Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, "noterin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği, dosya kapsamından davalı Noterin hukuki sorumluluğuna ilişkin olarak zarar görenin ortaya çıkan gerçekleşmiş maddi zararı bulunduğu ve bunun yoksun kalınan kar niteliğinde olduğu, bu zararın davalı noterin Noterlik işleminden kaynaklandığı fiil ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğu, illiyet bağını kesen sebeplerden hiçbirinin bulunmadığı, her ne kadar bilirkişi raporlarında noterin kusur oranına değinilmiş ise de, Noterlik Kanununun 162. Maddesi, bilimsel ve yargısal içtihatlar göz önüne alındığında davalı Noterin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu değerlendirilerek sorumluluğun belirlenmesi ve zararın tazmin edilmesi gerektiği" gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 14.880,00-TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

    Yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlandırmıştır. Bunlar,kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar (TCK 125 ), kişilik değerlerinin zedelenmesi (MK 24.md), isme saldırı (TMK 26.md), nişan bozulması (TMK 121 .md), evlenmenin feshi (TMK 174), babalığın benimsenmemesi (MK 286 ), bedensel zarar ve öldürme (BK 56) ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 58). TMK 24 ve TBK 58. maddelerde belirtilen kişisel çıkarlar; kişilik haklarıdır. Kişilik hakkı ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, insanın insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimdir. (4.H.D. 08.04.1996 tarih,1996/3713 esas ,1996/4111 karar) Dosyanın incelenmesinde, davacıların murisine ait vasiyetnamenin kaybolması nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğine yönelik manevi zararın oluştuğu ve davalı noterin sorumluluğu kanıtlanamamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, sahte vekaletname ile davacıların elinden çıkan taşınmazların tapu iptal ve tescil davası ile yeniden adlarına tescilinden ve bu kararın kesinleşmesinden sonra nüfus müdürlüğü ve noterin sorumluluğu nedeniyle Devlet aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 5.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu cümleden olarak noterin veya çalışanının her zaman belgenin sahte olup olmadığını anlamasını ve tetkik etmesini yani grafolojik bir inceleme yapması beklenemez. Ancak; belgenin veya kimliğin ilk bakışta sahte olup olmadığı veya kimlikte şekli anlamda var olması gereken bir bilginin olmaması yahut olmaması gereken bir ibarenin bulunması noter veya çalışan tarafından dikkat edilmesi gereken hususlardandır. Bu gibi hâllerde noterin veya çalışanının gerekli özeni göstermesi beklenir. Aksine davranış özen yükümlülüğünün ihlâlidir. Yargıtay uygulamasına göre; belgenin sahteliği hususundaki en önemli kıstas belgenin veya kimliğin aldatma yeteneğine (iğfal) sahip olup olmamasıdır. Yargıtay bir çok kararında; aldatma (iğfal) yeteneği bulunan belgelerin kullanılmasını üçüncü kişinin ağır kusuru olarak nitelendirmiş ve noterin sorumluluğu bakımından illiyet bağını kestiğini kabul etmiştir....

          Her ne kadar mahkemece, davalı noterin sorumluluğu noktasında bilirkişi raporu aldırılmış ve bu rapor doğrultusunda hüküm tesis edilmiş ise de, raporda sahte kimlik belgesinin iğfal edici nitelikte olup olmadığının kesin anlaşılabilmesi için belgeler üzerinde inceleme yapılması gerektiği vurgulandıktan sonra deneyimlerine dayanarak sahte kimlik belgesinin iğfal edici nitelikte ve normal bir kimlik görünümünde olduğu saptanmıştır. Bu haliyle davalı noterin sahte belgeyi anlamasının mümkün olup olmadığı irdelenmeyen bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun nitelikte olmayıp, bilimsel verilere uygun değildir....

            Noterin hatalı işlemi sonucu malı elinden çıkan gerçek malikin veya iyi niyetli alıcının zararlarından dolayı noterin sorumluluğunu azaltmak veya gerçek malik ile iyi niyetli alıcıyı noter haricinde tanımadıkları kişilere muhatap etmek özellikle Noterlik Kanununa, hukukun genel prensiplerine ve hakkaniyete aykırıdır....

              Noterin hatalı işlemi sonucu malı elinden çıkan gerçek malikin veya iyi niyetli alıcının zararlarından dolayı noterin sorumluluğunu azaltmak veya gerçek malik ile iyi niyetli alıcıyı noter haricinde tanımadıkları kişilere muhatap etmek özellikle Noterlik Kanununa, hukukun genel prensiplerine ve hakkaniyete aykırıdır....

                Davalı Noterin, ibraz edilen kimlik bilgisindeki nüfus kayıt bilgileri ile sistemden alınan nüfus kayıt bilgileri arasındaki bu farka rağmen araç satış işlemi için vekaletname düzenlenmiş olmasında kusurlu olduğu noterin özen yükümlülüğünü yerine getirmediği ve buna bağlı olarak söz konusu vekaletname ile davacıya ait aracın 3. Kişiye devri neticesinde davacının uğramış olduğu zarar dolayısı ile davalı Noterin sorumluluğu bulunmamaktadır. Tüm bu bilgilere göre ispat yükü altında bulunan davalı noterin sahte kimlik belgesine dayanarak işlem yapması nedeniyle özen yükümlülüğünü kusurlu şekilde aksattığı, Noterlik Yasası'nın 72. maddesi gereğince noterin, iş yaptıracak kişilerin kimlik ve adresleri ile gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlü olduğu ve noterin sahte belgeler ile işlem yapması hatalı ve eksik bir işlem olduğundan Noterlik Kanununun 72....

                Kamu hizmeti yürüten noterin, motorlu araç trafik belgesinde hatalar nedeniyle daha özenli davranıp gerekli araştırmayı yaparak sürücü belgesi ve vekaletnamenin sahte olup olmadığını detaylı şekilde araştırması gerekmektedir. Davalı noterin, sahte motorlu araç trafik belgesine dayanarak satış yapmış olması özen yükümlülüğünü kusurlu şekilde aksattığını göstermekte olup, noterin eylemi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağının kesilmediği açıktır. Bu nedenle, davalı noterin sorumluluğu cihetine gidilmelidir. O halde, mahkemece; davalı noterin, araç satış işlemini yaparken kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermediği gözetilerek, kamu hizmeti yapan noterin, gerekli dikkat ve özeni göstermemesi onun sorumluluğunu gerektirdiğinden, davacının uğradığı maddi kayıpların belirlenmesi ve davalıdan tazminine karar verilmesi gerekirken; itibar edilmeyen gerekçeler ile, davalı ... yönünden davanın reddine yönelik hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                  kusursuz sorumluluğuna ilişkin maddi tazminat davasıdır. (...)Noterin, ilgililerin hukukî menfaatlerini korumak için araştırma ve aydınlatma görevi vardır....

                    UYAP Entegrasyonu