Davacı tarafça davalıdan satın alınan baskı makinesinin üretim kaynaklı gizli ayıplı olduğundan bahisle ayıplı malın iadesi ile bedelinin tahsiline yönelik olarak davalı hakkında mahkememize dava açıldığı, davacı tarafın davalıdan 07/12/2015 tarihinde 47.200,00-Euro bedel ......
Sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
Davalı Honda Türkiye A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; vasinin vesayet makamından izin almaksızın dava açmasının mümkün olmadığını, vasi tarafından vesayet makamından izin alınmaksızın açılmış bulunan davanın usulden reddini talep ettiğini, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, kabul etmemekle birlikte araçta ayıp olduğu varsayılsa bile malın iadesi ile ayıplı malın misliyle değiştirilmesi, aksi halde ayıplı malın bedelinin ödenmesi şeklindeki talebin hakkaniyete aykırı olduğunu, ayıbın önemli olması unsurunun gerçekleşmediğini, araçta oluşan değer kaybının müvekkiline ödenmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece;"...Dava, ayıplı malın misliyle değişimine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 8/1- 2....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı-k.davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, bakiye iş bedelinin tahsili, karşı dava ise ayıplı imalât nedeniyle sözleşmenin feshi ve ayıplı malın yükleniciye iadesi istemleriyle açılmış, mahkemece davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, karar davacı ve karşı davanın davalısı yüklenici şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi ve bedelinin tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - K A R A R - Dava finansal kiralamaya konu malın ayıplı olması nedeniyle ödenen kiralama bedelinin iadesi ve uğranılan gelir kaybının tazmini istemine ilişkindir Davalı vekili, finansal kiralama sözleşmesine göre müvekkilinin ayıptan dolayı sorumlu tutulamayacağını, sadece davacının kullanımında olan malın finansmanını sağladığını, davacının müvekkilini ayıba karşı tekeffül borcu nedeni ile ibra ettiğini, malın ayıp nedeni ile öngörülen amaca tahsis edilememesi durumunda dahi finansal kiralama sözleşmesinden doğan tüm edimleri yerine getireceğini kabul ve taahhüt ettiğini belirterek husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, sözleşmenin 5/d.maddesine göre kiralayanın ayıba karşı tekeffül borcunun kaldırılmış olduğu, davacının iddia ve taleplerini malın satıcısına yöneltilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut uyuşmazlık incelendiğinde; davacı tüketicinin, davalı satıcıdan 17/09/2020 tarihli fatura ile; koltuk takımı, yemek masası takımı ve yatak odası takımı satın alarak toplam 29.000,00 TL ürün bedelini ödediği, davacı tüketicinin satın almış olduğu ürünlerden yatak odası takımı ve masa takımındaki ayıplar nedeniyle davalı satıcıya yasal süresi içerisinde ihbarda bulunduğu, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu ürünlerin ayıplı olduğunun sabit olduğu, davacı tüketicinin davaya konu ürünleri evlenmesi nedeniyle birlikte satın aldığı, ayıplı ürünlerin bir kısmındaki ayıpların niteliği ve davacı tüketicinin ürünleri ayıplı haliyle kullanabileceği, bedel iadesi talebinin orantısızlık ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle ayıp oranında bedelden indirime karar verildiği, davacı tüketicinin ayıplı olduğu sabit sayılan mobilyaları bedelden indirim yapılmak suretiyle ayıplı haliyle kullanmaya zorlanamayacağı, bu nedenle ayıplı olduğu sabit...
Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Dosya içeriğine göre davacı, dava dilekçesiyle, satın aldığı taşınırın ayıplı olduğu iddiasıyla satış sözleşmesinden dönerek 169.682,00 TL olan satış bedelinin iadesine ve ayıp nedeniyle yapmak zorunda kaldığı masraflara karşılık 1.812,85 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 07.09.2018 tarihli dilekçesiyle talep sonucunu ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimi olarak ıslah ettiğini bildirmiştir....
Dava, satıma konu ayıplı mal nedeniyle açılan ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece satıma konu malın ayıplı olduğu kabul edilmiş olup,bu husus da kararın davalı tarafından temyiz edilmemesi sebebiyle kesinleşmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 227. maddesi hükmü uyarınca, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı sözkonusu maddede belirtilen seçimlik haklarını kullanabilir. Aynı maddenin 227/1 cümlesinde de alıcı satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.Satıcı tarafından yapılan onarımlara rağmen ayıbın tamamen giderilememesi nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması haklı olup,mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....