ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/254 Esas KARAR NO : 2021/314 DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/03/2021 KARAR TARİHİ : 26/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin ... ili, ... İlçesi, ... Mahallesinde bulunan ... isimli konut ve ticari alandan oluşan projenin ana müteahhidi olduğunu davalı şirketin elektrik tesisat işleri ile iştigal etmekte olduğunu, müvekkili şirketin ... projenin lüks villalardan oluşan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacının davalı şirketten kamyonet cinsi araç satın aldığını, araçta üretimden kaynaklı arıza meydana geldiğini, arızanın giderilmesi için 5.444,73 TL harcama yapıldığını ileri sürerek bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu aracın satışından 4 yıl geçtikten sonra davanın açıldığını, davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, aracın 4 yıl boyunca sorunsuz bir şekilde kullanıldığını, araçtaki arızanın kullanım hatası sonucu doğmuş olabileceğini belirterek davanın reddini ve davanın ... Otomotiv .....
Mah., 4-5-7/I pafta, 46 ada 1 sayılı parselde bulunan arsa üzerinde inşa edilecek ... binasında yer alan mesken olarak kullanıma tahsisli 15'er günlük 3 adet devremülk dairesinin, devremülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlendiğini belirterek davalının sözleşmeden kaynaklanan ediminin yerine getirilerek tapu kaydının herhangi bir vekaletname veya muvafakatname istenilmeksizin müvekkiline devrine, tapu kaydının 2011 yılından beri devredilmemesi ile gecikmeden kaynaklanan 10.000,00.-TL gecikme tazminat talebinin tahsiline, müvekkilinin uğradığı mağduriyet nedeniyle 10.000,00.-TL manevi tazminat talebinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunla tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi tüketici mahkemelerine verilmiştir. Dava devremülk satışından kaynaklanmaktadır....
Başka bir anlatımla Dairemiz uygulamasına göre tacirler arasındaki ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda ayıp ihbarının tanıkla ispatı kabul edilmemektedir. Ne var ki 6098 sayılı TBK'nun 225. maddesinde ağır kusurlu olan satıcının, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulumayacağı, satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hükmün geçerli olduğu hükme bağlanmıştır. Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; Dava öncesi delil tespiti yaptırıldığı ve yargılama sırasında iki kez rapor alındığı, hem delil tespit raporunda hemde mahkemece alınmış olan raporlarda satışa konu araçta meydana gelen arızadan dolayı aracın ayıplı olduğu bilirkişilerce saptanmıştır. Mahkemece alınmış olan bilirkişi raporları arasındaki fark bu ayıbın satıştan önce mi sonra mı oluştuğu yönündedir....
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı, 2. el araç satışından kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle araçta oluşan değer kaybının tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır.Somut uyuşmazlıkta ne davacı taraf nede davalı taraf davalının galericilik faaliyeti ile iştigal ettiğine dair iddiada bulunmamış,dosya kapsamında bulunan belgelerde de bu hususa rastlanmamıştır. Bilindiği gibi görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir....
Davacı kiracı, sözleşmenin bu hükmüne dayanarak satıcıdan uğradığı zararın tazminini talep ettiğine göre, davalı leasing veren şirkete karşı, ayıplı mal satışından dolayı leasing sözleşmesinin feshini talep edemeyeceğinin düşünülmemesi isabetli değildir. Davacı kiracı Finansal Kiralama Sözleşmesinin imzaların bulunduğu son sayfasında verilen yetkiye dayanarak, satıcı ... A.Ş.ye karşı dava açmıştır. Kural olarak, kiracı kendisine finansal kiralama şirketi tarafından yetki verilmeden böyle bir davayı açamaz. Finansal kiralama şirketinin malın ayıplı olmasından dolayı alacak ve dava hakkını kiracıya devretmesi ile, malın ayıplı olmasından dolayı kiracıyı temsilci tayin etmesinin hukuki sonuçları farklıdır. Finansal kiralama şirketi kiracıyı temsilci tayin etmişse kiracı ayıba karşı tekeffülle ilgili B.K.nun 202 ve devamı maddelerinde verilen yetkileri ve kendisinin uğradığı zarar nedeniyle oluşan alacağının tahsiline dair haklarını kullanabilir....
GEREKÇE: Dava, taşınmaz satım sözleşmesi kapsamında satılan dairedeki eksik ve ayıplı işler sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda 6098 sayılı TBK'nın 223/2. maddesi uygulanır. TBK'nın 223/2. maddesine göre ise, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/26 D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, imalattan kaynaklı gizli ayıpların tespit edildiğini bildirerek davacıya ait dairede ve binada tespit edilen ayıplı durumların masrafları satıcıya ait olmak üzere ücretsiz onarılmasını, fazlaya ilşikin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 8.000,00.-TL maddi tazminat ile 5.000,00.-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davayı kabul etmediklerini, davacının aslı olmayan beyanlarda bulunduğunu, dosyada delillerin toplanmasına müteakip olaşacak bilimsel veriler ışığında maddi ve manevi tazminat talep edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesince; davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 4.212,22....
Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu gelir vergisinin 2010/6 döneminde yapılan dükkan niteliğinde taşınmaz satışından kaynaklanan kısmı ile geçici vergi asıllarına ve 2010/4-6 dönemi için geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin kısımlarının ONANMASINA, 3....
Karşı dava yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı/karşı davacının, 4400 USD, bağıştan rücu, kendisinden olmayan çocuklar için yaptığı masraflar ve boşanma dava dosyasından kaynaklanan vekalet ücreti, masraf ve tazminat alacakları nedeni temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davacının dava dilekçesinde mehir senedindeki bağıştan rücu talebi yönünden reddine; davalı/karşı davacının evde biriktirdiği ve sakladığı, davacı/karşı davalının evden giderken çalarak götürüdüğü iddia edilen 4.400 USD ile kendisinden olmayan çocuklar için yaptığı masraflar ve boşanma dava dosyasından kaynaklanan vekalet ücreti, masraf ve tazminat alacaklarına ilişkin yönünden de ayrı bir dava konusu olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....