılardan finansal kiralama şirketi malın satıcısı olmayıp satım sözleşmesine dayalı talep bu davalıya karşı yöneltilemeyeceğinden ve Yargıtay kararları da gözetildiğinde mahkemenin bu davalı yönünden husumetten red kararı vermesi gerekirken yazılı şekilde esastan red kararı vermesi doğru olmayıp ... " yönünde karar vermiştir. Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı ile arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malın bedelinden indirim yapılması istemli davalı aleyhine açılan iş bu davada davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde husumet itirazında bulunulduğu, yukarıda belirtilen emsal istinaf kararında da belirtildiği üzere davalı ... şirketi malın satıcısı olmayıp satım sözleşmesine dayalı talep bu davalıya karşı yöneltilemeyeceğinden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür....
Türk Hukuk Lûgatında “Bir malın ya da hizmetin maddi (bir malın niteliklerindeki eksiklik), hukukî (bir malda üçüncü kişilerin ayni hak iddiası) veya ekonomik niteliklerindeki eksiklikler olup genel olarak malın ya da hizmetin değerini veya malda ya da hizmetten beklenen yararları ortadan kaldıran ya da önemli ölçüde azaltan eksikliklerdir” şeklinde tarif edilen (Türk Hukuk Lûgatı, Türk Hukuk Kurumu, Cilt I, Ankara 2021, s. 106) ayıba ilişkin düzenleme, somut olayda uygulanması gereken 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 8 inci maddesinde yer almaktadır. 2. Anılan maddede; “Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....