Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Basit yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yerel mahkemece 18/07/2013 tarihinde verilen ek kararın sanığa atılı basit yaralama suçuna ilişkin olduğu ve bu ek karara yönelik temyizin de sanık hakkında basit yaralamadan kurulan hükme yönelik olduğu anlaşılmakla; Mahkumiyet kararındaki nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu'nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek (4.) Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 13.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    i basit yaralamadan mahkumiyet hükmüne yönelik o yer Cumhuriyet savcısının yaptığı temyiz talebine ilişkin ek tebliğname düzenlenmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ı yaralamadan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükme yönelik itirazın itiraz merciince incelendiği belirlenerek yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 12.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        u yaralamadan beraat hükümleri olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 24.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İ.. hakkında Mustafa'yı yaralamadan verilen mahkumiyet kararının katılan M.. İ.. vekili tarafından temyiz edilmesine rağmen tebliğnamede bu hükme yönelik görüş bildirilmediği anlaşılmakla, sanık İ.. İ.. hakkında kurulan hükme yönelik ek tebliğname düzenlenmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemenin 18.02.2016 tarihli ilamı ile müşteki ...’den başka diğer müşteki ...’ı yaralamadan ise sanığın 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılarak sanık hakkında bu hüküm yönünden 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Denetim süresi içerisinde sanığın suç işlemiş olması nedeniyle mahkemece dosya yeniden ele alınarak 16.05.2019 tarihli, 2019/284 Esas ve 2019/964 Karar sayılı ilam ile sadece daha önce açıklanması geri bırakılan 11 ay 20 günlük hapis cezasına dair hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerekirken önceki hükümde açıklanması geri bırakılmayan 2.000,00 TL.lik adli para cezasına dair hükmün de açıklanmasına karar verilerek sanığın aynı eylem nedeniyle ikinci kez cezalandırılmasında isabet bulunmamaktadır. Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce bu nedenle yerinde görüldüğünden; sanık hakkındaki müşteki ...’i basit yaralamadan Samsun 5....

              ı yaralamadan, sanıklar ... ve ... hakkında ...'ı yaralamadan kurulan hükümler ile sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık ...'un ... yönelik eyleminin yaralama suçu olarak vasıflandırılarak yargılama devam edilmesinde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki üst dereceli ağır ceza mahkemesine görevsizlik kararı ile dosyanın gönderilmesi gerektiğine dair görüşüne iştirak edilmemiştir. Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, a) Sanık ...'un ... yaralamadan yargılamaya konu eylemin, 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri kapsamında kaldığı ve alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren suçlardan olduğu gözetilmeden, sanık ...'un istinabe yoluyla sorguya çekilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 196/2. maddesine aykırı davranılması, b) ... hakkında düzenlenen raporlara göre; sanık ...'...

                i yaralamadan ve ... hakkında ...'nu basit yaralamadan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin ve katılan ...'nin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 13.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

                  kurulan hükümde; kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53/4. maddesi uyarınca TCK'nin 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, 3)Sanık hakkında Bozan'a karşı kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 87/3, 29/1, 62, 53/1. maddeleri gereğince 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, Abdullah'a karşı kasten basit yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 58/3, 29/1, 62. maddeleri gereğince 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği halde erteleme nedeniyle makul sürede denetim süresi belirlenmesi gerekirken Bozan’ı yaralamadan 3 yıl, Abdullah’ı yaralamadan 2 yıl olarak denetim süresi belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye...

                    Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/09/2015 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralamadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/01/2019 günlü karara karşı davalı vasisi tarafından adli yardım talepli olarak istinaf başvurusu üzerine, mahkemece adli yardım talebi kabul edilerek yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kabulüne, Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1541-2019/26 sayılı kararının HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/09/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

                      UYAP Entegrasyonu