Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde "mutlak...", "nisbi..." ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi..." olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre, satış tarihi itibariyle satılanın ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir....
Kanun ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olması olarak tanımlanabilen "ayıp"; maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir. Maddi ayıp, malın yırtık veya lekeli olması gibi bir malda madden hata bulunması; hukuki ayıp, malın kullanımının üzerinde takyitler bulunması gibi nedenlerle hukuken sınırlandırılması iken ekonomik ayıp malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır. "Ayıp" kavramı ile ilgili olarak somut uyuşmazlıkta yürürlük tarihi itibari ile uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 194’üncü maddesi; “Bayi müşteriye karşı mebiin zikir ve vadettiği vasıflarını mütekeffil olduğu gibi maddi veya hukuki bir sebeple kıymetini veya maksut olan menfaatini izale veya ehemmiyetli bir suretle tenkis eden ayıplardan salim bulunmasını da mütekeffildir. Bayi, bu ayıpların mevcudiyetini bilmese bile onlardan mesuldür.” düzenlemesini içermektedir....
CEVAP: Davalı vekili, davaya konu aracın 15/01/2009 tarihinde trafiğe çıktığını, ayıp iddiasının kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, aracın garanti süresini aştığını, garanti kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla araç üzerinde bir arıza var ise de bu arızanın dava konusu aracın kullanılması sonucu zaman içerisinde oluşabilecek bir olay olduğunu, davacının garanti ve zamanaşımı süresi sona erdikten yaklaşık 6 yıl sonra 05/10/2016 tarihinde davayı ikame ettiğini, araçta ayıp/gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, dayanıksız maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, terditli talebin usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle usulden aksi halde davanın esastan reddini talep etmiştir....
Yerel mahkeme, araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırmış, saptanan ayıplar nedeniyle araçta değer kaybı olacağı; ancak, bu ayıpların araçtan yararlanmaya engel oluşturmayacağı, "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereği araçtaki değer kaybının davalıdan alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda, davacının yeni aldığı aracın sağ arka tavan ile arka cam birleşim yerinde çok hafif bir ezilme ve sol arka çamurlukta hasar olduğu, bunlardan sağ arka tavan ile arka cam birleşim yerinde meydana gelen ezilmenin, fabrikadaki üretim sırasında, diğer kusurunun ise fabrikadan bayilere dağıtım için taşındığı aşamada meydana olabileceğini, ilk hasarın gizli ayıp, ikinci hasarın ise açık ayıp niteliğinde olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporundaki bu belirlemelere göre araçta gizli ayıp olduğu ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa'nın 4. maddesinde belirtilen ayıp niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
Davacı taraf iş bu dava da, davalının şifai anlaşma ile yapımını üstlendiği ... işinin ayıplı yapıldığını, ihtarnameye rağmen ayıbın giderilmediğini belirterek ayıplı ifa nedeniyle tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı tarafın cevap dilekçesindeki beyanında belirttiği ve Dairemizce celp edilip incelenen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/350 Esas sayılı dosyasında ise, eldeki davanın davalısı tarafından taraflar arasındaki aynı anlaşma nedeniyle, davalının üstlendiği ... işlerinin yapılmasından kaynaklanan alacak isteminde bulunduğu, dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Eldeki dosya aynı sözleşme gereğince ifa edilen işlerin ayıplı yapılmasına dayanan tazminat iken ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/350 Esas sayılı dosyası ise aynen sözleşmeden kaynaklanan iş nedeniyle bedelin tahsiline ilişkindir....
Vadisi Toplu Konut Projesi Gayrımenkulsatış sözleşmesi ile satın aldığı bağımsız bölümü eksik ve ayıplarını bildirerek itirazi kayıtla 23.10.2009 tarihinde teslim aldığını, orta ve orta üzeri düzeyde kitleye hitap edecek tarzda lüks konut yapılmadığını, gerek kendi konutu gerekse blok ve site ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğunu ve bunların gerek yazılı gerekse sözlü olarak davalıya bildirildiğini ileri sürerek eksik ve ayıplı işlerden dolayı ortaya çıkan zararın tespiti ile şimdilik 1.000.00.TL'nın, yargılama sırasında ıslah yoluyla ayıplı işler nedeniyle 760.00.TL, proje eksikliğinden dolayı 5.558.55.TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalı, lüks konut vaat etmediklerini, dava konusu dairenin davacıya eksikleri giderilerek teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
açması gerektiğini, sigortalıya yapılan ödeme ile zmaanşımının kesilmediğini, işbu davanın 18/04/2016 tarihinde rücuen tazminat davası olarak açıldığını, ayıplı olduğu iddia edilen davaya konu araç ile ilgili ayıp ihbarı yapılmadığını ve davanın süresinde açılmadığını, davaya konu aracın ------ satıldığını, davacının sigortalısı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, tacirler arası ticari satımlarda zamanaşımı süresi olan 6 aylık sürenin satılanın alıcıya ifa olarak teslim edildiği tarihten işlemeye başlayacağını, işbu davada haksız ve hukuka aykırı olarak ayıp iddiasında bulunan davacı tarafın yasal süreler içinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmaması ve tarafların tacir sıfatına haiz olmaları nedeniyle mevzuatta öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, husumet itirazı olarak davaya konusu aracın------ satımına karşılık aracın müvekkil şirkete rehnedildiğini, 29/09/2009 tarihli rehin sözleşmesinin ve...
Buna göre; ayıp iddiası nedeniyle alacak isteminin davacı tarafça ispatı gerekmekle bu husus dosyada mevcut delillere göre ispatlandığından bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir....
02/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T3'ten tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının davalılardan T4 aleyhine açmış olduğu tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/78 Esas KARAR NO : 2022/286 DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/02/2022 KARAR TARİHİ : 07/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının ---- ----- aracını kullandığını, aracın sürüş esnasında arızalandığını ve arıza sonucu davacının ------, davacının aracını --- tamir ettirdiğini, arızanın gizli bir ayıptan kaynaklı hatadan olduğunun kendisine bildirildiğini ve bu durumun ----- bildirildiğini, ancak davalı şirket tarafından kusurun kabul edilmediğini ve davacının aracının onarımının karşılanmayacağının bildirildiğini, davacının bu durumda aracını kendisinin tamir ettirdiğini ve tüm bakımları tam zamanında ------ servisinde yaptırdığını, gizli ayıp nedeniyle araçta oluşan zarar ve ziyanı davalı şirket tarafından karşılanması gerektiği için davanın açıldığını, bu nedenle...