Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vekâlet ilişkisinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı tarafından açılan dava vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacağına ilişkin olup 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri gereğince görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Tüketici Mahkemesi tarafından ise dava, mirasçılardan biri olan davalı ...'...
DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/11/2021 KARAR TARİHİ : 18/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının dava dilekçesi özetle;Müvekkilinin vekilliğini üstlenmiş olduğu .............. Hiz. Tic. Ltd. Şti. (................ Dal Merkezi ) ................ nolu ve OPR. DR. ................,. ............. nolu mesleki sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin vekilliğini üstlenmiş olduğu şirket ve Opr. Dr. ............... aleyhine 2. Tüketici Mahkemesinde...............
İcra Müdürlüğünün 2011/13762 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı; uyuşmazlığın, haksız itiraz nedeniyle takibin durdurulduğu iddiasına dayalı haksız itirazın iptali ve takibin devamı ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesi istemine ilişkin bulunduğu anlaşılmıştır. Somut olayda uyuşmazlığın, kira sözleşmesi ile ilgili bulunmadığı, otel konaklama sözleşmesinden (hizmet ilişkisinden) kaynaklanan alacağının tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşıldığından, ihtilafın Asliye Ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29.05.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2017/425 ESAS-2020/605 KARAR DAVA KONUSU : TAZMİNAT KARAR : Antalya 2....
Yargılama sırasında alınan Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu’nun 10.09.2008 günlü raporunda;”…8.8.2006 tarihinde akut batın tablosunun oluştuğu, bu durumun hastanın muayene ve tetkiklerinden anlaşıldığı ve hastaya yatış önerilmesinin tıbben doğru olduğu…” belirtilmekle hekim hatası bulunmadığı mütalaa edilmiş; Mahkemece, alınan bilirkişi kurulu raporu benimsenmek suretiyle, davacının tedavisinde hekim hatası bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda davacı, 7.8.2006 tarihinde ateş, kusma, şiddetli karın ağrısı şikayetleri ile davalıya başvurduğunu, teşhis ve tedavide gerekli özenin gösterilmediğini, ertesi gün ise akut batın tablosunun oluşmasına sebebiyet verildiğini ileri sürmüş olup, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda bu hususlarda doyurucu bir açıklama bulunmamaktadır....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili 27/05/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumunun raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davalı hekimin vekalet sözleşmesi hükümlerine göre özen ödevini ihlal ettiğini, davacıyı yeterince bilgilendirmediğini, tedaviyi yanlış uyguladığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava,hasta ile hekim arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklı, tedavi hizmetinin hatalı uygulandığı iddiasına dayalı manevi tazminat istemlidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir....
talep etmeleri nedeniyle aynı dava konusu üzerinden red sebebi ortak olduğundan davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru ise de, her bir davacı yönünden red edilen maddi ve manevi tazminat miktarları bakımından davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde mahkemece red edilen maddi tazminat için tek ve red edilen manevi tazminat için tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden davalıların istinaf istemlerinin kabulüne, harç ve vekalet ücretleri yönünden yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden harç ve vekalet ücretleri düzeltilmek suretiyle HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı T6 vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tıbbi sorumluluk sigortası bulunduğunu, bu yüzden davanın T8 ihbarını talep ettiklerini, müvekkilinin başarılı bir hekim olduğunu, dava konusu olayda herhangi bir tıbbi hatasının olmadığını, dava konusu olayda maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, davacının davayı açma sebebinin müvekkiline ameliyat ücretinin ödenmemesi nedeniyle kendisi aleyhine icra takibinin başlatılmış olduğu, tüm bu nedenlerden dolayı; ihbar taleplerinin kabulünü, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, özellikle dava dilekçesi ve davacı vekilinin duruşmalı temyizdeki beyanlarına göre; Davacı, maddi tazminat taleplerini açmış olduğu davalarda kendisini temsil eden vekille aralarındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklanan vekalet ücretine dayandırmasına karşılık, davacının vekil aracılığı ile kazandığı davalardaki vekalet ücretine mahkemece hükmedildiği ve bu vekalet ücretlerini aldıklarını söylediklerine göre, mahkemenin takdir ettiği vekalet ücreti haricinde asilin kendi vekili ile yaptığı sözleşmeye göre karşı yandan ayrıca vekalet ücreti istemesinin yasal dayanağı olmadığından maddi tazminat taleplerinin reddi ile BK 49. maddesindeki manevi tazminat koşullarının da davada bulunmaması nedeniyle manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul...
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, olayın---meydana geldiğini yetkili mahkemenin bu nedenle -----olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, açılmış olan davaya karşı öncelikle zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın zamanaşımı süresi geçirildikten sonra açıldığını, müvekkilinin gebeliğin bütün aşamalarını davacı ... tam ve eksiksiz bir şekilde bilgilendirdiğini, müvekkilinin cevap dilekçesinin kabulüne, haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ------- tedavisini üstlenen dava dışı özel hastanenin çalıştırdığı davalı doktorun ---------- sözleşmesinden kaynaklanan tedavi hizmetinin hatalı uygulandığı iddiasına dayalı uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesine istemine ilişkin, ---şirketine karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır ....