Ayıp halinde alıcının hakları 6098 sayılı TBK'nın 227- (1) maddesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak sayılmıştır. Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır(m.227/1)[mülga 818 SK 202- 204). Yukarıda belirtildiği üzere malın gizli ayıplı olması halinde ayıp ihbarı, ayıbın ortaya çıkması üzerine hemen yapılmalıdır (6098 sayılı TBK'nın m. 223/2). Davacı malın ayıplı olması nedeniyle ayıp ihbarında bulunmuştur. Ancak bu haliyle de ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kanıtlanamamıştır. Davalının, ikame mal vermesi ayıbın süresinde yapıldığını kanıtlamamaktadır....
Alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. TBK.227 maddesi gereğince, alıcının genel hükümlere göre, uğramış olduğu zararlar nedeniyle ayrıca tazminat talep etme hakkı da mevcuttur. Somut olayda, davacının aracı davalıdan 29.11.2019 tarihinde 72.000,00 TL bedelle satın aldığı, aracı 04.12.2019 tarihinde 75.500,00 TL bedelle üçüncü kişiye sattığı, bu üçüncü kişinin araçta ayıp nedeniyle ( sürücü ve yolcu hava yastıklarının hepsinin, sürücü ve yolcu emniyet kemerinin hasarlı ve orjinal olmayan tamirle gizlendiği) aracı aynı bedelle 09.12.2019 tarihinde davacıya geri sattığı anlaşılmaktadır....
Belirtildiği üzere ayıp hususunda iş sahibi imkan bulur bulmaz derhal inceleme yapıp ayıpları gözden geçirmek ve bildirmekle yükümlüdür. şeklinde belirtildiği üzere ayıp ihbarı gerek açık ayıpta gerekse de gizli ayıpta imkan bulunur bulunmaz yapılmak zorundadır. Ayıp ihbarının süreside yapıldığının ... yerleşik içtihatları kapsamında her türlü delille ispatı mümkün olup, dosya kapsamında bulunan taraflar arasındaki yazışmalar ve tanık ifadeleri incelendiğinde ayıp ihbarının süresinde yapıldığı anlaşılmıştır....
A.Ş vekili, dava konusu aracın davacıya tam ve kusursuz teslim edildiğini, süresi içerisinde usulüne uygun yapılmış ayıp ihbarının bulunmadığını, araçtaki arızanın kullanım hatasından kaynaklandığını, davacının maddi zarar talebini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Otomotiv A.Ş vekili, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişki ya da satım akdi bulunmadığından müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, ayıplı bir üretim olmadığını, davacının iddia ettiği arızanın araçtan yararlanmayı engellemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının usulüne uygun ayıp ihbarında bulunduğunu, Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu Hükümlerinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacı taraf tüketici sıfatına haiz olmadığını, yasaların kendisine yüklediği yükümlülüklerin hiçbirisini de yerine getirmediğini, davacı tarafından süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını, ayıp iddialarını kesin olarak reddetmekle birlikte, alıcının tekeffül hükümlerinden yararlanabilmesi için süresi içinde ayıbı ihbar etmekle yükümlü olduğunu, tacirler arasındaki ayıp ihbarı TTK 18. maddesine göre şekle tabi olduğunu, noter kanalı ile ya da iadeli taahhütlü mektupla yapılmaz ise geçerli ayıp ihbarı yapılmadığının kabul edildiğini, dolayısıyla davacının TTK 23 ve---- ---------- gereği ayıp ihbarını malın kendisine tesliminden itibaren, maldaki ayıp açık ise 2 gün, basit bir muayene ile ortaya çıkması mümkün değil ise 8 gün içerisinde müvekkili şirkete iadeli taahhütlü mektupla...
Somut uyuşmazlıkta davacı, davalılardan ayıp ve kira kaybı nedeniyle 15.000,00-TL tazminat talep etmiş, mahkemece 1.000,00-TL kira kaybı ve 12.976,90 TL ayıp bedeline hükmedilmiş; ancak davacı dava dilekçesinde site inşaatının inşaat eser sözleşmesine, inşaat projelerine, vaad edilen ve standartlara uygun şekilde yapılmadığını belirterek; ayıp nedeniyle tazminat isteğinde bulunmuş, bilirkişi raporunda ortak yerlerde yer alan ayıplar da belirtilmesine rağmen mahkemece, ortak yerlerde yer alan ayıplar bakımından red kararı verilmişse de, gerekçede redde ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadan, tartışılmadan sadece hüküm kısmında kısmen kabul şeklinde hüküm kurularak, ortak yerlerdeki ayıp konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ: Dava; Dava; alım satım nedeniyle satın alınan aracın ortaya çıkan ayıp nedeniyle ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde aracın iadesi ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında satıma konu ..... Plakalı ..... Marka araçta ayıbın olup olmadığı, ayıbın tespiti halinde ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, yine ayıbın tespiti halinde araçtan beklenen faydayı azaltıp azaltmadığı, ayıp değerinin ne kadar olduğu, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değiştirilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, bunun mümkün olmaması halinde ödenen bedelin iadesi ile aracın davalıya teslimi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere;iki tenis sahası, bir basketbol sahası, bir futbol sahası çocuk oyun alanları, yürüyüş yolları, göletler ve bir kısım yeşil alanın belediyeye bırakılan alan içinde kaldığı, konforium isimli sosyal tesisin site ortak alanı içinde bırakılmadığı ayrı bir kat irtifakı tesis edildiği, site çevresine yapılan istinat duvarının 2.5 metre yüksekliğinde yapılmadığı, yine site içindeki koşu ve yürüyüş parkurlarının yapılmadığı, bu hususlarının davacıların satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren ayıp niteliğinde olduğu, davacıların bu ayıpları bağımsız bölümleri teslim aldıkları tarihte görebilecekleri ve tapu sicilinin aleni olması nedeniyle bu ayıplardan kolayca bilgi sahibi olabilecekleri, bu nedenlerle açık (görünür) ayıp niteliğinde oldukları kuşkusuzdur. Ayrıca davalının bu ayıpları gizlemek için herhangi bir hileye başvurmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece, tanıtım materyallerinde vaad edilen sportif ve sosyal tesislerin yapılmaması, eksik iş olarak nitelendirilmiş ve buna göre davacının talebi kabul edilmiş ise de; bunların yapılmamış olmasının davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu, davalıların bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü teslim aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği kuşkusuzdur. O halde mahkemece satın aldığı dairenin davacıya fiilen hangi tarihte teslim edildiği araştırılarak, teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalı tarafa ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 30.12.2016 tarihinde satın alınan aracın ayıplı olmasından dolayı misli ile değiştirilmesi ya da araç bedelinin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebi ile delil tespit giderleri ve mahrum kalınan süre için tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasında 30.12.2016 tarihinde satışı gerçekleşen dava konusu aracın ayıplı olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Çekişme, mevcut ayıbın netiliği (gizli ayıp olup olmadığı), gizli ayıp ise ayıbın önemi ve malın ayıpsız değeri ile karşılaştırıldığında ciddi bir değer kaybı oluşup oluşmayacağı, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin hakkaniyete uygun olup olmayacağı, uygun olmayacak ise ayıp nedeniyle hangi oranda indirim uygulanmasının uygun olacağı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır....