WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi tazminata hükmedilmesine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda yetki düzenlenmiştir. Düzenlemede, haksız fiilden doğan davalarda yetkili mahkeme, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği, yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlenmiştir. Düzenleme çerçevesinde bir haksız fiil birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise, bu kişilere karşı birlikte açılacak tazminat davası, ortak olan haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde görülür. Bu halde, davalılardan hepsine karşı davalılardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede dava açılamaz. Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin yetki değildir....

    Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi tazminata hükmedilmesine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda yetki düzenlenmiştir. Düzenlemede, haksız fiilden doğan davalarda yetkili mahkeme, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği, yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlenmiştir. Düzenleme çerçevesinde bir haksız fiil birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise, bu kişilere karşı birlikte açılacak tazminat davası, ortak olan haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde görülür. Bu halde, davalılardan hepsine karşı davalılardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede dava açılamaz. Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin yetki değildir....

      Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi tazminata hükmedilmesine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda yetki düzenlenmiştir. Düzenlemede, haksız fiilden doğan davalarda yetkili mahkeme, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği, yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlenmiştir. Düzenleme çerçevesinde bir haksız fiil birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise, bu kişilere karşı birlikte açılacak tazminat davası, ortak olan haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde görülür. Bu halde, davalılardan hepsine karşı davalılardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede dava açılamaz. Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin yetki değildir....

        Bozma Kararı Dairemizin 31.10.2017 tarih, 2016/8783 E. ve 2017/5900 K. sayılı kararıyla dava, haksız rekabetin tespiti, men’i ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de, derdestlikten söz edilebilmesi için davaların taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekmektedir. Oysa, Adana 3. İş Mahkemesinin 2015/469 E. sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan dava, Borçlar Kanunu’nda düzenlenen işçinin rekabet yasağına aykırılıktan kaynaklanan tazminat, işbu temyize konu dava ise, 6102 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesi ve devamı maddelerinin haksız rekabet hükümlerine dayalı tespit, men ve tazminat istemine ilişkin olup, davaların konularının farklı olması nedeniyle derdest bir davanın varlığından söz edilemeyeceğinden yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. C....

          Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının manevi tazminata yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle maddi ve manevi tazminat, haksız şikâyet ve haksız ihtiyati tedbir nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı tarafından ... 2....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/487 KARAR NO: 2024/173 DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 26/07/2021 KARAR TARİHİ: 01/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili --- dünyaca ünlü---- münhasır lisanlı üreticisi ve distribütörü olduğunu, diğer davacının ise ------ ürünleri üretmek, promosyonunu yapmak, dağıtmak ve satışa arz etmek üzere lisans hakkı verdiğini, davalı şirketin müvekkili şirket tarafından üretilen ve müvekkili şirketin yoğun çalışmaları sonucunda piyasada maruf hale getirilmiş olan silgi ürününü ayırt edilemeyecek kadar benzerlerini ürettiğini ve müvekkili şirketin kullanılmış olduğu ambalajları ile ayırt edilemeyecek ölçüde benzer olan paketleme unsurları ile satışa arz ettiğini, bu benzerliğin haksız yarar sağlama amacı ile bilinçli olarak davalı tarafından yaratıldığını, müvekkili şirketin faaliyetlerinin...

              Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine el koyma nedeniyle 1000 TL manevi tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Davaya konu haksız eylem, davalıların alt yapı ve kaldırım çalışmaları sırasında davacının evinin zarar görmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Kural olarak, mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek BK.’nun 49. maddesi ve gerekse MK.’nun 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği ön görülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de, kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir. Ancak, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Mahkemece, manevi tazminat isteminin reddi yerine; kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle müspet ve menfi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile 19.164,60 TL zararın tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,davalı ile aralarında yapılan kira sözleşmesine aykırı olarak mısır satışı yaptığı standının başka yere taşınması ve haksız haciz nedeniyle uğradığı müspet ve menfi zararların tazminini istemiştir....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Manevi tazminat yönünden yapılan incelemede; Haksız hacze dayalı manevi tazminat 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz. Olayda davalının kötü niyetli olmadığı ve davacının ağır bir zararı doğmadığı anlaşıldığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğrudur. Maddi tazminat yönünden yapılan incelemede; Maddi tazminat talebi yönünden haczin haksız çıkması halinde alacaklı, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan sorumlu olacaktır....

                      UYAP Entegrasyonu