DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, hekim hatası (malpraktis) iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 7....
bu nedenle; davanın sigortalı hekime HMK md.64 vd. gereği ihbarını talep ettiklerini, her ne kadar dava dilekçesinde, doktor ile hasta arasında vekalet akdinden söz edilmişse de, serbest çalışan hekim veya özel hastanede görevli hekim ile hasta arasında vekalet ilişkisi kurulduğunu; olayda olduğu gibi kamu hastanesinin çalışanı olan hekim ile hasta arasında doğrudan bir irtibat bulunmadığı gibi, vekalet sözleşmesinin kurucu unsurlarının da mevcut olmadığını, hastanın, bu durumda esasen bir kamu tüzel kişiliğine bağlı devlet hastanesine başvurduğu, o sırada ilgili poliklinikte hangi hekim görevliyse onunla görüştüğünü, yani, ne hastanın doğrudan hekimi seçerek geldiğini, ne de hekimin hastayı seçme/reddetme yolunda beyanda bulunduğunu, hastanın, hastaneyi seçmekte; kamu görevlisi olan sigortalı hekimin ise yalnızca idarenin ifa yardımcısı olarak görevini yaptığını, dolayısıyla, davacı yan ile sigortalı hekim arasında vekalet akdi bulunmadığını, müvekkilinin belge saklama yükümlülüğü bulunmadığını...
Bu itibarla teşhis ve tedavi hizmetini üstlenen sigortalı hekim, davacı çocuğun down sendromlu olarak doğmasından dolayı değil, bu kapsamda aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranışından dolayı sorumludur....
Davalılar, ameliyattaki işlemlerin hekim hatası değil, uygulanagelen bir hekim tercihi olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı hastanede olunan by-pass ameliyatında yeterli dikkatin gösterilmemesi nedeniyle kapatılması gereken bir damarın iptal edilmemesi ve buna dayalı rahatsızlığın devam etmesi nedeniyle uğranılan maddi manevi zararların tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle, vekil konumunda olan doktorların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmeleri gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada ... 1. İş ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, doktor hatası olduğu iddiasına dayalı maddi-manevi tazminat istemidir. Davacı, SSK hastanesinde guatır ameliyatı olduktan sonra iyi sonuç alınmadığını, sesinin kısıldığını, başka tedavi yollarına başvurulduğu gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat talep etmektedir. 506 Sayılı S.S.K.nun 134. maddesinde bu yasanın uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümünde iş mahkemesi görevli olduğu hükmü yeralmaktadır. Somut olayda; davanın dayanağı Borçlar Yasasının 41 ve 55. maddeleri ile Anayasanın 129/5. maddesi olup, 506 Sayılı Yasa ile ilgisi bulunmadığından, davanın genel hükümler uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, vekalet akdinden kaynaklı özen ödevinin ihlal edildiği,tedavi öncesi bilgilendirmenin yapılmadığı iddiasına dayalı manevi tazminat istemlidir. Mahkemece; "davacının davasının kısmen kabulü ile, 10.000,00- TL manevi tazminatın 25.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," şeklinde karar verilmiş, karar süresi içerisinde taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Davanın temeli vekalet sözleşmesi olup, talep; özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır. Davacının, davalı şirkete ait hastanede davalı hekim tarafından kasık fıtığı sebebiyle ameliyat edildiği, ameliyat sonrasında oluşan iç kanama şeklindeki komplikason sebebiyle davacının ikinci kez davalı hekim tarafından ameliyat edildiği ve kanama sorununun giderilerek tedavisinin gerçekleştirildiği hususları uyuşmazlık dışıdır....
Tasfiye memuru bilirkişinin 16/06/2021 tarihli raporunda; taraflar arasında adi ortaklık kurulmadığını, davacının ortak muris Ziya Hekim'in iş yerinde çalıştığı, dava konusu Hekim Elektronik adlı işletmenin Ziya Hekim tarafından kurulmadığı ve bu işletme üzerinde adi ortaklık olmayıp davalı T4'e ait olduğu, Hekim Elektronik adlı adi ortaklığın kurucularının T1 Canan Hekim ve Zeynep Hekim olduğu ve 01/01/2000 tarihinde kurulduğu, 31/12/2009 tarihinde adi ortaklığın sona erdirildiği, daha sonra davalı Yunus ile dava dışı Yahya Hekim adına 02/01/2010 tarihinde vergi kaydı açıldığının belirtildiği, 03/09/2020 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda da, adi ortaklığın 31/12/2009 tarihinde sona erdiğinin belirtildiği görülmektedir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklı hekimin hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
Somut olayda davacı ile davalı ... arasında kira sözleşmesi bulunduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin kira ilişkisi olduğu, kira sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı tazminat davası olduğundan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nun 114/1.c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tedavinin tıp kurallarına uygun olduğu, komplikasyonların normal olduğu, hekim hatası bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyaya sunulan, hükme dayanak alınan ve kulak burun boğaz, adli tıp ve estetik cerrahi anabilim dallarında uzman olan üç hekim tarafından hazırlanan bilirkişi kurulu raporunda tedavi ve ameliyatın tıp kurallarına uygun olduğu, kemik kaymasının komplikasyon olduğu, hekim hatası ve kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Yanlar arasında, davacının yüzünün görünümünün daha estetik bir hale gelmesi konusunda davalı doktor ile estetik operasyon için anlaşma yapıldığı ve davalı doktor tarafından uygulamanın gerçekleştirildiği; böylece, taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğu anlaşılmaktadır. Eser, yüklenicinin sanat ve becerisini gerektiren bir emek sarfı ile gerçekleştirilen sonuçtur....