Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti talebinde bulunduğu , 09/12/2016 tarihli tespit raporundan önce -yasal süre içinde- davalı tarafa yapılmış bir ayıp bildiriminin bulunmadığı, davacının ayıplı ürünleri mevcut haliyle kabul etmiş sayılacağı,ayıplı hizmet nedeniyle tazminat hakkının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; mahkemenin davalının edimini gereği gibi yerine getirmediği hususunu dikkate almadığını, alınan bilirkişi raporu ve tespit raporunda derilerin ayıplı olarak kesildiğinin tespit edildiğini, alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkı bulunmadığını, zararın tazminine karar verilmemesi MK 2. Maddesi gereği dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyan etmiş, bu sebeple kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi davalı ise yüklenicidir....

    bulunmadığı, yapışkan maddenin kalitesiz olduğu, bu nedenle davacının zarara uğradığı, davacının 5000 adet ürün için ödediği 10.000 USD ve 10.000 EURO dan davacıya hiç teslim edilmeyen ürünler nedeniyle davacıya 4.479,93 EURO nun iadesi gerektiği, %100 oranında ayıplı olarak teslim edilen % 30 miktardaki ürün nedeniyle davacı alacağının 4.294,08 EURO olduğu, teslim edilen ürünler nazara alındığında ayıplı olmaları nedeniyle kar kaybının 24.288,79 Euro olduğu , davacı vekilinin bu tutarlar üzerinden davasını ıslah ettiği, yine bilirkişi raporunda kar kaybı hesaplanırken dikkate alınmış olması nedeniyle ayrıca faaliyet giderlerinin hesaplanmadığı, satılmayan mallar bulunması nedeniyle davacı zararının hesaplanamadığı, davacının bu tespitlere bir itirazının olmadığı, davalı tarafın itirazlarının ise raporlarda detaylıca incelendiği, davacı ıslah dilekçesi ile avans faizi talep etmiş ise de dava değerini belirlediği dilekçede sadece faiziyle birlikte talepte bulunduğu bu nedenle faizin yasal...

      bulunmadığı, yapışkan maddenin kalitesiz olduğu, bu nedenle davacının zarara uğradığı, davacının 5000 adet ürün için ödediği 10.000 USD ve 10.000 EURO dan davacıya hiç teslim edilmeyen ürünler nedeniyle davacıya 4.479,93 EURO nun iadesi gerektiği, %100 oranında ayıplı olarak teslim edilen % 30 miktardaki ürün nedeniyle davacı alacağının 4.294,08 EURO olduğu, teslim edilen ürünler nazara alındığında ayıplı olmaları nedeniyle kar kaybının 24.288,79 Euro olduğu , davacı vekilinin bu tutarlar üzerinden davasını ıslah ettiği, yine bilirkişi raporunda kar kaybı hesaplanırken dikkate alınmış olması nedeniyle ayrıca faaliyet giderlerinin hesaplanmadığı, satılmayan mallar bulunması nedeniyle davacı zararının hesaplanamadığı, davacının bu tespitlere bir itirazının olmadığı, davalı tarafın itirazlarının ise raporlarda detaylıca incelendiği, davacı ıslah dilekçesi ile avans faizi talep etmiş ise de dava değerini belirlediği dilekçede sadece faiziyle birlikte talepte bulunduğu bu nedenle faizin yasal...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıplı araç satışından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır....

        Yukarıda yapılan hukuki saptama ve açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; ayıplı araç satış sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından uğranılan manevi zararın ispatlanamadığı ve salt malvarlığı zararı nedeniyle manevi tazminata hükmedilemeyeceği kanaatine varılarak bu talep bakımından davanın reddine karar verilmiştir..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile Davacının maddi tazminat talebi bakımından; a-Araç onarım bedeline ilişkin davanın KABULÜ ile; 16.119,97- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b-Araçtan yoksun kalınan günler karşılığı talep edilen tazminat talebinin KABULÜ ile; 4.085,00- TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE, dair karar verilmiştir....

        nedeniyle müvekkilinin araçtan beklenen randımanı alamadığını, tüm bu sebeplerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu ayıplı otomobilin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4.maddesinin 2.fıkrası gereği ayıpsız olanı ile değiştirilmesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00-TL maddi ve 30.000,00-TL manevi tazminat talebinin kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

          GEREKÇE : Dava taraflar arasındaki cam kapı yapımı ve montajını konu alan eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile sözleşme nedeniyle düzenlenen faturalardan ve bu faturalar nedeniyle davalıya verilen çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti, ödenen bedelin istirdatı, mümkün olmaması halinde sözleşme bedelinin istirdatı isteminden ibarettir....

            Davalı tarafça yapılan hizmetin eksik ve ayıplı olması sebebiyle davacı tarafça bu hizmete ilişkin yapılan ödemelerin iade edilmesi gerektiğinden açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçeleriyle 1-Açılan davanın KABULÜ İLE; Davalının ayıplı hizmet ifası sebebiyle davacının ödemiş olduğu bedel olan 26.969,63-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen bakiye iş bedeli, teminat mektubu komisyon bedeli, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında akdedilen 16.11.1999 tarihli sözleşme ile davacı yüklenici .... İlçe Jandarma Komutanlığı Hizmet Binası ve Tesisleri kaba inşaatı yapım işini üstlenmiştir....

                Mahkemece, her ne kadar, ikinci bilirkişi raporu hükme esas almaya yeter nitelik ve nicelikte görülmüş ise de; yukarıda ifade edilen davalı yüklenicinin meydana getirdiği eser yönünden ayıplı hizmet bulunup bulunmadığının tespiti yönünden Çukurova Üniversitesi’nden alınan 3’lü heyet raporu ile ikinci tekli diş doktoru bilirkişi raporunun birbiri ile çeliştiği ve mahkemece söz konusu çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu