İhtilaf araçtaki şikayetlerin ayıp olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği noktasındadır. Zira ayıp niteliğinde kabul edilmesinin hukuki sonucu farklı olacak, ayıp kabul edilmezse sonucu faklı olacaktır. Bu nedenle öncelikle ayıp kavramı üzerinde durmak gerekmektedir. Ayıp sözlük anlamıyla; sakatlı durum; bozukluk; bir malın eksiklik, bozukluk ve sakatlık gibi hukuksal bir nedenle değerini veya maldan amaçlanan yararı giderme veya önemli biçimde azaltma durumudur. Ayıp (bozukluk) terimi satılanın, aynı çeşitten malların normal durumu ile karşılaştırıldığında, iyi niteliklerinin daha az veya kötü niteliklerinin daha çok olmasına işaret eder . Yine ayıp sözüyle bir şey de bulunmaması gereken objektif bozukluklar ve eksiklikler kast olunmaktadır. Ayıp kavramının belirlenmesinde o malda, gerek satıcının vaatleri nedeniyle gerekse mahiyeti gereği bulunması gereken “vasıflar” önemli rol oynamaktadır. Dolaysıyla ayıp salt bozukluk anlamına gelen bir kavram değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2020 NUMARASI : 2018/625 ESAS - 2020/100 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Araç Satışından Kaynaklanan Tazminat KARAR : Mersin 8....
Davacı vekili, davalılar T6'nin ve TMSF'nin de hüküm altına alınan miktardan sorumlu olduğunu, husumet yokluğu nedeniyle verilen kararın yerinde olmadığını, taşınmazda meydana gelen değer kaybına yönelik belirlenen miktarın düşük olduğunu, manevi tazminat talebinin reddedilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı T4 Vekili, mahkemenin ayıp iddiasına yönelik kabul yönünde kurmuş olduğu hükmün yerinde olmadığını, iddia edilen hususların açık ayıp niteliğinde olduğunu, davacının görerek taşınmazı teslim aldığını, ihtirazı kayıt konulmadan taşınmazın teslim alındığını, gizli ayıp ve eksikliklere ilişkin süresinde ihbar yapılmadığını beyan ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında taşınmaz alımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu, taşınmazın davacıya teslim edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur....
göre iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklı olmakla ve davalı hekimin yapılan yağ aldırma işleminde yukarıda izah edildiği üzere kusurlu olması nedeniyle mahkemece davacı yararına da uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....
varıldığını, olağan bir gözden geçirme ile farkına varılamayacak ayıp nedeniyle aracın servise teslim edilmesinin ihbar niteliğinde olduğunu belirterek Bilirkişi tarafından belirlenmek ve arttırılmak üzere şimdilik, aracın uğradığı değer kaybı için 1.000,00 TL, aracın kullanılmadığı günlere dair kazanç kaybı için 1.000,00 TL ve manevi tazminat olarak 5.000,00 TL’ nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davanın süresinde yapılmayan ayıp ihbarı ve bu nedenle zamanaşımı nedeni ile usulden reddine şeklinde karar verilerek, davanın hem usulden (zamanaşımı) hem de esastan (ayıp ihbarı) reddedildiği anlaşılmıştır....
23.08.2015 tarihinde tekrardan pert olması nedeniyle yapılan sigorta ekspertiz işlemi sırasında daha önceden pert kaydının bulunduğunun davacı tarafından öğrenilmesi ve makul süre içerisinde 10.09.2015 tarihinde davalının Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edilmek suretiyle ayıptan haberdar edilmesi nedeniyle en azından bu tarihte ayıp ihbarının yapıldığının kabul edilmesi gerekmesine, kaldı ki davalının satıcılığı meslek edinmiş olması nedeniyle TBK'nun 225/2 ayıbın süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağına, TBK'nun 88 ve 120.maddelerindeki düzenlemeler ve tarafların sıfatına göre yasal faize hükmedilmesinin yasaya uygun bulunmasına, aracın davacının kullanımdayken trafik kazası geçirmesi ve tekrardan pert olması nedeniyle araç kiralama bedeli talebinin reddine karar verilmesinin doğru bulunmasına, yine davacının kişilik haklarına ve vücut bütünlüğüne yönelik bir ihlal bulunmadığından yasal şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar...
Ancak, satılanda adi bir muayene ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olupta bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. Borçlar Kanununun 198.maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Somut olayda, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda ayıpların bir kısmının açık, bir kısmının ise gizli olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, açık ayıplar yönünden süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı, gizli ayıplar yönünden davacının bir ihbarı yok ise de bunları dava tarihinden bir ay önce öğrendiğinin kabulü gerektiği, aksinin menfi bir durum olup davalı tarafından ispatı gerektiği gerekçe gösterilerek gizli ayıplar yönünden ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilmiştir. Davacının ayıp ihbarını yasada belirtilen sürede yaptığını ispat yükümlülüğü davacı tarafa aittir....
Mahkemece, açık ayıplar yönünden süresinde ayıp ihbar olmadığı, gizli ayıplar yönünden ise davacının bir ihbarı yok ise de bunları dava tarihinden bir ay önce öğrendiğinin kabulü gerektiği, aksinin menfi bir durum olup davalı tarafından ispatı gerektiği gerekçe gösterilerek gizli ayıplar yönünden ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilmiştir. Davacının ayıp ihbarını yasada belirtilen sürede yaptığını ispat yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Mahkemece, öncelikle taşınmazın teslim tarihi tam olarak belirlenmelidir....
Ancak, satılanda adi bir muayene ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olupta bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. Borçlar Kanununun 198.maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Somut olayda, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda ayıpların bir kısmının açık, bir kısmının ise gizli olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, açık ayıplar için süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı, gizli ayıplar yönünden ise davacının bir ihbarı yok ise de bunları dava tarihinden bir ay önce öğrendiğinin kabulü gerektiği, aksinin menfi bir durum olup davalı tarafından ispatı gerektiği gerekçe gösterilerek gizli ayıplar yönünden ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilmiştir. Davacının ayıp ihbarını yasada belirtilen sürede yaptığını ispat yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Mahkemece, öncelikle taşınmazın teslim tarihi tam olarak belirlenmelidir....