Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince doğan zarardan noterin sorumluluğu bulunmaktadır.Bu sebeplerle ,davalı noterin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Mahkemece yargılamada uzman bilirkişi raporu alınmış,davacının aracın hukuki durumu sebebiyle kullanamadığı dönemdeki zararı tesbi edilmiş olup,bilirkişi raporu denetlenebilir olup,hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan; Türk Borçlar Kanunu'nun 52. maddesinin 1. fıkrası uyarınca; "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir."...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, noterin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 162. maddesine göre, ''Noterler bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar''. Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta ise, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur. Aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir. 1512 Sayılı Noterlik Kanunu’nun 1. maddesi gereğince; noterliğin bir kamu hizmeti niteliğinde bulunduğu, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendiren bir kurum olduğu belirtilmiştir....

Bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar doğmuşsa noterin bundan sorumlu olması doğaldır (Tanrıver Süha, Noterlik Hukukuna İlişkin İncelemeler, 1993-2011, s. 53, 61, 82,85). Noterlik bir güven kurumudur. Buna paralel olarak noterlerin, ağır bir sorumluluğa tabi tutulması, kendilerine yüklenen işlerin önemi ve yanlış yapılmasından dolayı büyük zararların doğması tehlikesinin bulunması ve noterlik işlemlerinin sağlamlığı hususunda iş sahiplerine garanti verme gerekliliği düşüncesine dayanmaktadır. Doktrinde; noterlerin hukukî sorumluluğunun, nitelik itibarıyla ağırlaştırılmış sebep sorumluluğu olduğu ifade edilmektedir (Tanrıver Süha, a.g.e.1993-2011, s.79). Noterlik Kanunu'nun 162. maddesinde noterin kendi yaptığı işten ve çalışanının yaptığı işten dolayı sorumluluğu düzenlenmiş ve aynı hukuki rejime tabi kılınmıştır. Bu sorumluluk adam çalıştıranın sorumluluğuna benzemez....

    Davacı vekili İstinaf dilekçesinde;mahkeme kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu,Noterlik Kanunu’nun 162.maddesine göre noterin bizzat yaptığı veya çalışanı tarafından yapılan işlerden dolayı sorumluluğunun kusursuz sorumluluk rejimine tabi olduğundan, Noterin kusursuz sorumluluk rejimi gereği tazminat sorumluluğunun doğabilmesi için ;noterin veya noter çalışanının bir eylem veya işleminin bulunması,bu eylem ve işlemden dolayı bir zararın doğması, eylem veya işlem ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerektiği, uygun illiyet bağı ile kastedilenin , noterin veya çalışanının yaptığı noterlik işlemlerinden dolayı herhangi bir zararın doğmuş olması olarak açıklandığını,notere karşı tazminat davası açan davacının, eylem veya işlemi yaparken noterin kusurlu davranıp davranmadığını ispatlaması gerekmediğini,noterlerin kusursuz sorumluğundan kastedilenin, zarar görenin kusuru kanıtlama yükümlülüğünün olmaması olarak algılanması gerektiğini beyanla,davanın kabulüne karar...

    davalı noterin davacı zararından sorumlu tutulamayacağını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava; Noterlik Kanunu'nun 162.maddesine dayalı noterin kusursuz sorumluluğuna ilişkin tazminat davasıdır....

    Davalı ... şirketi; davalı noterin sorumluluğu bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davalı noterin olayda üzerine düşen tüm inceleme, denetleme ve özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, üçüncü şahsın ağır kusuru ile iğfal kabiliyetine haiz sahte belgelerle illiyet bağının kesildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalılardan ... aleyhine açılan davanın reddine, davalılar ... ve ... ... A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 10.000 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 13/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye talep hakkının saklı tutulmasına, davalılar aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine dair verilen karar, davacılar ve davalılardan ...'ın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 06/06/2018 tarihli ve 2015/27182 E. 2018/6665 K....

      Davalı ... şirketi; davalı noterin sorumluluğu bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davalı noterin olayda üzerine düşen tüm inceleme, denetleme ve özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, üçüncü şahsın ağır kusuru ile iğfal kabiliyetine haiz sahte belgelerle illiyet bağının kesildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalılardan ... aleyhine açılan davanın reddine, davalılar ... ve ... ... A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 10.000 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 13/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye talep hakkının saklı tutulmasına, davalılar aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine dair verilen karar, davacılar ve davalılardan ...'ın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 06/06/2018 tarihli ve 2015/27182 E. 2018/6665 K....

        Davalı ... şirketi; davalı noterin sorumluluğu bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davalı noterin olayda üzerine düşen tüm inceleme, denetleme ve özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, üçüncü şahsın ağır kusuru ile iğfal kabiliyetine haiz sahte belgelerle illiyet bağının kesildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalılardan ... aleyhine açılan davanın reddine, davalılar ... ve ... ... A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 10.000 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 13/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye talep hakkının saklı tutulmasına, davalılar aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine dair verilen karar, davacılar ve davalılardan ...'ın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 06/06/2018 tarihli ve 2015/27182 E. 2018/6665 K....

          nedeniyle sıfıra indiği,davacının bankalar nezdinde herhangi bir kart, kredi kartı, ihtiyaç kredisi, konut kredisi, araç kredisi almasının imkanının ortadan kalktığını, banka ile ilişkilerin ortadan kalkmasına neden olan Noterin sadece bundan kaynaklı olsa bile davacı zararından hiç sorumlu olmayacağının kabul edilemeyeceğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava,sahte nüfus cüzdanı ile noterde düzenlendiği ileri sürülen sahte vekaletname sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir. 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162 nci maddesinde noterin kendi yaptığı işten ve çalışanının yaptığı işten dolayı sorumluluğu düzenlenmiş ve aynı hukukî rejime tabi kılınmıştır....

          Noterin hatalı işlemi sonucu malı elinden çıkan gerçek malikin veya iyi niyetli alıcının zararlarından dolayı noterin sorumluluğunu azaltmak veya gerçek malik ile iyi niyetli alıcıyı noter haricinde tanımadıkları kişilere muhatap etmek özellikle Noterlik Kanununa, hukukun genel prensiplerine ve hakkaniyete aykırıdır....

            UYAP Entegrasyonu